Dünya Yürüyüş Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Uzman Doktor Onur Oral, “Düzenli yürüyüş yapmak, küresel bir epidemi olarak insan sağlığını tehdit eden obezite probleminin önlenmesinde bilimsel bir tedavi yöntemidir” diye konuştu.
Sağlıklı yaşamın formülünün her gün 10 bin adım atmak olduğunu ifade eden Uzman Doktor Onur Oral, “Egzersiz veya spor süresi ve şiddeti planlanarak uygulanan fiziksel aktivite türüdür. Metabolik, psiklolojik ve fiziksel sağlığı korumak için yapılacak en yaygın ve en pratik fizik aktivite uygulaması yürüyüş yapmak son derece etkin bir yöntem olarak göze çarpmaktadır. Düzenli
yürüyüş yapmak, küresel bir epidemi olarak insan sağlığını tehdit eden obezite problemininim de önlenmesinde bilimsel bir tedavi yöntemidir” dedi.
Obezitenin vücutta aşırı yağ depolanması ile ortaya çıkan, fiziksel ve ruhsal sorunlara neden olabilen bir enerji metabolizması bozukluğu olduğunu vurgulayan Uzman Doktor Onur Oral, “Tüketilenden daha fazla enerji alınması obezitenin en önemli nedenidir. Beslenme ve fiziksel aktivite alışkanlıklarındaki değişmeler obezitenin daha sık görülmesine neden olmaktadır.
Obezite, insan sağlığını tehdit eden birçok hastalığa zemin hazırlamaktadır. Örneğin, hipertansiyon, dislipidemi, Tip2 diabetesmellitus, koroner kalp hastalığı, inme, safra kesesi hastalıkları, osteoartrit, uyku apne, respiratuar problemler ve meme kanseri, prostat kanseri, kolon kanseri gibi hastalıklarla birliktedir. Obezite aşırı kilodan ayırt edilmelidir. Bunun ayrımı beden kütle indeksinin (BKI) hesaplanması (BKI= kilo (kg) / boy (m2)) ile yapılmaktadır. Beden kütle indeksinin 20-25 kg/m2 arasında olması sağlıklı kilo anlamına gelirken, BKI’nin 25-27 kg/m2 olması olası artmış risk, BKI’nin 27-30” kg/m2 olması obezite anlamına gelmektedir” diye konuştu.
Uzman Doktor Onur Oral, “Kilo kaybında en etkili sonuç, kalori kısıtlamasına ek olarak örneğin düzenli yürüyüş yaparak artmış fizik aktivite ve davranış değişiklikleri ile alınmaktadır. Artmış fizik aktivite sonucu kilo kaybı ile birlikte; HT, insülin direnci, dislipidemi ve yükselmiş kan şekeri düzeyleri gibi kardiyovasküler hastalık risk faktörleri üzerindeki olumlu değişikliklerin vücut ağırlığı veya kompozisyonundaki değişikliklerden bağımsız olduğu gözlenmiştir. Düzenli yürüyüş yaparak fizik aktivitenin yoğunluğunu belirlemede pratikte kalp hızı (= nabız sayısı) kullanılır. Sağlıklı bireyler için
fizik aktivite sırasında ulaşmaları beklenen maksimum kalp hızı, [(220-yaş) x 0.7 (%70’lik oksijen kapasitesi)] formülü ile hesaplanmaktadır. Sağlıklı bir yaşam sürmek isteyen veya kilo kontrölünü hedefleyen bireyler için günlük yürüyüşler en pratik fizik aktivitedir” dedi.
Sağlıklı yaşam ve obezite kökenli hastalıkların önlenmesinde en akılcı yöntemin, haftada 3 gün 30 dakika yavaş yürüyüşle başlayıp haftada 5 gün 45 dakika tempolu yürüyüşler olduğunu ifade Uzman Doktor Onur Oral, “Bu tip bir fizik aktivite sağlıklı beslenmeye ek olarak 100-200 kcal’lik bir kayıp sağlar. Uzun süreli fiziksel aktivite için hedef her gün 30 dakika yürüyüş olmalıdır. Sonuç olarak, sağlıklı bir toplum için fizik aktivite ve fizik aktivite için de düzenli yürüyüşler tüm bireyler için yaşamsal önem ve anlam taşımakta olduğunu tekrar hatırlamak için ‘3-4 Ekim Dünya
Yürüyüş Günü’ güzel bir şans olarak değerlendirilmelidir” dedi.