Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
Her pedal bir fidan
Her pedal bir fidan
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!
HABERLER>BÖLGE
9 Temmuz 2020 Perşembe - 11:37

"ÇEŞME PROJESİ İÇİN KEMERALTI HAVUÇ!"

Son günlerde basında ve kamuoyunda sıkça tartışılan Çeşme Projesi ve Turizm bakanı başta olmak üzere Tarkem’in Çeşme projesinden elde edilecek olan kazanc ile ilgili Kemeraltı Hayat Platformu sözcüsü Cem Ceylan’dan konuya ilişkin uzun bir açıklama geldi.

 ÇEŞME PROJESİ İÇİN KEMERALTI HAVUÇ!

 

“birileri gelir bir makas atar,  bütününden kopar hayatlar”

Akıl ve bilimi yok sayarak, kendi küçük dünyası ve küçük menfaatlerini her türlü değerin üstünde görmenin dayanılmaz hafifliği.  Kendi küçük çıkarları gereği Topluma, doğaya, çevreye, kente, insana, tarihe hatta kültüre müdahale ve disipline edebileceğini sanan şişkin egolar… 

Pek fazla üretime değmemiş pamuk ellerin, kendi dar çevrelerinde finans, yatırım, rant düzleminde el ele,  eller cebe “çayın taşı ile çayın kuşunu” vurma maharetlerini başarı sanan  “duayen, iş insanı, bay bilen, kanaat önderi, ” güzellemeleri ile kendi dar çevrelerinde sürekli parlatılan zamanı geçmiş bu arkadaşlar,  sen, ben bizim oğlan!

Çevrelerinde kaskas’lanırken varlıklarının idrakinde oluyorlar.   Geçmişteki başarısız hikâyeler ise ama’lar ile geçiştirilip. Minarelere kılıf bulunuyor her daim. Oysa İzmir in ticaret, sanayi, üretim, marka yaratma, dünyada rekabetçi sektörler içinde öne çıkmak vb. konularda geçmiş başarıları yoksa uluslararası ticarette dünyada güvenilir sağlam bir yer tutamamış ise bu önemli ölçüde geçmiş dönem iş guruplarının genç kuşaklara kötü mirasının sonucudur.  İzmir ticaretinin, sanayiinin, turizmin de önünde duvar olmuştur bu anlayış, eğer dünya ile ticaret yaparken aidiyetlerinizden dolayı güven duyulmuyorsa şirketinize, bir sıfır geriden başlıyorsanız, bunu nedeni geçmişin kötü mirasıdır.

Güce ve paraya endeksli başarı! Kriterleri nedeni ile kendilerinden az daha paralı ve mevkiili zat lar karşısında,  “ edinilmiş çaresiz’lik” ile kendilerinden beklemeyeceğiniz çeviklikle eğilmeyi, güce sorgusuz itaati ve biatı yerlere kadar reverans ile en iyi şekilde ifade ederler her daim.

“Mülkiyet”  konusu bu guruplar içinde kırmızıçizgidir,  dokunulmazdır,  kutsalıdır adeta; fakat yüksek menfaatleri söz konusu olduğunda, mesela köylünün tarlası, merası,  suyu, yoksulun evi, küçük esnafın dükkânı da!   Eğer yüksek çıkarlar söz konusu ise el konulabilir, kamulaştırılabilir “küçük bir bedel karşılığı tabi”.

Son haftalarda İzmir ve özellikle bizim mahalle pek haraketlindi, eli kalem tutan yazdı, tutmayan yazdırdı.  Başkanlar röportaj verdi gazetelere, birileri çeşme ‘den girip Kemeraltı’dan çıktı, Karşıyaka dedi birileri, ne Kültürpark bıraktık ne opera binası, ne de zorlu kuleleri, " eteğinde taş kalmasın kimsenin " demişler gibi artarda sıralandı konular. Tabii tetikleyen, maniple eden faktörler vardı; Sn. Turizm Bakanı Kemeraltı’na kadar teşrif edip Çeşme ve Kemeraltı’nın kuyruklarını birbirine bağlayıverdi mesela.

Ver Çeşmeyi Kemeraltı’ na hizmeti al!

Konu toplumun bir kısmında, ver Çeşmeyi Kemeraltı’ na hizmeti al! Diye algılandı. Kemeraltı turizm merkezi olacak, Çeşmeye yapılacak büyük projeden para gelecek hep birlikte ihya olacağız, vaadleri ile projeye destek çıkan küçük İzmir burjuvası!  ; iş lazım,  aş lazım, işsizlik var, en az yüzbin kişilik istihdam yaratılır!  Diye çeşme projesi için PR. Başlattı. (duyan da sendika temsilcileri sanır) Oysa içinde bulunduğumuz pandemi dönemi ne çalışanlar ne esnaf nede çiftçi için bu kanaat önderlerinin ağzından tek kelime duymadık.  " Milyonlarca turist buraya akar, golf sahaları pahalı turisti çeker İzmir de bu sefer turizmi patlatırız…"  Yukarılardan aldıkları gazı topluma yayma ve kutlama işine girdiler. Yani Çeşmede birkaç köylü falan yerinden yurdundan olacak, ekoloji tahrip olacak, zaten yetersiz olan su kaynakları tamamen yok olacak,  doğa ve kent kirlenecek çok önemli değil, önemli olan turist ! 

Dünyanın en fazla turist alan ve turizm sektörünün kentlerine yüksek katma değer sağladığı şehirlere şöyle bir bakalım, kentlerinin, kültürel, mimari eserlerini, doğal güzelliklerini yok ederek mi başarılı olmuşlar, yoksa doğaya ve kente uygun yapmacıksız oldukları için mi bu kadar ziyaret ediliyor oralar.

Örneğin: LONDRA / ROMA/ PARİS / VENEDİK / PRAG /BUDAPESTHE / AMSTERDAM / BERLİN…

Bunlar çok turist alan kentlerin bazıları, her biri on ile yirmi beş milyon arasında yıllık turist ziyaretçi alıyorlar. İzmir ise yıllık ortalama 800 bin turist alıyor. Yukarıda ismi yazan kentlerin hiç biri yapay ve kendi karakterine, kendi dinamiklerine aykırı projeler ile turizm kenti haline getirilmedi, aksine, korunarak, korumak için kamunun kaynakları harcanarak, bu gün kültür turizminin en fazla katma değer yaratan kentleri haline geldi.   Bu eski kentleri yönetenlerin ve bu kentlere saygı duyan sermaye sahiplerinin aklına “ hadi projeler yapalım da turist gelsin” fikri gelmemiş nedense, sadece geçmişlerine, kültürlerine ve gelecek nesillerine duydukları saygıdan dolayı korunmuş bu kentler.                           

IPK Internationel tarfından birkaç yıl önce yapılan araştırmaya göre “ WORLD TRAWEL MONİTOR” Yıllık sadece Avrupa’da 100 milyon insan kent turlarında 700 milyon gece konaklama yapmış olduğunu açıklıyor. Bu veriler bile “İzmir üstündeki yapmacık projelerinizden vaz geçin” demeye yetiyor,

Bu anlamda bütün Anadolu gibi İzmir de çok zengin kaynaklara sahip, Kemeraltı için de Çeşme için de ihtiyacımız olan şey “korumak ”yerel değerleri, kültürü, mimariyi, esnafı, zanaatkârı, ustayı.  Korumadığınız, hizmet vermediğiniz, çöküntüye dönüşen alanlara kentinizde yaşayan insan bile gelmez, bırakın dünyanın bir ucundan turisti de getirmeyi.

 

Parasını Kemeraltında kazananlar ile Kemeraltından para kazanmak isteyen girişimci! birbirinden farklıdır,

Sermaye gurupları bir tarafa, kenti yönetenlerden de tüm kentin ve kentlinin hayatlarına bir şekilde dokunacak olan büyük projeler ile ilgili net cevaplar gelmedi, ya da çelişkili açıklamaları kafaları daha karıştırdı. Örneğin; kanal İstanbul projesi için Ekrem İmamoğlu baştan beri karşı duruşunu hiç değiştirmedi. İzmir in Başkanı Tunç Soyer, Çeşme, Kemeraltı, zorlu kuleleri ve Kültürpark konusunda birbiri ile örtüşmeyen farklı zamanlardaki açıklamaları nedeni ile eleştiriliyor. Biz Kemeraltı Hayat Platformu olarak Dünyaya Tarihi çarşıdan bakıyoruz, tüm ailesinin geçimini buradan sağlayan esnaflar gibi.  Parasını Kemeraltında kazananlar ile Kemeraltından para kazanmak isteyen girişimci! Birbirinden farklıdır, farkı fark etmeniz çok önemli.

Gelelim Kemeraltı konusuna ; Kemeraltı İzmir in toplumsal hafızası, kentin belleğidir. Ortak hafızamız olan bu kamusal alan.  İlhan Tekeli hocanın İzmir tarih projesi ile başlayan ve nereye evrildiği belli olmayan,  tehlikeli salınımını devam ediyor. Tarkem olarak bilinen (TARİHİ KEMERALTI İNŞAAT YATIRIM AŞ.) isimli çok ortaklı bir yapı kurularak Kemeraltı bölgesinin iyileştirilmesi planlanıyor, yapının büyük ortağı %30 luk hissesi ile İzmir Büyük Şehir Belediyesi, Tarkem  ilk kurulduğu yıllarda tarihi bölgenin ayağa kaldırılması konusunda umut veriyor ve olumlu karşılanıyordu fakat son bir kaç yıl içinde ofisini Kemeraltı’na taşıması, esnaf tarafından yakın markaja alınması,  ayrıca bölgede satın alma, kiralama ve kamuya ait mallara proje yapmaya başladıktan sonra gerçek niyeti daha anlaşılır hale geldi, böylece yerel esnaf içinde Tarkem e mesafeli hatta kuşkulu bakanların sayısı ciddi ölçüde arttı.

şirket yetkililerinin çelişkili açıklamaları, şirketler yasasından kaynaklı ketum hali, yöneticilerin esnafa ve yerel değerlere üstten bakan küstah tavırları, adeta Kemeraltı bölgesinin abisi, tek temsilcisi, sahibi edaları, Kemeraltı çevresinde bazı kurum ve belediye tarafından hayata geçirilen bir çok faaliyet ve etkinlikleri kendileri yapıyormuş gibi, kamuya lanse etmeleri, sosyal medyalarında propaganda olarak  kullanmaları, son dönemde bu şirkete karşı tepkilerin artmasının başka  bir sebebi.

 

Son tahlilde Çeşme projesinin uygulamasından Kemeraltı’na kaynak aktarılması konusunda Bakan beyin beyanını esas alarak," buna mecburuz" demeçleri ile, adeta Çeşme projesini pazarlamak için kamuoyu yaratma çabaları, anladığımız kadarı ile Kemeraltı esnafının haklı tepkileri yanında bazı STK ve odaların da Şirkete mesafeli duruşundan çaresizlikleri iyice arttı.

Sn. İlhan Tekeli hocanın da belirttiği üzere soylulaşmaya sebep olacak ofis çıktısı, tepeden inmeci, alanın gerçek ihtiyaçların ile örtüşmeyen projeler ile kapı, kapı gezinen bu şirket kontrol edilebilir olmalıdır.

Sn. Tunç Soyer in Belediye stratejik planına koydurduğu "soylulaşmaya yol açacak" projelerin onaylanmayacağı yönündeki iradesini biz hatırlıyor ve bu iradenin Kemeraltı bölgesine yansımasını bekliyoruz.  Kamusal alan olan tarihi bölgenin kaderi şirket motivasyonu ile davranan yapılara bırakılmamalıdır.

ESNAF KOOPERATİFİ DÜŞÜNÜLMESİ GEREKEN BİR MODELDİR

Kamu kaynakları ile kamusal alanda yapılan, ancak toplum çıkarları yerine şirket ve sermayenin lehine olan girişimler sosyal adalet duygusunu incitir. Kemeraltı esnafı, yaşayanı, çalışanı ve kullanıcıları ile bütünlüklü modelleri incelenerek kamusal fayda sağlayacak çözümler bulmak zorundayız. Esnaf kooperatifi bu anlamda düşünülmesi gereken bir model olabilir. Bu model iktisadi olarak esnafı şirketlerin kucağına düşmekten koruyacak, gelişmesini sağlayacak, rekabetçi yeteneklerini arttıracak yöntemdir.

 

Kanuni’nin dediği gibi " ya Devlet başa, ya kuzgun leşe"  Tarkem konusunda Şirketin büyük ortağı olan İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanı Tunç bey iradesini ortaya koymalı, ya mutlak kontrolü sağlamalı ya da Şirketteki hisselerini bırakarak,  borsaya kote olmaya hazırlanan, altında 7-8 tane ayrı hibrit şirketler olan bu yapıya akıtılan kamunun kaynaklarını kesmelidir.

 

Kemeraltı Hayat Platformu.

         Cem Ceylan

 

Etiketler:
 
Bir yılda 11 bin 500 sokak hayvanı tedavi edildi
 
“Önceliğimiz tarım ve turizm”
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bir yılda 11 bin 500 sokak hayvanı tedavi edildi
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sokak hayvanlarına yardım eli uzatmak ...
İzmir’in Bisiklet ve Yaya Eylem Planı hazır
İzmir Büyükşehir Belediyesi, pek çok dünya kentinde olduğu gibi İzmir’de ...
Kırkım yapıldı, şenlik gelecek seneye kaldı
İzmir’in Karaburun ilçesine özgü kıl keçisini koruyarak yaşatmak amacıyla ...
 
İzmir sularında müthiş operasyon!
İzmir'de 268 Düzensiz Göçmen Ve 8 Göçmen Kaçakçısı Şüphelisi gemiye düzenlenen ...
Yangınların yüzde 42’ si sigara izmaritinden
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nın raporuna göre ...
Milyonluk ayaklar Alaçatı’da Şifa Buluyorlar!
Milyonların yakından takip ettiği yarış atları sakatlıklarını Alaçatı’da ...
 
Başkan Soyer'den ilk sefer sürprizi
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZDENİZ Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği Foça, ...
Burak Oğuz tahliye edildi!
Urla Belediye Başkanı iken FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine ...
Folkart yakında Urla Bademler'de
Folkart, kamuoyunda ‘İTOKENT 2’ arazisi olarak bilinen, 200 bin metrekarelik ...
 
YAZARLAR
Sedat Kaya
Sedat Kaya
ŞÜKRAN DANSI
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
"GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER..."
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Benim kitap fuarlarım...
Esat Erçetingöz
Esat Erçetingöz
Alaçatı’da “Windfest 2024” rüzgarı esti
Okan Yüksel
Okan Yüksel
GÖZTEPE'NİN "KOCA KAPTANI" GÜRSEL AKSEL
Dr.Ahmet Güler
Dr.Ahmet Güler
Alaçatı'nın Kuşları yok olmasın!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri