İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Türkiye Kalite Derneği İzmir Şubesi’nin (KalDer) düzenlediği İzmir Yönetim Buluşmaları’nın konuğu oldu. “Yeni Normal Süreçte İzmir’in Sürdürülebilirlik Yaklaşımı”nın ele alındığı çevirimiçi seminerde Başkan Soyer,KalDer İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Senem Kılıc¸’ın sorularını yanıtladı. İzmir’i sosyal ve ekonomik açıdan nelerin beklediği yönündeki sorulara detaylı yanıtlar veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yeni normal denilen dönemde rotayı öncelikli olarak tarım ve turizm sektörüne çevirdiklerini belirtti.
Tarım ve turizmde anahtar olacak
Pandemi döneminin tüm dünyada kendi kendine yeten bir ekonomi için tarımın önemini bir kez daha ortaya çıkardığını hatırlatan Başkan Soyer, şunları söyledi: “Üretimimizi artırmak, yerli tohumu güçlendirmek, küçük üreticiyi örgütleyerek kooperatif çatısı altında buluşturmak, tarımsal ürünü sanayi ürününe dönüştürmek için çalışıyoruz. Turizmde de yeteri kadar güvenli ve hijyenik bir hizmet sunamıyorsanız kültürel, doğal, gastronomik değerlerinizin bir kıymeti olmuyor. İzmir’in güvenilir, sağlıklı bir kent olduğu algısını ortaya çıkartmak, iç ve dış turizmi canlandırmak için ‘turuncu çember’ uygulaması başlattık. Ortak akılla hazırladığımız turizm stratejik planı doğrultusunda çalışıyoruz. İzmir’i tüm değerleriyle hem yurt içinde hem yurt d ışında tanıtacak Visit İzmir mobil aplikasyonu hazırlıyoruz.Tarım ve turizm politikamızla, hayata geçirdiğimiz uygulamalarla kent ekonomisinin büyümesine ve istihdamın artmasına da katkı sağlamış oluyoruz. Yeni normalleşme dediğimiz dönemde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Her şeyi yeniden normalleştireceğiz ve bu dönemin anahtarı tarım ve turizmdeki yeni kriterler olacak.”
İzmir’de vaka sayısı nasıl azaldı?
“İzmir’deki vaka durumun diğer kentlerimize oranla düşük olmasının en önemli faktörleri nelerdir” sorusuna Başkan Soyer, “Biyoçeşitliliğin azalması, küresel iklim değişikliği, doğanın tahribatının getirdiği afet riskleri üzerine çalışma yapmak için pandemi söz konusu değilken Toplum Sağlığı Daire Başkanlığı adıyla yeni bir daire başkanlığı kurduk. Koronavirüs salgını çıktığında bu daire başkanlığımız önderliğinde bilim kurulu oluşturduk. Bilim kurulunun bize çizdiği rota ile birlikte çalışmalara başladık. Bütün dünyayı sarsan bu krizin hasarlarını azaltmak için kent ittifakını ortaya çıkarttık.Kentin bütün dinamiklerin yer aldığı kriz üst yönetim kurulu ile birlikte kriz sürecinde çözümler ürettik. İzmir’de vaka sayısının pandeminin başında yüksek sonrasında Türkiye ortalamasının altı na inmesi bu çalışmalarımızın mahsulüdür. Farkındalık çalışmaları, mücadele önlemleriniz, dayanışma ağını güçlendirmek için yaptıklarımız hepsi bir araya gelince böyle bir tablo ortaya çıktı”.
Asli görevimiz tarihsel mirasımızı geleceğe taşımak
“Sürdürülebilirlik geçmiş ve gelecek arasındaki adalettir” tanımını çok beğendiğini, 8 bin 500 tarihi olan kentin zenginliğini, doğasını, tarihsel mirasını geleceğe taşımanın öncelikli görevi olduğunu ifade eden Başkan Soyer, “Eğer sürdürülebilirlik diyorsak geçmişin mirasını gelecekle buluşturmak mecburiyetindeyiz. Onun hakların korumak ve geleceğe o hakları teslim etmek gibi bir mecburiyetimiz var. Geçmişle gelecek arasındaki adaleti sağlamak bizimasli görevimizdir” diye konuştu.
Başkan Soyer’e teşekkür
Kadınlar ve gençlere yönelik yeni projeler üzerinde de çalıştıklarını aktaran Soyer, şeffaf ve hesap verebilirlik ilkesi ile hareket ettiklerini bunun demokrasinin en temel göstergesi olduğunu söyledi. KalDer İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Senem Kılıc¸, pandemi süreci boyunca düzenledikleri seminerlerin sonuncusunda Başkan Soyer’i ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, kalite çalışmalarına verdiği destekten ötürü kendisine teşekkür etti.