İzmir Barosu “Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz” başlıklı çalıştay düzenledi. Çalıştayda İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof.Dr. Metin Feyzioğlu, birer konuşma yaptılar.
Ardından, Av. Kemal Anadol, Prof.Dr. Süheyl Batum, Prof.Dr. Osman Korkut Kanadoğlu ve Prof.Dr. Meltem Dikmen’in konuşmacı olarak katılımcılara görüşlerini iletti.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Türk halkının egemenliğini kimse elinden alamaz. Bu yasa meclisten geçse dahi halka gidecek, halk gereken cevabı verecektir. Bu referandum milletimizin önüne konulmuş nimet yüce Türk Milleti bu referandumda demokrasiye sahip çıkmamanın erdemini gösterecektir ve Türk milletine kimse tepeden bakamayacaktır demokrasiyi elinden kimse almayacak” dedi.
Feyzioğlu, “Türk milleti bölünme ve kalıcı istikrarsızlık getiren bu projeye izin vermeyecek vekillerin sahip çıkmadığı yüce meclise asil Türk milleti sahip çıkacaktır davasına inana kazanır. Biz davamıza ve asil Türk milletine inanıyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanının Türk milletinin tamamını temsil ettiğini, parti genel başkanı olması durumunda partisinin il ve ilçe başkanlığını temsil eden bir makama dönüşeceğini savunan Feyzioğlu, böyle bir durumda da milletin bölüneceğini, vatan topraklarının parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya geleceğini belirtti.
“Bölünmeye gider”
Hazırlanan yeni anayasa değişikliğinin bölünme anayasası olduğunu kaydeden Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Cumhurbaşkanı milletin tamamını temsil eder. Parti başkanı olursa sadece il teşkilatlarını ve partilileri temsil eder. Milleti temsil edemez duruma gelir, millet parçalanır, o zaman da toprak parçalanır. Türk Milleti bu parçalanmaya izin vermeyecektir. Millet anayasa teklifini çöpe atacaktır, sonra önümüz daha çağdaş bir ülke için açılacaktır” diye konuştu.
“Devletin tapusu milletindir”
Feyzioğlu şöyle devam etti: “Türk milleti devletin tapusunu bir kişiye asla vermeyi kabul etmeyecektir. Devletin tapusu millete aittir ve bu tapuyu şehit kanı ile alınmıştır. Şehit kanı ile alınan tapu kimseye verilemez tapu Türk Milletinindir. Milleti bölerek değil milleti kucaklayarak sahip çıkmalıyız. Bu anayasaya bir kişi yüzünden karşı çıkmıyoruz. Mesele torunlarımızın meselesi. Konu siyasi parti ve kişiler düzleminde ele almayız. konu sadece Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar kalmasıdır. Önümüzdeki referandum, Büyük Allah'ın Türk Milleti'ne bir lütfudur. Milletimiz, referandumda egemenliğine ve Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkacaktır. Bundan sonra bir daha kimse bu gücü Milletten almaya teşebbüs dahi edemeyecektir”
İzmir Barosu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oylanan yeni anayasayı tartıştı. “Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz” başlıklı çalıştayın açılış konuşmasını İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan gerçekleştirdi.
“Meclis işlevini yitirecektir”
Özcan, konuşmasında Türkiye Cumhuriyetinin geleceğini derinden etkileyecek Anayasa Değişiklik Teklifi, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ve dolayısıyla mesleğimizi dönüştürecek önemli düzenlemeler içermekte olduğunu kaydetti.
İktidar partisinin başkanlık sistemini dayattığını ifade eden Özcan, “Türkiye Cumhuriyeti başkanlık sistemi ile karşı karşıya bırakıldı. MHP ve AK parti kamuoyu ile tartışmadan meclise sunduğu anayasa kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırıyor. Bu dayatma ülkemizi siyasi bir krize sürükleyecektir. Ülke şartlarına uyum sağlamayan ve tartışılmadan ele alınan anayasa meclisin işlevini de ortadan kaldıracaktır” dedi.
“Hukukçular olarak milletvekillerine çağrıda bulunuyoruz” diyen Özcan, “Başta iktidar olmak üzere, tüm milletvekillerini hukuka çağırıyoruz. İçtikleri anda sahip çıkmaları gerekiyor. Meclisin 3 temel görevi vardır. Kanun yapmak, bütçe yapmak ve denetlemek. Ama bu anayasada yargı bağımsızlığı ortadan kalkıyor. Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) başkanı anayasa değişikliği ile HSYK Başkanı olabiliyor müsteşar sa başkan olabiliyor. O kurulun başkanı onlar olamaz, hakim ve savcılar olmalıdır. Yeni anayasa ile kuvvetler ayrılığından kuvvetler birliğine geçilmek isteniyor. Bu ortamda hukuk devletinden bahsetmek mümkün değil. Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde anayasa devletinden bahsedilemez. Biz uyarımızı yapıyor ve yapmaya devam edeceğiz” dedi.