İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi;
"Her 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde geçmişte yazdıklarımızı, dile getirdiklerimizi tekrar etmek hepimiz adına hem üzücü, hem utanç verici.
Yıllardır yaşanan sorunları dile getirmemize rağmen basın özgürlüğü adına olumlu anlamda çok fazla değişiklik olmadı ülkemizde. Hatta ne yazık ki daha kötüye gittiğini söylemek bile mümkün.
“Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü” nün her yıl yayınladığı Dünya Basın Özgürlüğü 2018 yılı Endeksi'nde 180 ülke arasında 157. sıraya gerilemiştik, bu yıl da 157 sırada yer almaya devam ediyoruz.
Eleştirel haber-yayın yapan medya kuruluşlarının sayısı her geçen yıl azalıyor ve bu az sayıdaki medya kuruluşları da büyük baskı altında.
Geçen yıl ve yıllarda olduğu gibi, gerçek anlamda gazetecilik yapmak isteyen, mesleğinin gereklerini yerine getiren gazeteciler ve onların yanında yer alanlar tutuklanmaya, hapse atılmaya devam ediyor.
Ülkemiz, geçen yıl olduğu gibi bu yıla da basın özgürlüğü karnesi zayıflarla dolu olarak başladı.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde,
Gazeteciler işten atılıyor, sosyal güvencesiz, sendikasız, düşük ücretlerle çalıştırılıyorsa,
Gazeteciler hâlâ düşüncelerini ifade ederken, mesleklerinin gereklerini yerine getirmeye çalışırken endişe taşıyorlar, bu yüzden cezalandırılıp hapse atılıyorlarsa,
Gazetelerin, yayın organlarının önemli bir kısmı iktidarın yayın organı gibi çalışıyor, tehdit ederek, hedef göstererek, küfür, nefret dilini kullanarak yayınlar yapıyorsa,
Özgür basından, demokratik bir yönetimden söz etmek mümkün değildir.
3 Mayıs’ları adına yakışır şekilde kutlamak için, gazetecilerin gözdağı vermek için tutuklanmasına, cezalandırılmasına,
Basın organları üzerindeki baskılara, tehditlere son verilmelidir.
Yine geçen yıl dile getirdiğimiz gibi, halkın haber alma özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılana kadar İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak basın özgürlüğü mücadelemizi sürdürecek, hak ihlaline uğrayan gazete emekçisi arkadaşlarımızın yanında olacağız."