Maarif Vakfı ile ilgili konuşan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Umutsuz, işsiz, yarınsız bıraktıkları gençleri şimdi de yersiz, yurtsuz bıraktılar. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler; tüm bu koşullar içerisinde dahi ülkemizin eğitim bütçesini, daha önce FETÖ’nün yaptığına benzer bir organizasyonla, Maarif Vakfı eliyle yurt dışındaki okullara ve orada astronomik ücretlerle çalışan yandaşlarına akıtıyor!” dedi.
Türkiye Maarif Vakfı’nın yürüttüğü faaliyetler ile harcamalarının detaylarına ilişkin yazılı soru önergesi veren CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’a Vakıf Başkanı Birol Akgün’den yanıt geldi.
Eğitim bütçesinden Maarif Vakfı’na 5 yılda toplamda 3 milyar TL’ye yakın para aktarıldığını vurgulayan CHP’li Murat Bakan, “Umutsuz, işsiz, yarınsız bıraktıkları gençleri şimdi de yersiz, yurtsuz bıraktılar. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler; tüm bu koşullar içerisinde dahi ülkemizin eğitim bütçesini, daha önce FETÖ’nün yaptığına benzer bir organizasyonla, Maarif Vakfı eliyle yurt dışındaki okullara ve orada astronomik ücretlerle çalışan yandaşlarına akıtıyor!” dedi.
Maarif Vakfı, yurt dışına gönderdiği personellere en düşük 25 bin 636 TL, en yüksek 58 bin 936 TL maaş ödüyor!
CHP’li Murat Bakan’ın yazılı soru önergesine verilen yanıta göre;
2016 yılında 5 ülkede eğitim faaliyeti yürüten Maarif Vakfı; 2017’de 22, 2018’de 33, 2020’de 42 ve 2021’de 44 ülkede faaliyetlerini sürdürüyor.
Bu ülkelerde okul müdürlüğü sayısı 2016 yılında 18 iken 2021 yılında 361’e; 2018’de 1 olan eğitim merkezi sayısı 2021’de 13’e yükseldi.
Vakıf, 2016’da 2 olan yurt sayısını ise 2021 itibarıyla 43’e çıkardı.
Bünyesinde yurt dışında olan 1 de üniversite bulunan vakıf, 2021 yılı itibariyle 438 kişiyi yurt dışındaki kurumlara personel olarak gönderdi. Bu personellere ödenecek aylık ücret ise; en düşük 2 bin 887 dolar yani bugünkü kurla (8.88 TL) 25 bin 636 TL; en yüksek 6 bin 637 dolar yani bugünkü kurla 58 bin 936 TL maaş ödeniyor.
‘Umutsuz, işsiz, yarınsız bıraktıkları gençleri şimdi de yersiz, yurtsuz bıraktılar!’
Eğitim sistemine ilişkin değerlendirmede bulunan CHP’li Murat Bakan, “Türkiye’de eğitim sistemi tamamen iflas etmiştir. Bu cümleyi kurarken artık hiç tereddüt etmiyoruz. Hatta bu cümlenin, içinde bulunduğumuz durumun vahametini tam olarak yansıtmadığını da düşünüyoruz. Bir taraftan AKP’nin eğitim sisteminde yarattığı tahribat diğer taraftan Koronavirüs salgınıyla eğitimde fırsat eşitsizliği zirveye ulaştı, alt gelir gruplarında bulunan ailelerin çocukları internete erişemediği, tableti olmadığı için eğitim olanağından yoksun kaldılar, öğretmen sayısı yetersiz, atanamayan öğretmenler intihar ediyor, öğretmenler hak ettikleri olanaklara sahip değil. ‘Her ilde üniversite yaptık’ diye övünenler, üniversite diye gösterişli ama içi boş binalar yaptılar üstelik Türk üniversiteleri dünyada ilk 500’de yoklar. Onlarca fakülte, yüzlerce bölüm ise öğrenci kontenjanını dolduramıyor. Çünkü hala çoğu öğrenci kendi kentine açılan üniversitede değil, İstanbul’daki, Ankara’daki, İzmir’deki köklü üniversitelerde okumak istiyor. Anadolu’nun herhangi bir köşesinden kopup başka kente okumak için gelen on binlerce öğrenci ise, en başta barınma sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Daha önce FETÖ’nün ve diğer tarikat, cemaatlerin yurtlarına muhtaç bırakılan bu öğrenciler, şimdi de iktidarın arka bahçesi olmuş kamu olanaklarıyla beslenen TÜGVA gibi oluşumlara, FETÖ sonrası palazlanan dini cemaat ve tarikat yurtlarına mecbur bırakılıyor. Mevcut yurt sayısı ve kapasitesi öğrencilerin barınma ihtiyacını karşılamıyor. Yaklaşık 4 milyon öğrenci olmasına rağmen Kredi ve Yurtlar Kurumu’na ait yurtlarda ancak 700 bin öğrenci barınabiliyor. Devlet yurduna yerleşemeyen, özel yurtlara gücü yetmeyen, tarikat ve cemaat yurtlarına karşı duran üniversite öğrencileri ise en son parklarda yatmaya başladı. Umutsuz, işsiz, yarınsız bıraktıkları gençleri şimdi de yersiz, yurtsuz bıraktılar! Bugün Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler; tüm bu koşullar içerisinde dahi ülkemizin eğitim bütçesini, daha önce FETÖ’nün yaptığına benzer bir organizasyonla, Maarif Vakfı eliyle yurt dışındaki okullara ve orada astronomik ücretlerle çalışan yandaşlarına akıtıyor!” dedi.
‘Yurt dışında yürütülen hiçbir faaliyet çocuklarımızın eğitiminden, hayallerinden daha önemli olamaz’
CHP’li Bakan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Türkiye’den hangi kriterlere göre olduğunu bilmediğimiz bir şekilde görevlendirilen ve yabancı dil yeterliliği olmadığını bizzat bildiğimiz kişiler, astronomik ödemelerle Maarif Vakfı bünyesinde istihdam ediliyor. Maarif Vakfı faaliyetleri için Türkiye’den yurt dışında giden personele, en düşük 25 bin en yüksek 58 bin TL maaş ödeniyor. Bugün Türkiye’de asgari ücret 2 bin 825 TL! Maarif Vakfı, yurt dışında kimlerle hangi faaliyetleri yürütüyor? Bu kişiler kim? Türkiye’ye ve eğitime hangi katkıyı sağlıyorlar? Bazı dini cemaatlerin Maarif Vakfı’ndaki egemenliğini, mensuplarının yurt dışındaki bu okullara/yurtlara gönderildiğini de duyuyoruz. Toplamda 166 kurum ve kuruluşla protokol imzaladıkları bilgisini veriyorlar, protokollerin kapsamını ve hangi kurumlarla yapıldığına dair detayları sormamıza rağmen bu bilgileri paylaşmıyorlar. Ülkemizin kaynakları heba ediliyor. Belli şirketlere, belli tarikatlara/derneklere/vakıflara heba ediliyor, kamu kaynaklarıyla ellerinde tutmaya çalıştıkları bazı oluşumlara heba ediliyor. Dört yılda eğitim bütçesinden toplam 1.5 milyar liranın üzerinde para alan Maarif Vakfı’na bu yıl MEB’in bütçesinden 1.2 milyar TL aktarıldı. Bu bütçeler öğrenci yurdu yapmak için kullanılsa 2 yıl içinde yurdu olmayan öğrenci kalmaz. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi, bütçe var, öncelikler farklı. Milyar liralık bütçeler ayrılıyor ve bu vakıf, kamuoyu açısından da biz denetleme yetkisi olan milletvekilleri açısından da koskocaman bir bilinmezliği ifade ediyor. Yurt dışında yürütülen hiçbir faaliyet, çocuklarımızın eğitiminden, gençlerimizin hayallerinden ve yarınımızdan daha önemli olamaz. İlk önce eğitimi bu zapturapttan kurtaracak, ayağa kaldıracak ve özgür kılacağız. Bu ülkenin her ferdi yarına umutla bakacak.”