Yaz aylarında, Çeşme Marina'da, 2 dakikada portre karikatür çizen Yaşar Tosun, 58 yıllık sanat yaşamının yüzlerce anıyla dolu olduğunu anlattı.
1946 yılında Gölcük’ün Yazlık Beldesi’nde dünyaya geldiğini belirten Yaşar Tosun, çocukken çok çelimsiz olduğunu, ağabeyinden sık sık dayak yediğini söyleyerek, "Ben de onun üzerine kömürle, babam ağabeyimi odunla dövüyormuş gibi duvara resmini çizerdim. Karikatür çizmeye öyle başladım" dedi.
Çizgi film parasıyla bisiklet aldı
Ortaokuldayken bir film şirketine kısa bir çizgi film çizdiğini anlatan Tosun, "Son Posta diye bir gazete vardı. Orada film şirketinin ilanını gördüm. Ben de çizdiklerimi ilandaki adrese gönderdim. Çizdiklerimi beğendiler. Bir kurbağanın nilüfer yaprağı üzerinden göle atlayışını çizmemi istediler. O zamanlar filme hareket kazandırmak için resimler tek tek elle çiziliyordu. 3 saniyelik bir hareket için seksen resim çizmek gerekiyordu. Bir saniyede gözünün önünden 24 resim geçmesi gerekir ki hareketli gözükebilsin. Resimleri çizip gönderdim. Bana 40 lira para gönderdiler. 25 lirasıyla bir bisiklet aldım. 15 lirasıyla da izci elbisesi aldım. İlk profesyonelliğim oydu" diye söyledi.
Hızlı karikatürde dünya ikincisi oldu
Hızlı karikatür dalında dünya ikinciliği ödülünü kazandığını da açıklayan Tosun, "1966 yılında Londra'da bir yarışma oldu. O zamanki Kültür Bakanı Talat Halman bana, 'Bir yarışma var, gider misin?' dedi. Ben de sanatımla dışarıya açılmak için bir çıkış yolu arıyordum. Bu fırsatı değerlendirmek istedim ve 'Giderim' dedim. Londra'daki, dünyanın en hızlı portre karikatür çizme yarışmasına katıldım. Yarışmada, 37 ülkeden sanatçılar vardı. O yarışmada, 21 saniyede çizdiğim portre karikatür ile dünya ikincisi oldum. Zevk için çizim yapan bir genç kız 19 saniye ile birinci oldu" diye ifade etti.
"Bazen iki dakika bile sürmüyor"
Hızlı karikatür çizmenin hata kaldırmadığını söyleyen Yaşar Tosun, "Yani silgi ile sileyim, hatayı düzelteyim, böyle bir şey yok. Gördüğümü hissettiğim gibi çiziyorum. İki dakikada çizdiğime inanamıyorlar. Karikatürünü çizeceğim kişi, 'Çizmek kaç dakika sürer?' diye soruyor. 'Orada yazıyor' diyorum. 'Doğru mu gerçekten?' diye şaşırıyorlar. Bazen iki dakika bile sürmüyor. Çizimini yaptığım kişinin bende bıraktığı etkiye göre portreye vücut ilave ediyorum. Her insan kendine özgü özellikleri var. Kimsinin çenesi uzundur, kimisinin burnu büyüktür, kimisinin alnı çok açıktır. Çizeceğim kişi karşıma oturunca onun en dikkat çekici yönünü görür ve karikatüre onu yansıtırım. O özellikleri görebilmek de özel bir yetenek tabi" diye açıkladı.
Platini'nin de, Nastassia Kinski'nin de portre karikatürünü çizdi
58 yıldır karikatür çizdiğini ifade eden Tosun, "Bazen bana soruyorlar; 'Kaç senedir çiziyorsun?' 'Baban kaç yaşında' diye soruyorum. '55 yaşında' diyor. 'Baban doğmadan üç sene evvel çizmeye başlamışım' diyorum. Geçen sene 55 yaşlarında birisi geldi. 'Beni, annem kucağında size karikatürünü çizdirmeye getirmiş' dedi. Yani bebekken çizmişim, adam gelmiş 55 yaşına. Böyle ilginç anılarım da var. Örneğin, Fransa'da karikatür çizerken bir kadın geldi. Bana, 'Siz iyi insan değilsiniz' dedi. 'Beni tanıyor musunuz?' diye sordum. 'Hayır, ama siz iyi insan olamazsınız' dedi. Kadının belli bir kültürü aldığı yüzünden okunuyordu. 'Neden?' diye sordum. Dedi ki, 'Biz kadınlar, iki saat aynanın karşısında güzelleşmek için makyaj yapıyoruz. Siz iki dakikada bizi rezil ediyorsunuz.' O kadının dediklerini hiç unutmam. Yine Fransa'dayken birisi geldi. Arkasında birçok kişi de vardı. Gazeteciler de vardı. Adam geldi karşıma oturdu. Karikatürünü çizdim. Parasını ödedi, gitti. Yardımcıma, 'Kim bu?' diye sordum. Yardımcım, 'Tanımıyor musun? Platini o' dedi. Futbolla hiç ilgim olmadığı için tanımamıştım. Bir gün de Nastassia Kinski geldi, önüme oturdu. Çok güzel bir kadındı. Ne iki dakikası, o kadar etkilenmişim ki, beş dakika olmuş, ben hala çiziyorum. Böyle güzel anılarım oldu" diyerek ilginç anılarını anlattı.
Karikatür yüzünden başına çanta yedi
Türkiye'de de ilginç anıları olduğunu söyleyen Yaşar Tosun, "İstanbul Göztepe'de çizim yaparken, Kadıköy Kaymakamı meraklı da olduğu için arada gelir yanımda otururdu. Bir gün bir aile geldi. Genç bir kadın yanıma geldi, kulağıma, 'Annemi karikatürünü çizdirmek için oturtacağız. Onu eli maşalı çizer misin?' dedi. 'Çizeriz tabi' dedim. Yaşlı kadını karşıma oturttular. Kadını elinde oklavayla çizdim. Yaşlı kadın karikatürüne baktı, elindeki çantasını kafama indiriverdi. Kadının kocası da avukatmış. Kaymakam beyi tanıyor. Kaymakam beyden özür diledi" diyerek çizdiği karikatür yüzünden başına çanta yediğini anlattı.
Gözlerini yaşartan anısı
Bu yıl yaşadığı bir olaydan çok etkilendiğini, gözleri yaşararak anlatan Tosun, "Bir gün 7-8 yaşlarında bir kız çocuğu yanıma geldi. Beni izlemeye başladı. Karikatürünü çizdirecek ama parası yok. Daha sonra annesi ile tekrar geldi. Avucunda bozuk paralar vardı. 'Amca, benim karikatürümü 25 liraya çizer misin?' dedi. Ben de onun karikatürünü çizmek için bahane arıyordum. Çizdim. Parayı uzattı. 'Yok' dedim, 'Okulun bitecek, büyüyeceksin, çalışıp para kazanacaksın. Para kazandığın zaman benim paramı getir, tamam mı yavrum' dedim. 'Tamam, ama ben bir daha sizi bulamam ki' dedi. O çocuk beni çok etkilemişti" şeklinde konuştu.
Bayramdan sonra Akçay ve Kuşadası'nda sergi açacak
Karikatürist Yaşar Tosun, Çeşme Marina'daki çalışmalarını Kurban Bayramı sonuna kadar sürdüreceğini, bayramdan sonra önce Akçay'da bir hafta, ardından da Kuşadası'na giderek beş gün süreyle karikatür sergisi açacağını belirterek sözlerini sonlandırdı.