Çeşme Kent Konseyi'nin öncülüğünde, birincisi 28 Ocak tarihinde düzenlenen bilgilendirme toplantısının ikincisine, Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ömer Önal, Belediye Meclis Üyeleri, CHP Çeşme İlçe Başkanı Ekrem Oran ve Yönetim Kurulu üyeleri, Çevreci Avukat Şehrazat Mercan, Ovacık Mahallesi Muhtarı Mehmet Koç, mahalle sakinleri ve jeotermal kuyulardan etkilenecek sitelerde oturan yazlıkçılar katıldılar.
" Sadece sosyal medyada yazmakla mücadele edilmez"
Toplantının açılış konuşmasını yapan Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ömer Önal, İkinci kez bilgilendirme toplantısı yapmalarının amacının, Ovacıklıları bilgilendirmek olduğunu vurgulayarak, "İlk bilgilendirme toplantımızla basında ve sosyal medyada oldukça yer aldık. Biz Çeşmeliler olarak kesinlikle jeotermal enerjiye karşı değiliz. Zaten Çeşme'de açılmış jeotermal kuyularımız var. Birçok otelimiz, bu jeotermal kuyulardan çıkan jeotermal sulardan faydalanıyorlar. Bizler, adımlarımızı çok dikkatli atarak, Çeşme'ye gölge düşürmeden soruna dikkat çekmeye çalışıyoruz. Bizler, tarım alanlarında ve yerleşim alanlarına çok yakın olan bölgelerde değil, tarım alanları ve yerleşim alanları dışındaki bölgelerde jeotermal sondaj yapılmasını istiyoruz. Çeşme'nin en verimli ovası olan Ovacık'ta, hazineye ait olan arazileri jeotermal sondaj yapmak amacıyla kiralamak istiyorlar. Çeşme Kent Konseyi olarak, Ovacıklı’ların haklarını savunmak ve kendilerini bekleyen tehlikeler konusunda uyarmak için yola çıktık. Sadece sosyal medyada yazmakla mücadele edilmez. Her birimiz taşın altına elimizi koymalıyız. Çeşme Kent Konseyi olarak, Çeşmeyi sevenlerle beraber, jeotermal sorunu ile ilgili neler yapabileceğimizi tespit etmemiz gerekir" diyerek bilgilendirme toplantısının amacını açıkladı
.
"Zararını 3-5 yıl içinde göreceğiz"
Ovacık Mahallesi Muhtarı Mehmet Koç da yaptığı konuşmada, Ovacık ovasının Çeşme'nin en verimli ovası olduğuna dikkat çekerek, "Bu ovadaki iklim, burada yetişen enginara, kavuna, domatese ayrı bir lezzet ve tat verir. Bizler, Çeşme halkına nasıl daha iyi hizmet verip, daha sağlıklı ürün verebiliriz arayışı içinde iken, önce RES'ler, şimdi de jeotermal kuyularla tarım alanlarımız yok edilmek isteniyor. Derin kuyu açarak termal suyu çıkaracaklarını söylüyorlar. Yeterince önlem alınmazsa bizlerin kullandığı sulama kuyularına jeotermal suyun karışma tehlikesi olduğu söyleniyor. Bu jeotermal kuyuların, turizm amaçlı bile açılacak olsa bize zararı olacak. Eğer bu kuyular açılırsa, 3-5 yıl içinde enginara ve tarlalarımıza vereceği zararı hep beraber göreceğiz. Organik tarım yapamıyoruz belki ama, iyi tarım yapmaya çalışırken, ürettiklerimizi semt pazarlarında satarak ekonomik gelir elde etmeye çalışıyoruz. Eğer bu kuyular açılırsa, bir süre sonra bu topraklarda enginar bile yetiştiremeyeceğiz. Sadece kuyularla kalmayacaklar. Bir de enerji nakil hatları çekmek için kamulaştırma yapacaklar. Ovacıklılar olarak bir de bu kamulaştırmalardan zarar göreceğiz" diyerek kendilerini bekleyen tehlikelere dikkat çekti.
"Biz devamlı yanınızda olacağız"
CHP İlçe Örgütü olarak, Ovacıklı üreticilere zarar verecek projeye karşı çıkmak ve desteklerini göstermek için bilgilendirme toplantılarına katıldıklarını ifade eden CHP İlçe Başkanı Ekrem Oran, "Alternatif ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına parti olarak karşı değiliz. Biz RES'lere de karşı değiliz. Biz jeotermal enerjiye de karşı değiliz. Güneş enerjisine de karşı değiliz. Ama bunların Çeşme'deki yerlerine karşıyız. Siz gelip, Çeşme'nin yaşam alanlarının göbeğine RES'leri dikerseniz, Ovacık'ta denize sıfır arazide jeotermal enerji kuracağım derseniz ki, Mamurbaba'daki jeotermal kuyuların kapasitesi hala yeterli düzeydeyken Ovacık'ta yenilerini açmak isterseniz, taş ocaklarını 'Slow Food Köyü' yapmaya çalıştığımız Germiyan'ın dibinde yeniden faaliyete geçirirseniz, 12 Ion kentinden bir tanesi olan Ildır'ın dibinde balık çiftliklerini insanlara reva görürseniz, bizler de karşı çıkarız. Sosyal medyada, 'Belediye nerede? CHP nerede?' diye yazanlar, şunu neden sorgulamıyorlar: Ildır'da balık çiftliklerini kuranlar ve kapasitesini arttırmaya çalışanlar, Germiyan'da taş ocakları kuranlar, Alaçatı, Ovacık ve Çeşme merkezde RES'leri dikenler ve bugün Ovacık'ta jeotermal enerji üretimine çaba sarfedenler kimler? Bunları kimlerin yaptığını söylemeye dilleri varmıyor. Dolayısıyla bu bilgilendirme toplantılarına da katılamıyorlar. Ankara'daki koalisyon onları rahatsız etmiyor, Ankara'ya da hiçbir şey söyleyemiyorlar. Biz, devamlı buralarda olacağız. CHP olarak burada olacağız, ama yeterli değil. Bizim köylümüz bizim arkamızda olmazsa bu iş olmaz. CHP, Ovacık jeotermali Meclis'te de gündeme getirdi. İzmir Milletvekilimiz Murat Bakan, Ovacık'taki jeotermal hakkında bir soru önergesi verdi. Ama CHP olarak neler sorduk, hiçbirisinin cevabını alamadık" diye konuştu.
"Arazi kapma projesi"
Bilgilendirme toplantısında, Çeşme'de yaşayan aktivistlerden Ahmet Güler, Ovacık Mahallesi'nde açılmak istenen jeotermal kuyuların yerleri hakkında detaylı bilgilendirme yaptı. 26 Aralık tarihinde jeotermal kuyu açmak için şirketin başvuruda bulunduğunu belirten Güler, "9 Ocak tarihinde Çevre ve Şehircilik İzmir İl Müdürlüğü sayfasında ilan çıktı ve 9 arazi için ÇED süreci başlatılıyor. Bu firmanın sondaj yapmak için müracaat ettiği arazi miktarı 215 hektar. Milli Emlak'a ait 9 farklı arazide, 300-400 metre derinlikte sondaj yapılacağını yazmışlar. Gerekirse daha da derine inileceğini de belirtmişler. Projenin yedinci sayfasında, jeotermalden ısı mı yoksa enerji mi elde edileceğine daha sonra karar verileceği yazılmış. Proje dikkatle incelenirse, arazi kapma projesi ile karşı karşıya kalındığı görülebilir. Yapılacak olan yatırımın 920 bin lira olduğu belirtiliyor. Bunun karşılığında çok değerli araziler 49 seneliğine kiralanacak. Sonu belli olmayan bir süreç. Haritalar dikkatle incelenirse, bazı sondaj lokasyonlarının yerleşim yerlerine çok yakın olduğu görülüyor. Bazı yerlerde 30 metre yakınında evler var. Termal suyu satacaklarını söylüyorlar. Kuyuların açılacağı bölgede otel yok. En yakın turistik tesis 6,5 kilometre uzakta. Çeşme'de yarı resmi olarak jeotermal su çıkaran ve kapasitesinin yüzde yüzünü kullanmayan tesis var. Otellere termal su veriyorlar. Bu çıkaracakları termal suyu kime satacaklar? Ayrıca kuyu açılmak istenen bölgede dört tane dere var. Sondajlarla bu dört dere de tehlikeye giriyor. Bu bölgedeki ekolojik sistemi de etkileyecek" diyerek projenin olumsuz yönleri hakkında bilgi verdi.
"Vekaletnamelerinizi hazırlayın"
Çevre davalarıyla adını duyuran Avukat Şehrazat Mercan da yaptığı bilgilendirmede, projenin, 'seralara, turistik tesislere sıcak su verebilirim, yüksek ısı olursa enerji üretebilirim' şeklinde ucu açık bir proje olduğuna dikkat çekerek, "Bu projenin Ovacık için hayırlı bir proje olmadığında hemfikiriz. Anayasa'nın 56. maddesi, 'Sağlıklı bir çevrede yaşamak herkesin hakkıdır. Bu hakkı korumak, vatandaşın da devletin de eşit derecede hakkıdır' diye belirtiyor. Ancak dava açarken, zarar gören arazinin yakınlığına bakılıyor. Onun için bizim mutlaka jeotermal kuyulardan zarar görecek köylülerle çalışmamız gerekir. Ayrıca bir çalışma grubu oluşturulmalı. Jeotermal kuyuların olduğu bölgelerde ne kadar zeytin ağacı olduğu, kimlerin ne kadar tarlası var, ne kadar varlık var, bütün bunların rapor olarak hazırlanması gerekir. Bu bilimsel çalışmanın çok çabuk yapılması gerekiyor. Bu rapor hazırlanabilirse, dava dilekçemizin altlığı olur. Ayrıca, bir an önce vekaletnamelerinizi çıkarın. Bir an önce dava hazırlığına başlamamız gerekir. Karar ilan edildikten sonra, 30 günlük süre çok kısadır. Çok çabuk geçer" diyerek dava açma hazırlıklarının hızlandırılmasını istedi.