Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikte alanlarının uzmanları tarafından ‘Yapay zeka, hayalden gerçeğe’, ‘Yapay zekanın evrimi’, Yapay zeka, doğal zeka ve ortak zeka’ ‘Matematikselleştiremediklerimizden misiniz?’ ‘Derin öğrenme’ gibi çok farklı başlıklarda yapay zeka tartışıldı. Etkinliğe İzmirliler yoğu ilgi gösterirken, alanın uzmanları ise yapay zekayla birlikte gelecekteki olası dönüşümü aktardı.
Ülkenin çıkışı bilimsel bilgiden geçiyor
Bilim ve teknolojinin halkın genel yararı ve çıkarı için kullanmak gerekliliğine dikkat çekmek için sürekli olarak gerekli raporları hazırladıklarını belirten EMO İzmir Şubesi Başkanı Mahir Ulutaş, ‘Son dönemde hazırladığımız raporlar ülkenin gündeminden dolayı gerekli ilgiyi görmüyor. Ancak Türkiye’de ne yazık ki; madenlerde, inşaatlarda, asansörlerde, binalarda gerekli tedbirler alınmadığı ya da alınmak istemediği için onlarca insanımızı kaybettik. Ülkemizde doğanın talanına, kültürel alanlarının yağmasına açık ve ucuz emek cehennemi bir ekonomik modeli sürdürüyoruz. Diğer tarafta ise yaşadıklarımızın doğal sonucu olarak eğitimin bilimden uzaklaştırılarak dinselleştirildiği, çocukların geleceksizleştirildiği, kadın cinayetlerinin sıradanlaştığı bir ülke konumundayız. Buradan çıkışın ise sadece bilimsel bilgiye verilen önemle sağlanabileceğinin de bilincinde olarak yola çıktık. Bugünkü etkinliğimizin amacı da böyle bir çıkışın satır başarılarını ortaya koyabilmek. Toplum olarak dünyanın yaşadığı değişim sürecini ve bu süreçte yapay zekayı konuşacağız. Yapay zekanın bilimsel, sosyal, ekonomik ve felsefi boyutları olduğu için konferans serisine bunla başlamayı istedik’ dedi.
“70 yıl önceki hayallerimizi gerçeğe dönüştürüyoruz”
Konferansta ‘Yapay zeka, hayalden gerçeğe’ başlığı altında yapay zekanın gelişimi hakkında bilgi veren Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tülay Yıldırım, ‘Yapay zeka konusunda ortaya konan bilimsel çalışmalar ve teknolojik gelişmeler alanındaki çalışmaların sayıları özellikle son 2 senede çok arttı. Hatta son dönemde yapılan çalışma kadar yapılmış başka bir dönem olmadı. Bu gittikçe de artacak. Aslında zekayı problemleri çözmek ve karar almak için öğrenme ve anlama yeteneği olarak tanımlayabiliriz. Yapay zeka ise, insanlar tarafından yapıldığında zeka gerektiren şeylerin makineler tarafından yapılmasıdır. Yani yapay zekayla doğadaki davranış biçimleri modellenip, makinelere aktarılmak isteniyor. Akıllı sistemler ise, yapmak istenile her şeyi yapan ve istenmeyen hiçbir şeyi yapmayan, insan benzeri muhakeme yapan, hatalarından öğrenen, başarısızlıklarından kendini toparlayan, çevresine adapte olan ve davranışlarının uygunluğu hakkında kararlar alabilen sistemdir. Geçmişe baktığımzda Jetgiller, Kara Şimşek gibi dizilerde teknolojinin gelişimi ve ilerde nelerin bizi beklediği yönünde örneklemeler vardı. Şu an için insansız kara aracı, insansız hava aracı, insansız deniz aracı da yapıldı. Belki etkin değiller ve hala gelişimleri sürüyor. Ancak gelecekte bizi bunlar bekliyor. Yani 70 yıl önce ortaya koyduğumuz hayallerimizi şimdi gerçeğe dönüştürüyoruz’ dedi.
“Makineler, yapay zeka ile derin öğreniyor”
Günümüzde hala bir Kara Şimşek olmadığını ancak sürekli olarak gelişimin devam ettiğini ve otobanlarda giden insansız araç yapıldığını ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti: Şu an için insansız kara aracında yola yayanın atladığında ne yapılacağı bilinmiyor. Hala bu araştırılıyor. Ancak kısa sürede bu da değişecektir. Uzay Yolu filmindeki tabletler, dokunmatik kontrol panelleri, biyonik göz gibi çoğu şey şu anda hayatlarımızın parçası olmuş durumda. Bunun yanı sıra yüz tarama, avuç içi tarama, retina tarama ya da DNA tarama gibi yapay zeka uygulamalarını da aktif kullanıyoruz. Google, derin öğretmeye başladı. Yani robot, düşe kalka, engelleri aşarak, kısacası deneyerek öğrenmesini sürdürüyor. Facebook ise yüz tanıyor. Asimo’yu biliyorsunuz merdiven çıktı. Hayal olan ve filmlerde izlediğimiz çoğu şeyi günümüzde yaptık ve daha ileri noktalara taşımaya çalışıyoruz. IBM Watson ile Doğal dil işleme ve makine öğrenmesi kullanan bir teknoloji platformu oluşturdu. Bununla da kanser teşhisinde insan doktorlardan daha başarılı olduğu iddia ediliyor. Çünkü içinde çok ciddi bilgi yüklü. Aslında hafızasındaki bu kadara bilgiyle çok sayıda doktorun yapacağı işi kendi yapıyor. Organize ve birlikte hareket eden doktor topluluğu diyebiliriz.
Gelecek hala belirsiz
‘Son olarak ise en akıllı insansı robot olan Sophia var. Artık çeşitli toplantılarda konuşmalar yapıyor ve Suudi Arabistan vatandaşlık verdi’ diyen Yıldırım, ‘Aslında 70 yıl önceki hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek için çalışıyoruz. Hala da bu hayallerimizi sürdürüyoruz. Ancak bir noktaya geldik ve artık başka bir aşamaya geçiyoruz. Çünkü derin öğrenme ile beynin sırlarını keşfediyor gibiyiz. Bu sürecin ise bizi nereye götüreceği ise tam olarak belli değil. Gelecekte; algılama, planlama ve öğrenme konusunda öğrenmeye devam edeceğiz. Yöntemleri karşılaştırmamız çok zor olacak. Disiplinler arası çalışılmalı ve yapay zeka ile alışılmış metotları birlikte kullanmalıyız’ diye konuştu.