Balık varlığını sürdürülebilir hale getirmek ve gelecek nesiller açısından deniz varlıklarının korunması amacıyla Su Ürünleri Yasası'nda yapılan değişiklik, 48 yıldan bu yana yapılan en kapsamlı değişiklik olurken, su ürünlerinin sürdürülebilir yönetimi ve balıkçılık kaynaklarının korunması için ihtiyaç duyulan hususları da içeriyor.
"Revizyonu tarihi bir adım olarak görüyoruz”
İzmir Ticaret Odası’nın da üzerinde son bir buçuk yıldır yoğun emek verdiği, balıkçılık ve su ürünleri sektörünün en önemli beklentisi olan Su Ürünleri Yasası'nda mutlu sona ulaşılması üzerine bir açıklama yapan İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, kanunun sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde güncellenerek TBMM’de kabul edilmesinin ülkemiz ve sektör adına büyük önem taşıdığını belirtti. 48 yıl önce çıkarılan yasanın günümüz şartlarına uyarlanması konusunda Oda olarak, gündeme getirdikleri konuların yenilenen yasada karşılık bulmasının sevindirici olduğunu belirten Özgener “Yapılan yasal düzenleme, balıkçılık sektörümüz için çok önemli bir dönüm noktası niteliğindedir. 48 yıllık yasadaki revizyonu tarihi bir adım olarak görüyoruz” dedi.
"Yasal bir şekilde çalışan balıkçılarımızı ve sektörü sevindirmiştir"
Bu zamana kadar yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçların tamamına yakınının Su Ürünleri Kanunu revizyonunda yer bulduğunu belirten Özgener, “Kentimiz, balıkçılık ve su ürünleri sektöründe büyük bir potansiyele sahip. İzmir tek başına, ülkemizin sektörel ihtiyacının yüzde 28’inden fazlasını karşılıyor. Aynı şekilde üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin balıkçılık potansiyeli çok yüksek. Ancak deniz patlıcanı avcılığı ve kaçak avcılık gibi nedenlerle denizlerimizdeki canlılık tehdit altındaydı. Balık ve su ürünlerinde, ekosisteme zarar verecek şekilde avlanmaya kimsenin hakkı olmadığını, doğanın sunduğu bu hazinenin gelecek nesillere aktarılması için bilimsel metotlarla ve kanunlara uygun avcılık yapılması gerektiğini her platformda dile getirdik. Tüm bunların ardından balıkçılığımızı korumak adına yapılmasını önerdiğimiz konuların dikkate alınarak, yasa tasarısında yer alması ve ardından TBMM Genel Kurulumuzda kabul görmesi, yasal bir şekilde çalışan balıkçılarımızı ve sektörü sevindirmiştir. Yeni yasayı gelecek kuşaklar adına atılmış çok önemli bir adım olarak görüyoruz. Dürüst bir şekilde balıkçılık işiyle meşgul olan sektör temsilcilerinin hakkı koruma altına alınmış, yasa dışı avcılığa ciddi yaptırımlar getirilmiştir. Sık sık dile getirdiğimiz ve Oda olarak önerdiğimiz, deniz patlıcanına kota getirilmesi, kaçak avcılığın önlenmesi ve ruhsatsız teknelerle avlanmanın önlenmesi gibi temel konuların yasada yer almasını çok kıymetli buluyoruz" diye belirtti.
Yasada yapılan değişiklikler şöyle:
- Yapılan değişiklik ile kaçak ruhsatsız teknelerle gırgır, trol, algarna ile avcılık yapanlara, deniz patlıcanı veya midye gibi su ürünlerini illegal yollarla dalarak avlayanlara ve Marmara, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarıyla, Karadeniz’de ışıkla avcılık yapanlara 50 bin TL’ye kadar idari para cezası getirildi. Ayrıca gemiler dâhil tüm av araçlarına ve yakaladıkları ürünlere el konulacak, tekneler ve av araçları kamu kurumları veya bilimsel kuruluşlara bağışlanacak, bağışlanamayanlar ise imha edilecek. Diğer taraftan Marmara’da, Boğazlarda kaçak trol çekenlerin bu fiili iki yıl içerisinde tekrar işlemeleri halinde ise Kanunda sayılan cezalara ilave olarak 1 ila 3 yıl hapis cezası getirildi.
- Su ürünleri yetiştiriciliğinde verilen izinler günün şartlarına göre düzenlenerek, kültür balıkçılığında ihtiyaç duyulan su alanı ve suyun kiralanmasında ilgili kurumların yetkileri belirlendi. Su ürünleri yetiştiricilik çiftliklerinin kurulacakları bölgeler, Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının ortak çalışmasıyla çevre ve turizm hassasiyeti de gözetilerek belirlenecek. Özellikle başta Bodrum ve çevresi olmak üzere kapalı koy ve körfezlerde bulunan yetiştiricilik alanları ile turizm alanlarını her iki sektöründe lehine olacak şekilde ayırmak için planlanacak ve ilgili kurumların yer onayından sonra buralarda bulunan mevcut balık çiftliklerinin bir yıl içerisinde daha açıkta belirlenen alanlara taşınacak. Bu güne kadar kurallara uymayan balık çiftliklerine uygulanan 3.292 TL idari para cezası yeni düzenleme de aykırılığın niteliğine göre 10 bin TL’den 100 bin TL’ ye kadar uygulanacak ve masrafları kendilerine ait olmak üzere yaptıkları aykırı faaliyetler düzelttirilecek, aykırılığın tekrarı durumunda ise para cezası katlanarak artacak.
- Baraj, regülatör ve HES’lerde, can suyunun bırakılması zorunlu hale getirildi. Su ürünlerinin göç etmesine, üremesine imkân sağlayacak su yapılarının yapılması ve işler durumda tutulması zorunluydu. Ancak bu şartlara uymayanlara ceza yok denilecek kadar azdı ve uygulanamaz bir durumdaydı. Yeni düzenlemede verilen sürede aykırılığın giderilmemesi halinde uygulanan idari para cezası 100 bin TL’den 250 bin TL’e kadar artırıldı ve tekrarında katlamalı olarak uygulanan müeyyideler getirildi. Aynı şekilde akarsuları kirletenlere veya su ürünlerinin yaşaması için gerekli olan can suyu bırakmayanlara da 50 bin TL’ye kadar idari para cezası getirildi.
- Doğal göllerimize, akarsularımıza hatta denizlerimize yabancı tür canlıları (pirana, Amerikan veya Avrupa levreği, çim sazanı, havuz sazanı vb.) izinsiz bırakanlara, bu kişi gerçek kişi ise 10 bin TL, eğer kurumsal olarak izinsiz balıklandırma yapıldıysa 20 bin TL idari para cezası uygulanacak.
- Kanuna eklenen yeni bir madde ile su ürünleri avcılık ve yetiştiricilik faaliyetlerinin uzaktan algılama sistemleri ve teknolojik imkânlarla izlenmesi, denetlenmesi ve kayıt altına alınması sağlanacak. Getirilen kurallara aykırı hareket edenlere 5 bin TL ile 25 bin TL arası idari para cezası uygulanacak.
- Kanuna eklenen diğer bir yeni madde ile balıkçı gemilerimizin başka ülke karasularına ve uluslararası sulara avcılık amaçlı gidişleri kurala bağlandı.
- Ülkemizde tüketimi az olan deniz patlıcanı veya akivades gibi su ürünlerini, hatta sülük gibi ülkemize ait yerli türlerimizi ve biyolojik zenginliklerimizi kaçak yollarla yurt dışına kaçıranlara ilk seferinde, 5 bin TL’den 100 Bin TL’ye kadar idari para cezası getirilirken, ayrıca nakil vasıtalarına ve av araçlarına el konulacak. Aykırılığın iki yıl içerisinde tekrarı halinde ise 1-3 yıl hapis cezası getirildi.
- Dinamitle, zehirli kimyasal maddelerle veya elektrik ile balık avcılığı yapanlara 3.292 TL olan para cezası 10.000 TL’ye çıkarıldı..