İzmir Büyükşehir Belediyesi, çocuk hakları konusundaki bilgi ve farkındalığın artırılması amacıyla, değişik birimlerde görev yapan bürokratlarına yönelik bir çalıştay düzenledi. İsveç Başkonsolosluğu ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA) işbirliğiyle düzenlenen “Yerel Yönetimlerde Çocuk Hakları Çalıştayı” sayesinde, Belediye'deki çocuk hakları temelli yaklaşımın daha da yaygınlaştırılması konusunda önemli bir adım atıldığı bildirildi.
İsveç Yerel Yönetimler ve Bölgeler Birliği'nden Elizabeth Englundh ile İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi'nden Gözde Durmuş'un konuşmacı olarak yer aldığı çalıştayın açılış konuşmasını, İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Muzaffer Tunçağ yaptı. Türkiye Cumhuriyeti'nin, dünyadaki ilk ve tek çocuk bayramını kutlayan ülke olarak çocuklara büyük değer verdiğini hatırlatan Tunçağ, "Var olan çocuk hakları ideal yaratmaya yetmiyor. Çocuk dostu kent uygulamalarıyla biz farkındalığı artırmak zorundayız. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak 'Çocuk Şehri' modeline örnek olmak istiyoruz. Çocukların ülke genelindeki tüm haklarını garanti altına alacak stratejilerin geliştirilmesi, yerel yönetimler içinde en üst düzeyde kararlılık gerektirir” şeklinde konuştu.
Çalıştay sonunda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun eşi Türkegül Kocaoğlu, konuşmacılara çiçek takdim etti.
Çocuk dostu şehri bir model olacak
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi, projelerinde çocuk hakları perspektifinin benimsenmesi, çocuk haklarının yaygınlaştırılması ve çocuğun üstün yararını gözeten, katılımcı bir anlayışla "çocuk dostu kent" uygulamalarının hayata geçirilmesini hedefliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu amaçla Mayıs 2017 tarihinde "Çocuk Hakları Birimi" kurdu. Bu birim, çocuk haklarının Belediye'deki tüm birimlerin işleyişinde bir öncelik olarak y er almasını ve çocuk bakış açısının yansıtılmasını amaçlıyor.
Çocuk haklarından hepimiz sorumluyuz
Çocuklar, toplumda yetişkinlerle birlikte yaşayan “bireyler” olmalarına rağmen çoğu zaman bunun unutulması, insan haklarından eşit düzeyde yararlanamamaları ve kendi yaş dönemlerine özgü farklı ihtiyaçları olması nedeniyle özel haklara sahip. Çocuk haklarını tanımlayan en güncel hukuki belge, 20 Kasım 1989 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi. Bu sözleşme, çocukların korunması konusundaki maddelerin yanı sıra çocuğun birey olduğunu ve toplumsal hayata katılımını destekleyen ilk belge oldu. Türkiye de, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi&rsq uo;ni 14 Eylül 1990 tarihinde imzaladı; 1995 yılında sözleşme Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu sözleşme ile birlikte, ailenin dışındaki kamu kurumları ve toplumdaki diğer oluşumlar da çocuk haklarının korunmasından sorumlu tutuluyor.