Kılıçdaroğlu, TÜİK'in kendisine randevu vermediğini belirterek bugün 11:00'da TÜİK'e gideceğini açıkladı.
Kılıçdaroğlu Twitter'dan, "TÜİK’ten randevu istedim, vermediler. Saat 11.00'de geliyorum, haberiniz olsun @tuikbilgi." diye yazdı.
TÜİK'in önüne Kılıçdaroğlu gidiyor diye çok sayıda çevik kuvvet gönderildiği öğrenildi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberinde CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel görüşme için TÜİK’e geldi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyete TÜİK’in kapıları, randevuları olmadığı gerekçesiyle, açılmadı.
İçeri alınmayan Kılıçdaroğlu, şu açıklamalarda bulundu:
TÜİK, Cumhuriyetin önemli kurumlarından birisidir. Rakamları 84 milyonu ilgilendirmektedir.
Bu kurumun rakamları üzerine siyasal partiler, ekonomik çevreler, sosyal çevreler, politikalar oluştururlar.
Dün TÜİK Başkanlığından randevu istedik, gelen arkadaşlarımın tamamı geçmişinde teknik olarak ekonomide çalışan arkadaşlarımız.
“BİLGİYE NASIL ERİŞİLİR?”
Buraya sağlıklı ve tutarlı bilgiler almak için geldim. Kabul edilemeyeceğimizi ifade ettiler. TÜİK sitesindeki metni okudum: Bilgiye nasıl erişilir?
Diğer kanallar yoluyla bilgi talebinde bulunmak istiyorsanız, merkez teşkilatı ya da bölge müdürlüklerine başvuruda bulunabilir, merkez teşkilatımıza gelebilirsiniz, bilgiyi alabilirsiniz.
Biz de sitelerindeki davete uyarak geldik. Bu tablo Türkiye’nin nereye geldiğini göstermek için önemli bir tablodur.
Devletin bilgileri, devletin sahip olduğu bilgilerin nasıl toplandığına ilişkin açıklamalara ana muhalefet partisi liderine açıklanmak istenmiyor.
Kapılar kapanıyor. Türkiye’nin geldiği nokta açısından önemlidir. Burası enflasyon oranlarını açıklıyor. Bu sabah açıklanan aylık 3.51, yıllık 21,31. Bu rakamlar güven vermiyor.
Enflasyon gerçekten bunların iddia ettiği gibi mi? Bir grup akademisyen de enflasyon tahmininde bulunuyorlar.
Onlar yıllık 58,63 diyorlar. CHP’nin Genel Başkanı olarak milyonlarca işçinin hakkını korumak, emeklinin hakkını korumak, memurun hakkını korumak benim temel görevimdir.
Benim siyaset yapma anlayışım budur. Ben sosyal demokratım. TÜİK rakamları küçültüyor, doğru diye paylaşıyorsa bu şu anlama geliyor, memura, işçiye, emekliye daha az vereceğim.
Kalkınmadan hiç pay vermeyeceğim demek. Ben sessiz kalırsam o zaman ben siyaseti niye yapıyorum. Buraya gelişimin nedeni o.
Memurun, işçinin, emeklinin, milyonların hakkını savunmak için buraya geldim. Soracaktık, bu verileri hangi mağazalardan, kimlerden aldınız. Biz de gidelim oralara bakalım. Milyonların hakkını savunmak bizim temel görevimizdir.
TÜİK, bir devlet kurumu olmaktan çıkmış, bir Saray kurumu haline dönüşmüştür. Çalışanlar unutmasınlar, hepinizin tabi olduğu yasa devlet memurları yasasıdır.
Görevinizi dürüstlükle yapın. Şu binada oturanlar unutmasın, bu binalar vatandaşların vergileri ile yapıldı. Aldığınız aylıklar, işçinin, memurun ödedikleri ile aldığınız aylıklar.
Bu tablonun Cumhuriyet tarihinde önemli bir kırılma olduğunun farkındayım. Devleti oluşturan kurumlar, bilgilerle halkı yanıltıyor, gelir düzeyi ile oynuyorlarsa, talimatla görev yapıyorlarsa kendileri suçludur.
Açıkça ifade edeyim. Kısaca söyleyeceklerim bunlar. Teşekkür ederim.” (KRT)