Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 350 metre uzunluğundaki dev Atatürk posterinin açıldığı yürüyüşün ardından halka seslenişinde tüm toplumu vicdan muhasebesine çağırdı. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü andığımız 10 Kasımlarda bazı sorumlulukların hatırlanması gerektiğini vurgulayan Başkan Kocaoğlu, "Atamızın yaptıklarını yıkan, aldıklarını satanl ara, O'nun kurduğu sağlam temelleri sarsmaya çalışanlara karşı neler yaptık? Bugün hepimiz, bu iç hesaplaşmayı yapmak, kendi payımıza düşen dersleri almak ve titreyip kendimize gelmek zorundayız" dedi.
Türk ulusunun önderi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin 80. yıldönümünde on binlerce İzmirli Atası'na saygı için yürüdü. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği ve bu yıl 11. kez gerçekleştirilen yürüyüşe katılım yine büyük oldu. Alsancak Limanı önünden harekete geçen kortejde 350 metre uzunluğunda Atatürk posteri açıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da İzmirlilerle birlikte yürüdü. Cumhuriyet Meydanı'nda tamamlanan yürüyüşün ardından burada bir anma töreni düzenlendi. Başkan Aziz Kocaoğlu meydanda yaptığı konuşmada "Özgürlüğe olan sarsılmaz inancı, hiç bir zaman yitirmediği umuduyla bize can, bize vatan bağışlayan, 80 yıldır hiç sönmeyen ışığımız, aydınlık yolumuz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ümüzü bir kez daha sevgiyle, saygıyla ve özlemle anıyoruz" dedi.
İç hesaplaşma çağrısı
Başkan Aziz Kocaoğlu aradan 80 yıl geçse de, Türk ulusunun Atasına olan sevgisinin hala sıcacık olduğunu, ancak bununla birlikte ona karşı bazı sorumlulukların da hatırlanması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
"Ülkemizi ve milletimizi uçurumun kenarından kurtaran, çökmüş bir imparatorluktan çağdaş bir devlet yaratan Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü andığımız 10 Kasım'lar, aynı zamanda bir iç hesaplaşma, bir vicdan muhakemesi günü olmalıdır.Kendi kendimize şu soruyu sormalıyız: Atamıza layık olabildik mi? Onun ilkelerine, kurduğu Cumhuriyet'e yeterince sahip çıkabildik mi? Ekonomide, eğitimde, dış politikada bize gösterdiği yolu izleyebildik mi? Yoksa aydınlattığı yoldan uzaklaşıp karanlığa mı gömüldük? Atamızın yaptıklarını yıkan, aldıklarını satanlara, O'nun kurduğu sağlam temelleri sarsmaya çalışanlara karşı nele r yaptık? Durdurabildik mi?"
Satanlara neden engel olamadık?
Cumhuriyet döneminin ekonomik kazanımlarının neredeyse tamamen yitirilmesine dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, şunları kaydetti:
"Ülke ekonomisinin en güçlü taşları olan Seka'yı,Tekel'i, Sümerbank’ı; şeker, çimento ve demir-çelik fabrikalarını, maden işletmelerini, limanları satanlara neden engel olamadık? Bize 'Tüketici yaşamak iyi değildir. Üretici olalım' öğüdünü veren sevgili Atamıza nasıl deriz, 'Biz o işleri çoktan bıraktık artık. Üretmiyoruz. İlk nüfus sayımını yaptırdığınız 1927 yılında 13 milyon kişiydik Atam. Şimdi sadece yardımlarla geçinen insan sayımız 22 milyon oldu' diye..'Köylü milletin efendisidir' sözüyle bize çok önemli bir mesaj veren Atamıza nasıl anlatırız, Türk köylüsünün yerlerde süründüğünü.. Tarlasını ekene değil ekmeyene teşvik verildiğini.. Cumhuriyet'in ilk döneminde şeker üretimi 200 kat artarken, hangi yüzle söyleriz Atamıza, 'Biz şimdi pancar üretimini bile bıraktık, şeker ithal ediyoruz. Böylesi daha kolay!' diye.. Sadece şekeri değil eti, mercimeği, buğdayı, mısırı, sarımsağı, pamuğu, fasulyeyi.. Hatta samanı bile yurt dışından aldığımızı.. Ülke tarımına katkı sağlasın, örnek olsun diye kurduğunuz Atatürk Orman Çiftliği’ni b ile sattıklarını.. 1929 sonrasında hiç açığımız kalmamışken, bugün dış ticaret açığında 77 milyar dolar sınırını zorladığımızı.. Osmanlı’dan kalan dünya borcu ödeyip 1938’de gelir fazlası vermeye başlayan devlet bütçesinin bugün 50 milyar liraya yakın açık verdiğini.. Dış borcumuzun 470 milyar doları aştığını.. Nasıl anlatırız, 'Tam bağımsızlık, ancak mali bağımsızlık ile mümkündür' diyen Atamıza?
Andımız'ı yasaklayanları nasıl anlatırız Atamıza?
Eğitim politikalarında da Atatürk'ün çizgisinden uzaklaşıldığına dikkat çeken Başkan Aziz Kocaoğlu şunları kaydetti:
"Sormaz mı Atam bize, eğitimde nasıl olduğumuzu? Söyleyebilir miyiz ‘muasır medeniyet’ten iyice uzaklaştığımızı? Her yıl eğitim sistemini değiştirenleri.. Fen liselerini kapatıp yerine imam hatip lisesi açanları.. Bilim insanından çok din adamı yetiştirenleri.. 'Ben bu ülkede cahil, okumamış insanların ferasetine güveniyorum' diyen rektörleri.. Okullarda adını anmamak için bin bahane uydurup Andımız’ı bile yasaklayanları nasıl anlatırız Atamıza? 'Yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın' dediği Türk kadınlarına şiddetin yüzde 1400 arttığını.. Küçük yaştaki kızlarımızın zorla evlendirildiğini.. Çalışan, ekonomiye katkı koyan kadın sayısının giderek azaldığını anlatabilir miyiz sanıyorsunuz. Bize 'Yurtta barış, dünyada barış' diye emanet ettiği o güzel ülkenin, bugün nere deyse herkesle kavgalı olduğunu nasıl söyleriz Atamıza? Sormaz mı bize, 'Siz neredeydiniz?' diye."
Sarsılmaz kale İzmir
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 80. yıldönümünde, herkesin bu iç hesaplaşmayı yapmak, kendi payına düşen dersleri almak ve titreyip kendimize gelmek zorunda olduğunu ifade eden Başkan Aziz Kocaoğlu, "Gerçekten de Atatürk'e layık bir nesil olmak istiyorsak, hamaseti bir kenara bırakıp, bize emanet ettiği ilkelere ve Cumhuriyet değerlerine gerçekten, tüm samimiyetimizle; gücümüz tükenene ve son nefesimize kadar sahip çıkmalıyız.Küçük menfaatleri, küçük fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıp bölünmeden, parçalanmadan mücadele etmeli, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarının karşısında el ele ve dimdik durmalıyız. Ve asla pes etmemeliyiz! Buna önderlik edecek olan da, Atatürk'ün simge kenti, Cumhuriyet devrimlerinin sarsılmaz kalesi İzmir'dir, İzmirlilerdir. Kimse ka ranlıktan çıkış için başka yollar, başka formüller aramasın. Bizim aydınlık yolumuz Atatürk, umudumuz Cumhuriyet'tir" diye konuştu.
Ata'yı sevdiği şarkılarla andılar
Cumhuriyet Meydanı'ndaki törenin son bölümünde ise İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası, Atatürk'ün sevdiği şarkıların seslendirildiği bir konser verdi.