CHP, Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifine yazdığı muhalefet şerhiyle, “Mülkiyet hakkını hiçe sayan bir durum yaratılmaktadır. Bu açık bir hak gasbıdır” eleştirisini yöneltti. Muhalefet şerhinde, 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerine de vurgu yapılarak, “Yasa yerel yönetimleri sürecin dışına itmektedir” denildi.
CHP’nin yazdığı muhalefet şerhinde, “düzenlemenin özü itibariyle imar ve planlama alanlarında önemli değişikliklerin bir oldubittiye getirilmek istendiği” ifade edildi..
Muhalefet şerhinde şu ifadeler yer aldı:
- “Bugün uygulanan anlayış, kapalı kapılar ardında, danışma süreçleri işletilmeden, parçacı bir anlayışla düzenlemeler yapmayı tercih etmektedir.
“İKTİDAR EĞİTİM, SAĞLIK, KÜLTÜR, KREŞ VE SPOR HİZMETLERİNİ ÖZELLEŞTİRMEKTEDİR”
- Yapılan değişiklikle DOP konu kullanımlarında eğitim, sağlık, spor, kültür ve kreş gibi alanların kamu eline geçinceye kadar mülkiyet sahipleri tarafından kullanım amacına uygun özel tesis yapılabilmesi planlama ve şehircilik ilkelerine aykırıdır.
- Plan yapmanın temel anlayışı eğitim, sağlık, spor, kültür ve kreş gibi hizmetlerden plan sınırları içerisinde yaşayan halkın bu hizmetleri kamu eli ile ücretsiz olarak temin etmesidir. İktidar eğitim, sağlık, kültür, kreş ve spor hizmetlerini özelleştirmektedir.
“TEMEL HİZMETLERDE ZENGİNLERİN HİZMET ALDIĞI, YOKSUL VE EMEKÇİLERİN İSE SİSTEM DIŞINA İTİLDİĞİ ANLAYIŞI DEVAM ETTİRMEKTEDİR”
- İktidarın ortaya koyduğu hizmet anlayışı temel hizmetlerde zenginlerin hizmet aldığı, yoksul ve emekçilerin ise sistem dışına itildiği anlayışı devam ettirmektedir.
- DOP alanında kalan mülklerin 18. Madde uygulaması sonrası kamu eline geçmesi gerekmektedir. Üzerinde özel tesis bulunan taşınmazların geçişinin daha da zorlaşacağı ve kamunun ilave bedel ödemek durumunda kalacağı açıktır. Yasanın bu biçimiyle çıkması halinde açılacak dava sayısı hızla artacaktır.
“YASA YEREL YÖNETİMLERİ SÜRECİN DIŞINA İTMEKTEDİR”
- 31 Mart ve 23 Haziran 2019 tarihinde yapılan seçimler sonucunda ekonominin yüzde 70’ini kontrol eden büyükşehirlerin tamamı Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından yönetilecektir. Yasa hazırlayıcı belediyelerin görüşünü alma ihtiyacını hissetmeden aceleci bir tutumla yasayı meclis gündemi getirmiştir.
- Yasa yerel yönetimleri sürecin dışına itmektedir. Demokrasilerde yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin esas olması gerekirken, izlenen yanlış politikalarla merkezi otorite güçlendirmekte ve yetkileri arttırılmaktadır.
“YEREL YÖNETİMLER DEVRE DIŞI BIRAKILMAKTADIR”
- Kentsel dönüşüm, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi ve hazineye ait imar parsellerinin ve tarım arazilerinin üzerindeki hak sahibi kullanıcıların devredilmesi konusunda yerel yönetimler devre dışı bırakılmaktadır. Tarım alanlarında yapılacak olan seraların izinleri Tarım Bakanlığı tarafından verilecek, yerel yönetimlerin sorumlulukları ve denetim yetkileri ise ortadan kaldırılacaktır.
“ORTAK AKLI İŞLETMEYEREK HÜKÜMETİN SORUNLARI ÇÖZEMEYECEĞİ AÇIKTIR”
- Dünyada faizlerin düşük olduğu ve uluslararası dolaşımda paranın bollaştığı dönemde, depreme dayanıksız, inşaat kalitesi yetersiz ve zemin emniyet gerilimi düşük bölgelerdeki riskli yapıları kentsel dönüşüm ile yenilemeyen iktidarın ekonominin küçüldüğü, vatandaşın satın alma gücünün düştüğü, faizlerin yükseldiği, inşaat yapım maliyetlerinin arttığı ve ülkeye güven endekslerinin dip yaptığı bu dönemde çıkardığı yasaların sorunu çözmeyeceği açıktır.
- Yerel yönetimleri devreden çıkararak, yetkilerini kısarak, gelirlerini azaltarak ve ortak aklı işletmeyerek hükümetin sorunları çözemeyeceği açıktır.
“TAPU SATIŞ İŞLEMİNDE KÖTÜYE KULLANMAYA AÇIK BİR DURUM YARATILMIŞ OLACAKTIR”
- Mülkiyetin satış işlemlerinde alıcı ve satıcıların farklı il, ilçe ya da ülkede olmaları durumunda bile tapuda satış işlemi gerçekleştirilebilecektir. Bu tür işlemler tarafların resmi vekillerine verdikleri yetki belgeleriyle yapılabilirken bu düzenlemeyle tapu satış işleminde kötüye kullanmaya açık bir durum yaratılmış olacaktır.
“MÜLKİYET HAKKINI HİÇE SAYAN BİR DURUM YARATILMAKTADIR”
- Mülkiyet hakkını hiçe sayan bir durum yaratılmaktadır. Tapu maliklerinin bilgisi dışında mülkiyetlerinde kısıtlıklar ya da hisselerinde düşme ya da artma olması durumunda tapu maliki onay vermese bile bu işlemin resen tapu tarafından yapılmasının önü açılmaktadır. Bu açık bir hak gaspıdır.”