Yazılı mesajında, "Kutlamalı, neşe dolu bir içerikle karşınızda olmayı çok isterdim. Ne var ki, gerçekleri dile getirmenin bir görev olduğunu düşünüyorum" diyen Kadın Meclisi Başkanı Güler, "Sosyal statü basamaklarında yükselebilmek için en önemli kriter, ne yazık ki, şişkin bir cüzdan olunca ve insanların mal cinsinden sahip oldukları, bilgi birikimlerine verilen değeri ezip geçtikçe, üniversiteye hazırlanan öğrencilerin velilerinin ağzından sıklıkla duyduğumuz bir cümle içimizi acıtır oldu; 'Bari bir öğretmen olsun'. Oysa, Atatürk kendisine öğretmen maaşları hakkında bir soru yöneltildiğinde, bu meblağın kesinlikle milletvekili maaşlarının altında kalmaması gerektiğini söylerken, ülkenin geleceğinin öğretmenlik mesleğinin prestijine, öğretmenlerin geçim kaygısı ile cebelleşir durumda olmamalarına sıkı sıkıya bağlı olduğunun bilinciyle konuşuyordu" diye belirtti.
Çeşme Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Güler, yazılı mesajını şöyle tamamladı;
"Eğer günümüzde öğretmenlerimiz bu toplumun içinde hala saygı görüyorlarsa, bu tamamen onların mesleklerine halel getirmemek için özverili davranmalarına, 'kol kırılır, yen içinde kalır' ilkesine bağlılıklarına ve azla yetinme alanındaki başarılarına bağlıdır. Her şeye rağmen, hep şundan emin oldum; 'Bari bir öğretmen olsun' sözünün karşısında, 'İyi ki öğretmen olmuş' dedirten Cumhuriyet öğretmenleri hep vardı ve ne mutlu ki, hep var olacaklar. Onlardır bizim umudumuz, geleceğe açılan aydınlık penceremiz. Onlardır taşıyacak olan bu ülkeyi karanlıklardan ışıklı geleceklere. Atatürk'ümüzün dediği gibi, 'Bir ülkeyi, bir ulusu kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir'."