1930'lı yıllardı.
Arizona'da kızılderililerin Pow Wow Festivali vardı.
Pow Wow, 'rüya gören şaman' demekti.
Her yıl yapılan bu geleneksel festivalde tüm kızılderili ulusları biraraya geliyor, geleneksel şarkılarını söyleyip, dans ediyorlardı.
Navajo, Apache, Hopi gibi çöl kabileleri hep yağmuru çağıştıran şarkılar söylüyordu.
Hep yağmur dansları yapıyordu.
Festivali izleyen gazeteci Edward Hopkins, yanında oturan Hopi Reisi Yah-Lat-Keh'e (Gök Gürültüsü) sordu.
"Neden sizin insanlarınızın şarkıları ve dansları hep yağmur ile ilgili?"
Reis düşünmeden cevapladı.
"Bizim buralara çok az yağmur yağar ondan. Yağmura özlemimiz, suya ihtiyacımız var.. O yüzden bizim şarkılarımız yağmura özlemdir. Ezgilerimiz yağmura hasretin dile gelmesidir."
Sonra gazeteciye sordu.
"Peki sizin şarkılarınız neden hep sevgi ve aşk üzerine? Sizin özleminiz sevgi mi?"
İlginç değil mi?
Örneğin bizim toplumda "Angut adamın biri" derler sevmediklerine.
Ya da "Angut gibi bakma" derler, aptal demek istediklerine.
Angut sözü hakarettir
aşağılamak için kullanılır.
"Vay angut vay."
"Angut'a bak."
Bir bakıma salak demektir.
Oysa Angut dünyanın en sevgi dolu canlısı.
Bir kuş cinsi.
Ördekgillerden.
Tek eşli
Eşine çok sadık.
Erkek olsun, dişi olsun Angut Kuşu eşine ihanet etmez.
Eşi ölürse üzüntüye boğulur.
Saatlerce, hatta günlerce gözlerini ölen eşinden ayırmaz.
Yanına yırtıcılar, avcılar gelse bile kıpırdamaz.
Gözlerini kırpmaz, başka yere çevirmez..
Angut Kuşu aşkın ve sevginin kanatlarıdır.
İnsanoğlu gerçekten bir garip değil mi?
Angut gibi sevgi dolu bir kuşun ismini aşağılamak için neden kullanır?
Tıpkı yağmuru seviyorum deyip, şemşiye açmak gibi.
Ya da güneşi seviyorum deyip, gölgeye kaçmak gibi.
Sevgiden kaçmamalı
Çünkü, sevginin olmadığı topraklarda kin ve nefret yeşerir.
Şu yerel seçim döneminde özellikle sosyal medyaya bakın.
Kini, nefreti, hakareti, aşağılamayı, manipüleyi, görebilirsin.
Sevgisiz toplum kalplerin körleştiği, dillerin ayrıştığı, dostlukların ayrı düştüğü, insanların değiştiği bir yaşamdır.
Sevgisiz kalmamalı.
İyi pazarlar.