Tam 1 milyar 150 milyon...

Çevre felaketine neden olan şirketten istenen rakam tam 1 milyar 150 milyon dolar.
Kısa adı AYVA olan Ana Yaşam Vakfı adına yapılan yazılı açıklamada, kirliliğe neden olan şirketten 1 milyar 150 milyon dolarlık tazminat isteniyor.

Konu ile ilgili Mehmet Refik Soyer, Senih Özay ve Murat Fatih Ülkü'nün çalışmalarına Osman Betal Özay, Ahu Tahmilci ve Bülent Uraz da destek veriyor.

Çevre felaketine neden olan şirketten 1 milyar 150 milyon dolar tazminat isteyen çevrecile, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan da destek istedi.
İşte Erdoğan'a gönderilen dilekçe:

‘T.C Cumhurbaşkanlığı ' na
ANKARA
: 18.12.2016 tarihinde İzmir ili, Çeşme ilçesi, Ildır açıklarında meydana gelen gemi kazası ve bu kaza sonucunda denize yakıt (fuel-oil) sızıntısı olayı ile ilgili, uluslararası ve ulusal mevzuat gereğince kurumlarınızın yerine getirmesi gereken yükümlülükler hakkında, konuyla doğrudan ilgimiz ve gereğince bilgi ve belge ve sonuç cevap verilmesi ve ;
Olasılıkla yabancı şirektlerle hukuk savaşında yanımızda olmanız olmamanız mümkünat karar talebidir..
Bilim adamlarının öngörüsüne göre; yakıt sızıntısı, sızan petrol; tüm İzmir denizinin etkilenmesine, yüzlerce tür canlının ölümüne, belki o bölgede bazı canlıların/türlerin yok olmasına, bölgedeki ekosistemin tekrar düzeltilemeyecek şekilde tahrip olmasına neden olacaktır.
İzmir gibi bir liman kentinde, herhangi bir kaza anında hazırda petrol ham maddelerini temizleme kapasitesine sahip olan gemilerin bulunmamasının, müdahalenin günlerce gecikmesinin ve Lady Tuna adlı geminin etrafına yapılan petrol barajlarının yetersiz kalmasının, bu petrol barajlarının yetersiz kalmasından dolayı önlem alınmamasının sorumlularını titizlikle araştırmakta olduğumuzu da belirtmek isteriz.

Müvekkilimiz Mehmet Refik Soyer'in gemi kazasının etkilediği bölgede taşınmazı bulunmakla, konuyla doğrudan ilgimiz ve Bilgi Edinme Hakkında Kanunun ilgili hükümleri gereğince, bu dilekçemiz ile bilgi ve belge talebinde bulunmaktayız. (Bu konuda ilgili zararların tespiti bakımından, delil tesbiti başvurumuz, Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/1 D.İş sayılı dosyasında görülmektedir.”  

A.Y.VA tarafından yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Şimdi biz devlet ve yerli şirketler ve yabancı gemi şirketleri ve sigorta şirketine yükleniyoruz, yükleneceğiz...
Çevreci yanımızla. Buraları mümkün olduğu kadar düzgün eski hale getirin '' diyeceğiz...
Akabinde insanoğlunun tazminata sigortaya, fonlara yönelmesine yardımcı olacağız.
Bu işte MARPOL sözleşmesi var?
BUNKER sözleşmeşmeleri var ?
5312 sayılı yasa var ? tüm normlar var... elimizde?
Çeşme otelcileri iptaller gelecek, diyor.
Meyhaneciler,

 “rakı az içiliyor” diyecek.
Evdekiler “kokudan uyuyamıyoruz, perişanız” diyecekler.
 

Burada ekolojik hasarı belgeleyelim, fotoğraflayalım, notlarımızı tutalım ; muhtemel, gerçekleşen zarar kalemlerini düşünelim belirleyelim....
 

LLMC 96 LİMİTİNE GİRMEYİN DİYECEKLER GİRECEĞİZ?
 

4538 grostonumuzun hukukunu GÖZLERE SOKACAĞIZ..
1. DEĞİL 2. DEĞİL 3. SINIF ZARARI GÖZLERE SOKACAĞIZ.
KULÜP VEYA SİGORTACININ POLİÇE KARŞILIĞI VERDİĞİ SERTİFİKAYI KOYACAĞIZ.
5312 SAYILI YASADA 8. VE 9 MADDELER UYGULANMAZ KURALLARINA HAKİM OLACAĞIZ?

Gemiden sızan 50 ton yakıt MI YOKSA 200 TON YAKIT MI ?
Orkinosları taşımak mı öne çıktı.. sızıntıya yardım neden 6 gün sonra başlayabildi. Gelen gemi rüzgardan Saros’ta mı saklandı ne demek ?
Bakanlık, Acil Müdahale birimi yokmuydu veya Belediye ile Zabıta memurlarının hediye astronot kıyafetlerle sızıntıyı çuvallara koymaya başlamasını yeterli mi buldu anlaşılamadı.
Koruyucu önlem önceden tedbir hiç ama hiç mi yoktu?
Garantör neden ortada gözükmedi..
Sorumlu taraf gemiciler, işletenler, kaptanlar, idare edenler, kiracıları, zilyedleri neden ortada gözükmedi.
Hazırlıklı olma devlette ve yerel yönetimde ve karşı şirketlerden ne yok idi.
Zarar tesbit ve tazmin heyeti yani 5312/9 md gereği bakanlık, sahil güvenlik, kıyı emniyeti, gemi kurtarma işlemleri genel müdürlüğü, valilik, ve belediye temsilcilerinin heyeti ve ne yaptıkları gözlenemedi ..?
Deniz ekolojisi ekonomisi uzmanı bulunup bulunmadığı bilinemedi..
Halk sağlığı uzmanı bilinip bulunup görüş alınmadı ..
Acil müdahale unsurlarımızın yeterli olup olmadığı bu konuda yabancı unsur ekip davetine gerek olup olmadığı değerlendirmesine rastlanamadı?.
Atıkların bertaraf tesislerine taşınması ve bertarafının gerçekçi olmadığı gözlendi.(Biz bile keşif sırasında torbaların gelişi güzel gözledik.)
Kirlilikte insan sağlığı, bitki ve hayvan varlığı ve doğal değerlere uzun dönemli etki izleme proğramlarını duyamadık, görmedik.
Türkiye acil durum yönetimi Genel Müdürlüğünün haberdar edilip edilmediğini göremedik?
Bakanlıkça 3056 sayılı acil durum yönetimine geçip geçmeme değerlendirme raporunu göremedik.
Olayda 4686 sayılı Hakem hukukunun var olup olmadığını aranıp aranmadığını, kamuda duyamadık?
İzmir'de kurtarma temizleme gemisi bulunmadığını duymamıza rağmen yetkililerden bir açıklama duymadık. En yakın aracın İstanbul dışında nerede olduğunu, bu 6 günlük gecikmenin neden kaynaklandığını kavrayamadık. Temizleme fiyatında pazarlık ve orkinosları önce kurtarma dedikodusunu duyabildik.
Bayrak Devletine haber verilip verilmediği anlaşılamadı..
Denetlemeci bir yetkili kuruluş hareketine rastlanmadı.
Uluslararası MARPOL 73/78 sözleşmesine uyum gözlenmedi.
5312 sayıl Kirlenmeye müdahale ve tazmin yasası gerekleri ve uygulamalarına rastlanmadı.
Kıyı Yasası normlarının filtresi gözlenmedi?
Mali sorumluluk sınırı bilinemedi?
Mali sorumluluk garanti belgeleri değerlendirilemedi..
Kıyı tesislerinde mali sigorta koşulunun aranıp aranmadığı belirlenemedi
Hazine Müsteşarlığının belirlediği mali sorumluluk şirketi listesi meselesi ortaya çıkamadı.
Biz de Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/1 değişik iş dosyası ile aracılığı ile keşif- tesbite kalkıştık.
Mahkeme bilirkişilerle beraber Çevre ve şehircilikten, Çeşme Belediyesinden Kıyı Emniyetinden, Liman Başkanlığından, Sahil Güvenlik Komutanlığından ne var ne yok yollayın diyen ara kararlarını alıp ulaştırdık. Bakıyoruz.. Bekliyoruz..
İçler acısı hal alan plajlarda temizlik çalışması sürüyor. Çeşme kıyılarında ciddi oranda kirliliğe neden olan gemiyle ilgili daha doğrusu sadece kaptanı ile ilgili cezai soruşturma açıldı?
AMA Türkiye'nin tatil cenneti Çeşme sahillerinde kirliliğe yol açan, doğaya ve canlılara zarar vermesi olasılığı bulunan kirlilikle ilgili ilk ve örnek olabilecek çevreci girişim gerçekleşti mi Evet başladı?.
Yöredeki Ildırlı balıkçılar Muhtar Erdem bey ile ve kooperatif bşk. İle hareketlendiler mi ? Evet başladı?
Oteller,

Yakup beylerle Ankara’ya tahmini zarar cetvellerini yollamay başladılar mı ? Evet başladılar.,
Yiyecek işletmeleri düşünüyorlar mı ? Evet
Sağlığını gözeten konut sahipleri, yazlıkçılar, kooperatif evleri, villalar mağduriyetle hareketlenmeye başladılar mı ? Evet ?
Hans Gunter Barth ekolojik ekonomi raporu verecek mi ? Verecek.
Sigorta şirketi charles Taylor Plc Direktörüne kadar incelemeye aldık mı ? Aldık.
Onur marine tc sigorta temsilcisini gözlüyor muyuz ? Gözlüyoruz.
İzmir Deniz mahkemesinden çıkacak raporu izliyormuyuz ? İzliyoruz.
İmc sigortayı izliyormuyuz? İzliyoruz.
Gayrımenkul değer kaybı ölçüm şti ve olan biteni araştırıyormuyuz ? Evet ?
Fouel-oil 2 li kimyasal yanını biliyormuyuz? Biliyoruz.
Sigortada 9 milyon dolar değil 200 milyon dolar değil 1.150 milyar dolar zarar tazmin sınır çalışmasını bitirdik mi ? Hedefledik mi ? Evet.
Medyayı etkileme sürükleme planı yaptık mı? Yaptık.
456 sayfa kitapçık- bilgi notu şu anda bile torbamızda birikti mi? Birikti.
Halk sağlığı yönündn İzmir tabip odası ve Türk Tabipler Bİrliğ desteği düşünmeyi gündemine aldı mı ? Aldı?
Bakanlık
Valilik
Kaymakamlık
Çeşme belediye başkanlığı
BŞB başkanlığı ilgi alanımıza girdi mi ? Girdi.
Hem özeleştiri yapmalarını isteyip , hem bizimle elele Japon sorumlulara ve uluslararası holding ve fonlara yüklenmeye çağıracak mıyız? Çağıracağız.
Evet Gemi orada ve Limanca tutuklu halen ?
Liman Savcılığa verdi.. ifadeler alınmış gibi gözüküyor. Tam bilemiyoruz.
Deniz raporunu bekliyoruz.
Başka bilim dallarının uzmanlarının da olaya bakmasını sağlama kararı aldık mı ? Aldık.
Gemi p& i kulübünün sorumluluk limitinin (LOL: Limit of Liability, tankerlerde bu rakamın 1 milyar dolara kadar çıktığını öğrendik).
Kirliliğe sebebiyet veren gemi (LADY TUNA) bir frigorifik gemi, yani tanker değil. Kirlilik taşıdığı yükten dolayı değil, yakıt olarak kullandığı petrol türevinden meydana gelmekte olduğunu ayrımsayrak hukuk belirledik.
Geminin kulübü "standard p & i club", bu tip gemiler için (tanker olmayan kuru yük gemileri, frigorifik gemiler v.b) LOL yani limiti 50.000.000 Usd (50 milyon) yi geçmeyen teklifle Ankara ile temasa geçtiğini geçmediyse gececeğini belirledik.
.Çeşme özelinde kirlilik nedeniyle oluşan zararların büyüklüğü göz önüne alındığında bu rakamların tazminat talebini karşılamadığı görüldüğünden 1992 yılında CLC-92 (Civil Liability Convention) konvansiyonu kabul edilmiş ve bir fon oluşturulmuştur. Ki İmza atan devletler, p&i yenilemelerini takiben (her yıl 20 şubat) p&i kulübünün "certificate of entry" belgesini yayınlamasının ardından, bu sertifikanın bayrak devletine gönderilmesiyle, bayrak devleti tarafından CLC sertifikası yayınlarlar ( buna çivil liability certificate denir ki ) köçk söktürme kararı aldık.
Petrol ve türevlerinin özellikle taşıma sırasındaki yaşanan büyük tanker kazalarından kaynaklanan küresel ölçekli plastik, katran, ağır yağlar, kauçuk vs ile çevresel kirlilik Biyosferde ;toksik de olduğu için, suya havaya atmosfere kötülük saçmakta, oksijensizlşişk de yaratarak, deniz canlılarının ölümüne, mikrorganzimaların döngüden çıkmasına, ışığı da engelleyerek, deniz bitkilerinin fotosentez yapamamasına , dalıcı ve uçucu kuşların tüylerine yapışarak uçma yeteneklerini ve soğuğa karşı durma yeteneklerini yok ederek, ardından insan sağlığının bozulmasına turizminin v s gitmesine, ekonomisine felakete yol açmaktadır.
1 tonu 1200 hektarlık kir örtüsü yaratır ki olayımızda Çeşme, Ildır kıyılarında 60.000 hektar örtüyü düşününüz.
Dünya’daki benzer olaylara yoğunlaştık.

ARTIK ISKALAMA DURUMUNDA DEĞİLİZ? ENGELLEYECEĞİZ. HUKUKEN HESAP SORACAĞIZ. TEKRARINA İZİN VERMEYECEĞİZ.. REHABİLİTASYONUN UNU, EKOLOJİK EKONOMİK FATURASINI ÇIKARTTIRACAĞIZ. T.C DEVLETİNİN KENDİ ZAAFLARINI BULMASINI SAĞLAYACAĞIZ VE T.C DEVLETİNİ ZARAR VERİCİ DEVLETLERLE HUKUKEN DALAŞMASINI SAĞLATACAĞIZ.
SON 50 YILDA DÜNYA'DAKİ VE ÜLKEMİZDEKİ ÖNEMLİ PETROL TANKERİ VE PLATFORM KAZALARINI ÖĞRENDİK?
DENİZ KAZALARI PETROL VE ÇEVRE KİRLİLİĞİNE YÖNELİK ULUSAL VE ULUSLARARASI BAZI YASAL DÜZENLEMELERE DE HAKİM OLDUK.
 

Türkiye, Akdeniz ve Karadeniz'in korunmasına ilişkin bölgesel sözleşmelerin dışında, Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşmeye (1973/78 MARPOL Sözleşmesi) 1990 yılında taraf olmakla yetinmiş- tir. 1992 Petrol Kirliliği Zararları Nedeniyle Hukuki Sorumluluğa İlişkin Sözleşme ve 1992 Petrol Kirliliği Zararlarının Tazmini İçin Uluslararası Fon Kurulmasına İlişkin Sözleşmeye ise 2001 yılında taraf olan Türkiye, 2003 yılında da 1990 tarihli Petrol Kirliliğine Karşı Hazırlıklı Olma, Müdahale ve İşbirliğine İlişkin Sözleşmeyi (1990 OPRC) onaylamıştır. İç hukuk mevzuatında da 1983 ta- Mavi Gezegen Yıl 2015 Sayı 20 11 rihli Çevre Kanunu'nda 2006 yılında yapılan de- ğişiklikler, ayrıca 2005 yılında kabul edilen Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına İlişkin 5312
Sayılı Kanun ile 5312 sayılı Kanun'un Uygulama Yönetmeliği önemli düzenlemelerdir.. Bunlari cebimize koyduk..
Toplanmalar artacak devam edecek ve hukuk yükselecek gözüküyor?
İŞTE BÜTÜN BUNLARI TOPARLAYARAK ÇEŞME’DE OLAN VE DÜN DE DİLOVASINDA TEKRARLANAN GEMİ YAKIT SIZINTI FELAKETLERİNE ARTIK EL KOYMAYI, TÜM YERLİ VE YABANCI SORUMLULARINA YETERLİ BASINCIN YAPILMASINI, ÜLKE İÇİ SORUMLULUKLARIN BELİRLENMESİNİN HEMEN SONRASI , YABANCI ŞİRKET VE ÜLKELERE AMASIZ BİR ELELE HUKUK MÜCADELESİ YAPILMASINI VE BU KONUDA SUÇLAMADAN TAZMİNATA SİGORTASINDAN REHABİLİTASYONUNA, MEDYASINA KADAR KONUNUN YÜKSELTİLMESİNE VE KAMU’NUN DESTEĞİNİN ALINMASI KARARLILIĞI İÇİNDEYİZ.
A.Y .VA (Ana Yaşam) vakfı adına Mütevelli heyeti Mehmet Refik Soyer
Müvekkil Mehmet Refik Soyer,
Senih Özay Avukat
Murat Fatih Ülkü, Avukat
Osman Betal Özay, Avukat
Stj.Av. Ahu Tahmilci ve
Bülent Uraz.”