Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
Her pedal bir fidan
Her pedal bir fidan
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!

Selma Artar

10 KASIM SON DEĞİL SONSUZLUKTUR
9 Kasım 2021 Salı

 

Artık bir tek isteği vardı;                   

29 Ekim'de Ankara'da olmak...

“Ankara'ya gidelim. Ne olacaksam orada olayım" diyordu.

Geçen yıl nasıl da coşkuyla kutlanmıştı, alandaki coşku ona taze kan verilmiş gibi geldi.

Şimdi , kurduğu Cumhuriyet'in 15. yılı yaklaşıyordu. Bütün arzusu bu törenlerde Ankara'da olmak, Başkentiyle son bir kez kucaklaşmaktı. Ankara da o günlerde onun için hazırlanıyordu. 

'Bir sabah erkenden Yaveri Salih'le, Silah Arkadaşı Kılıç Ali’yi yanına çağırmış. Hemen yanıbaşındaki komodinin üzerine uzun yünlü çorap ve baldır sargısı koydurmuştu. Onları göstererek: “Ankara'ya giderken hangisini giyeyim” diye sordu. Salih, 'Paşam' dedi, 'bende varis çorapları var. Onları getireyim. Onlar bacaklarınızı daha sıkı tutar.'

Derhal Yaveri Salih'in söylediği çorapları getirtip bir kenara koymuştu. O ağır günlerinde her nedense bir an evvel Ankara'ya gitmeyi çok arzu ediyordu.

Salih'le, Kılıç Ali’ye;

“Bunları ayağıma çekerim, yakama da bir eşarp sararım...,   Ankara'ya gidelim. Ne olacaksam orada olayım,   Ankara'da yapılacak mühim işler var” dedi.

 

Doktorlarına göre Ankara'ya gitmesi  hayati derecede tehlikeliydi. 

Sonunda değil Ankara'ya gitmek, yerinden bile kalkamayacağını anlayınca teslim oldu:

“Bu zayıf halimle Ankara'ya gitmekte bir fayda görmüyorum. Gidersem hiç olmazsa kimsenin yardımı olmadan otomobile kadar yürüyebilmeli, arkadaşlarımla selamlaşabilmeliyim, bunu yapamayacağımı anlıyorum” dedi.

 

Ertesi gün yataktan kalktı, tıraş oldu, yıkandı. İpek pijamasının üzerine kırmızı ropdöşambır giydi, boynuna vişne renginde bir eşarp bağladı ve denize bakan pencerelerin önündeki şezlonga kuruldu.

Genel Sekreteri Soyak noteri getirince, vasiyetinin bulunduğu zarfı ona uzattı ve “Bu, benim vasiyetimdir'” dedi.

“İcap ettiği zaman lütfen kanunî muamelesini yaparsınız.” dedi.

 

29 Ekim'den 7 Kasım'a kadar, günleri yarı uyur yarı uyanık vaziyette geçirdi. Genellikle kendinde değildi. Uyku arasında bazı kelimeleri belli belirsiz tekrar ediyor, ayıldıkça da süt, pirinç suyu ve meyve sularından oluşan mönüsüyle karnını doyurmaya çalışıyorlardı.

 

O günlerde canı enginar yemeği istedi. Fakat o zaman İstanbul'da enginar bulunmadığından Hatay'a ısmarlandı. Enginarlar geldiğinde kendisi derin bir uykudaydı.

 

Hafif kendine gelir gibi olunca başucundaki Makbule Hanım, Afet Hanım ve Sabiha Hanım, ince, kemikli elini son kez öperek onunla vedalaştılar.

 

8/9 Kasım’da ağır komaya girdi, girdiği bu komadan çıkamadı.

 

10 Kasım 1938 günü

Dışarıda bütün bir ulus, endişe içinde radyo başında bekliyordu.

Savarona, son bir saygı duruşu için Dolmabahçe önüne demirlemişti.

İçeride saray tam bir sessizliğe gömülmüştü.

 

Saat tam 9'u 5 geçiyordu.Birdenbire gök mavisi gözleri açıldı ve sert bir hareketle başını sağa çevirdi. Prof. Dr. Mim Kemal Öke, açık gözlerini kapattı. 

 

Yaveri Salih Bozok, şuursuzca sarayın merdivenlerinden aşağı koştu. Alt katta boş bulduğu bir odaya dalıp kapıyı kapattı. Az sonra içeriden tek el silah sesi duyuldu. Sesi duyup odaya koşanlar içeride onu kanlar içinde buldular. Tabancasından kalbine sıktığı bir kurşunla devrilmişti çocukluk arkadaşı Salih.

 

10 Kasım 1938'de ölen Ata’mızın bedeniydi, güçlü fikirleriyle, sağlam eserleriyle ve biz Türk Ulusuna bıraktığı en büyük mirası Türkiye Cumhuriyet’i ile hâlâ yaşamaya devam ediyor. 10 Kasım bir son değil SONSUZLUKTUR.

 

İstanbul’un İşgalidir KASIM 

“Geldikleri gibi giderler” dir KASIM 

Emperyalizme Başkaldırıdır KASIM 

Son padişahın Ülkeden ayrılışıdır KASIM 

Yeni Türk Harflerinin kabulüdür KASIM 

Halk Fırkasının adının “Cumhuriyet Halk Fırkası” olarak değiştirilmesidir KASIM 

“Memleket Sandıkları” Ziraat Bankasının kurulmasıdır KASIM 

Şapka giyilmesi hakkında kanunun kabulüdür KASIM 

Ankara Zafer Anıtı’nın açılışıdır KASIM 

Mustafa Kemal’e “Atatürk” soyadının verilişidir KASIM 

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’tür KASIM 

?Sonsuzluğa Yürümektir KASIM 

 

Vefatının 83. yıl dönümünde sevgi, saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
"ÇEK LOKOMOTİFİ" ZATOPEK
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
Sedat Kaya
Sedat Kaya
ŞÜKRAN DANSI
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Benim kitap fuarlarım...
Esat Erçetingöz
Esat Erçetingöz
Alaçatı’da “Windfest 2024” rüzgarı esti
Okan Yüksel
Okan Yüksel
GÖZTEPE'NİN "KOCA KAPTANI" GÜRSEL AKSEL
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri