1845'TEN 2025'E...
PATATESİN AÇLIK ÖYKÜSÜ
Yıl 1845.

Gökyüzü kurşuni bir örtü gibi İrlanda’nın üzerine kapanmıştı. Toprak, bir zamanlar bereket fışkırtan bağrında, şimdi ölüm sessizliği taşıyordu.
Tarihe "Büyük Kıtlık" diye geçen dramda İrlanda halkı, sofralarını süsleyen, karınlarını doyuran patatesin acımasız bir hastalığa kurban gittiğini gördü. Phytophthora infestans adı verilen bir mantar, tarlalarda kök salmıştı ve kısa sürede yalnızca patatesleri değil, umutları da çürütmüştü. İnsanlar artık patates yerine yosun, çimen ve çürümüş lahana yapraklarını yemeye çalışıyordu. Açlık, koca ülkeyi kemiren bir canavara dönüşmüştü.
İngiliz krallığı, güya yardım olarak mısır getirmişti ama toprağı patates için yaratılmış İrlanda’da bu yeni mahsul kök bile salamadı. Hastalık ve açlık, tifo ve kolera gibi belaların kapısını araladı. Yardım merkezleri insan kalabalığıyla doldu, ancak ne bir çare vardı ne de bir çıkış yolu. Açlıktan ölenlerin sayısı 1 milyona ulaşmıştı.
İşte tam da bu zamanlarda, beklenmedik bir yerden, Osmanlı topraklarından bir ışık belirdi. Padişah Sultan Abdülmecid, İrlanda halkının çaresizliğini duyduğunda, hiç düşünmeden beş bin pound yardım etmeye karar verdi. Bu, İngiltere Kraliçesi’nin yaptığı yardımdan iki kat fazlaydı. Osmanlı Devleti o dönemde kendi sıkıntılarıyla boğuşsa da, insanlık namına bir el uzatmak gerektiğine inanmıştı. Ancak İngilizler, kendi tebaalarına yapılan bu yardımı kendileriyle kıyaslanır bir hale getirmeye çalışarak, Osmanlı’dan miktarı bin pounda indirmesini rica ettiler. Padişah, belki bu ricayı kabul etti ama gönlü daha fazlasını yapmak istiyordu. Bu yüzden altınlarla birlikte üç yelkenli gemi hazırlatıldı. Gemiler patates, ilaç ve tohum doluydu. Osmanlı’nın cömert eli, denizleri aşarak İrlanda’ya uzanıyordu.
Ancak bu merhamet dolu yardım, İngiliz hükümetinin engeline takıldı. Osmanlı gemileri Dublin Limanı’na yanaşamayacak, yüklerini boşaltamayacaktı. Ama deniz insanları vazgeçmezdi. Açlıktan kemikleri sayılan İrlandalıların umudu olmuşlardı bir kere. Gemiler, 30 mil uzaktaki Drogheda Limanı’na yöneldi ve yardım burada dağıtıldı. Patates dolu çuvallar, yoksul insanların ellerinde yeni bir hayatın anahtarı gibi duruyordu.
İrlandalılar bu iyiliği hiç unutmadı. Teşekkür mektupları Osmanlı sarayına ulaştı. Ama asıl vefaları, Drogheda kasabasının armasına ay yıldızı eklemek ve kentin takımı Drogheda United kulübünün formasına da ay yıldız koymak oldu.
Yıl 2025.
180 yıl önce açlık içindeki bir ulusu patates ile hayata döndüren bu ülke şimdi patates kriziyle sarsılıyor. Üretici artan mazot ve gübre fiyatları nedeniyle patatesi satamıyor. Binlerce ton patates tarlada, ya da depolarda çürümeye terk edilmiş durumda. Toprak Mahsulleri Ofisi de çiftçinin elindeki patatesi almıyor. Sonuçta halk en ucuz patatesi pazardan 25 - 30 liradan bulabiliyor.
Ne demişti AKP Genel Başkanı.
"Nereden Nereye"