Sındır yaptığı yazılı açıklamayla 6 Aralık 2012 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ve kısaca Bütünşehir Yasası olarak bilinen, 6360 sayılı kanunla büyükşehirlerdeki köy ve belde tüzel kişiliklerin, 8 yıl aradan sonra 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda yapılan yeni bir düzenlemeyle yeniden kırsal mahalle ve kırsal yerleşik alan tanımlamasına kavuşabileceğini söyledi. Kırsal yerleşim özelliği taşıdığı tespit edilen mahallelerin, kırsal mahalleye dönüşebilmesi için süreç hakkında bilgilendirme yapan Sındır, “önceden ‘köy’ olan tüm mahallelerimizin en kısa zamanda ‘Kırsal Mahalle’ statülerini kazanabilmeleri için mahalle muhtarlarımızın ilçe belediye başkanlıkları ile temasa geçerek süreci başlatmalarında fayda var” dedi.
“KÖYLERDE ARTAN HAYAT PAHALILIĞI YAŞANAMAZ BİR HAL ALDI”
Sözlerine 2012 yılında çıkarılan Bütünşehir Yasası’nı eleştirerek başlayan Sındır, “Bu kanun ile üzerinde en çok eleştiri alan konuların başında illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliğinin kaldırılması, köyler ve beldeler isimleriyle mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyelerine katılması oldu. AKP’nin 2012 yılında Bütünşehir Yasası’yla yaptığı şey; ‘ben yaptım oldu ve kanun çıktı.’ Köylerin yarısına kilit vuruldu, köyler boşaldı. Büyükşehirlerde köy ve belde tüzel kişilikleri tamamen ortadan kaldırıldı; kırsal, köy, tarımsal nitelikleri yok sayılarak kentsel yerleşimlerden onları ayıran özellikleri, ayrıcalıkları, sahip oldukları ortak taşınır ve taşınmaz malları, mera alanları, diğer tüm hak ve yetkileri ellerinden alınarak tamamen aynı statüye getirildi. Bu nedenle de gerek emlak vergisi, gelir vergisi, harçlar, su, yol, kanalizasyon vb. kamu harcamalarına katılma payları ve daha birçok maddi konuda, gerekse de yasal haklarında getirilen sınırlandırmalarla tarımsal üretim faaliyetleri sekteye uğratıldı ve köylerde artan hayat pahalılığı yaşanamaz bir hal aldı. CHP olarak Bütünşehir Yasası’nın TBMM görüşmelerinde tüm çekincelerimizi belirtmemize rağmen ve kanunun yürürlüğe girmesi sonrasında da Anayasa Mahkemesi’ne yapmış olduğumuz iptal başvurularımız sonuçsuz kaldı. Karşı çıktık ama dinlemediler. Yasanın Anayasa'ya da, uluslararası sözleşmelere de aykırı olduğunu söyledik, anlamadılar. Bütünşehir Yasası’yla birlikte büyükşehirlerimizde yer alan mahalle statüsündeki köylerimizde yaşam koşulları her geçen gün daha da ağırlaştı.” dedi.
“BÜYÜKŞEHİRLERDEKİ KÖY MUHTARLARIMIZ DERHAL İLÇE BELEDİYELERİNE BAŞVURSUNLAR!”
Büyükşehirlerdeki köy muhtarlarının derhal ilçe belediyelerine başvuruda bulunmalarını söyleyerek sözlerine devam eden Sındır, “Bugün ise AKP tam olarak bir yanlışa son vermese de, 6360 sayılı kanunla getirilen değişikliklere olan itirazlarımızı tam anlamıyla karşılamıyor olsa da; büyükşehirlerdeki mahalle statüsünde olmakla birlikte kırsal niteliğini devam ettirmekte olan yerlerde yaşayan vatandaşlarımıza uygulanan çeşitli vergi ve ödeme avantajları getiren bir düzenleme, bizim de desteğimizle kanunlaştı. Şimdi, köy veya belde belediyesi iken mahalleye dönüşen ve büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan kırsal yerleşmelerdeki mahalle muhtarlarımız en kısa zamanda kırsal mahalle statülerini kazanabilmeleri için ilçe belediye başkanlıklarıyla temasa geçerek süreci başlatmalarında fayda var. İlçe belediye meclislerinden alınacak karar sonrası süreç, büyükşehir belediye meclislerinde kabul edilerek sonlanacak ve kırsal mahalle statüsü kazanılmış olacak. Büyükşehirlerdeki eski köy muhtarlarımıza sesleniyorum; Kırsal Mahalle olmak için mutlaka başvuruda bulunun” dedi.
NE KAZANIMLAR GETİRİYOR!
Yapılan düzenlemenin, Bütünşehir Yasasıyla yitirilen hakları tam olarak karşılamasa da kırsal yerleşimler için önemli kazanımları beraberinde getirdiğini ifade eden Sındır sözlerini şöyle sonlandırdı: “yapılan düzenlemeyle kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak yeniden belirlenecek yerlerde; gelir vergisinden muaf esnaf ile basit usulde gelir vergisine tabi mükellefler tarafından bizzat işyeri olarak kullanılan bina, arsa ve araziler ile mesken amaçlı kullanılan binalar ve zirai istihsalde kullanılan bina, arsa ve araziler 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre alınması gereken emlak vergisinden muaf olacak. Bu yerlerde, ticari, sınai ve turistik faaliyetlerde kullanılan bina, arsa ve araziler için emlak vergisi yüzde 50 indirimli uygulanacak. Bina inşaat harcı ile imarla ilgili harçlar alınmayacak. Vergi, harç ve harcamalara katılma payları yüzde 50 indirimli uygulanacak. İçme ve kullanma suları için alınacak ücret en düşük tarifenin işyerleri için yüzde 50’sini, konutlar için yüzde 25’ini geçmeyecek şekilde belirlenecek. Bütünşehir Yasası’nın köylerimizde yarattığı tahribat ortadan kalkmayacak olsa da yapılan düzenlemeyle hiç olmazsa tarımsal üretime ve köylülerimize maddi fayda sağlanacak.”