Selma Artar
Abidin Dino’da mutluluğun resmini tek bir karede somutlaştıramayağını bildiğinden Nazım Hikmet’e şiirle cevap verir.
Abidin Dino mutluluğun resmini çizemedi belki ama ben size ikiyüzlülüğün yazısını yazabilirim.
Çeşme Belediyesi 30 Mart 2021 tarihinde sosyal medyası üzerinden “Doğanın İzinde- Alaçatı Sulak Alanında Yaşam” adında bir fotoğraf yarışması düzenlediğini duyurmuş ve şu metin ile paylaşım yapmıştı;
“Taşevleri ve şirin dar sokaklarının yanı sıra, eşsiz bir doğa harikası olan Alaçatı’mızın yaklaşık 150 kuş türüne ev sahipliği yaptığını biliyor muydunuz? Alaçatı Sulak Alanı’nın zengin tabiatını sizin gözünüzden görmek istiyoruz. Alaçatı’nın doğal güzelliklerini yansıtan özgün fotoğraflarınızla “Doğanın İzinde-Alaçatı Sulak Alanında Yaşam” başlıklı fotoğraf yarışmamıza katılımınızı bekliyoruz.”
Sözü edilen yarışma Sulak alanda yaşayan kuş türlerimizi besleyip, büyütmez ama toplumda bir farkındalık yaratacağı ve ilgi uyandıracağı muhakkaktır.
Lakin geçtiğimiz hafta içinde yine GündemAlaçatı ve Çeşme-Yarımada Çevre ve Doğal Yaşam Platformu paylaşımlardan bu bölgede çalışan devasa iş makinalarının, Alaçatı Kuş Cenneti Azmağını talan ettiğini gördük.
Bu alanda daha önce hayata geçirilen, etap etap ilerleyen Port Alaçatı Projesi malesef bu doğa harikası koyu ve kuşların doğal yaşam alanları tahrip etmeye devam ediyor.
Aralarında Çağla Kubat, Bora Kozanoğlu gibi ünlü sörfçülerin bulunduğu Alaçatı aşıklarının daha önceki senelerde Valiliğe başvurarak, koyun rüzgarını allak bullak eden ve kuşların doğal yaşam alanını tehdit eden bu Port Alaçatı projesini şikayet ettiklerini biliyoruz.
Projede yer alan usulsüzlükler bütün itirazlara rağmen önce kıyı kenar çizgisinin yeniden belirlenmesi ile başladı. Koyun şekline göre öyle bir kıyı kenar çizildi ki, bu işten anlayanlara ‘Pes’ dedirtti.
SİT koruma alanlarında yapılan usulsüzlükler de ayrı bir konu.
Yargı makamlarına daha önce kaç kez ihbarda bulunuldu. Lütfen bu projede evi olan SİT üyesini ve Vali Yardımcısı’nı bir araştırın diye. Bu projenin ikinci etaplarının yapılmaması için imza kampanyası bile düzenlenmişti. Maalesef Alaçatı muktedirlerin Port Projesine yenik düştü.
Diğer taraftan Port Alaçatı Projesinde, Çeşme Belediyesi’nin de % 5 lik bir payının bulunduğunu ve Çeşme Belediye Başkanın aynı zamanda Alataş Alaçatı İmar İnşaat’ının Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu da öğrendik.
3-5 zengin villasının önüne teknesini bağlayabilsin diye! 150 kuş türünün, binlerce yıldır üreme ve göç yolu olan Sulak Alan hoyratça talan edilmekte ve Dünyadaki sayılı sörf merkezlerinden olan eşsiz koyun rüzgar kalitesi de bozulmaktadır.
12 Nisan 2021 tarihinde, Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi ve Mimarlar Odası İzmir Şubesi; “Alaçatı sulak alanında (Alaçatı Port) devam eden inşaatlar, kanuna aykırıdır. Yürütülen inşaat faaliyeti hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı ve sürecin takipçisi olacağımızı, kamuoyunun bilgisine sunarız.” şeklinde ortak bir basın açıklamasında bulundular.
Alaçatı Portta devam eden inşaatlar imara veya kanuna aykırı mıdır?
Bilmem ama...
Firmanın kepçelerinin sulak alanı derinleştirmesi apaçık kanuna aykırıdır. Şahısların yasal bir zorunluluk olmadıkça denizi, gölleri, ırmakları karıştırması anayasamıza ve yasalara aykırıdır. Bilimsel yönden bu çalışmaların kuş türlerine zarar vermediği anlaşılmıştır yönündeki açıklamaların da gerçeklikle hiç bir ilgisi yoktur. Zira kuşlar bu alanı sığ, sulak alan olduğu ve besine kolayca erişebildikleri için tercih etmektedirler. Kepçelerin bu sulak alanı derinleştirmesiyle kuşların bu imkanı ve beslenme zinciri ortadan kalkacaktır.
Çeşme Belediyesi’nin % 5 hissedarı bulunduğu mezkur şirket vasıtasıyla Alaçatı Sulak Alanının tahrip edilmesini kolaylaştıcı faaliyetlerde bulunmasına rağmen bir taraftan da fotoğraf yarışması düzenlemesi ikiyüzlülüğün tam bir resmidir!
Daha dün Şubat ayı içerisinde bu bölgede gerçekleşen hortum felaketinde, evlerinizin önüne bağladığınız tekneleriniz battı, 2 tonluk araçlarınız, çatılarınız havalara uçtu, camlarınız kırıldı, işçiler yaralandı, verilmiş sadakanız varmış ki can kaybı yaşanmadı.
Tunç Soyer Başkanında dediği gibi; “doğa herkese ağzının payını veriyor.” ama biz insanoğlu nedense ders almayı bilmiyoruz.
O yüzden ne Abidin Dino mutluluğun resmini yapabilir ne de Nazım Hikmet “vatan hainliğinden!” vazgeçebilir.