Basın Kartı yönetmeliğine karşı İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Gazeteciler Cemiyeti (Ankara), Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve diğer bazı basın meslek örgütlerinin katılımıyla açılan davayı hatırlatan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, şunları söyledi:
“Davada önce Danıştay 10. Dairesi, basın kartı için getirilen sigorta primlerinin basın iş yasasına göre yatırılması şartını kaldırdı. Daha sonra İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde itirazda bulunuldu. Bunun üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, yani ülkenin en yüksek idari yargı mercii, kararında basın özgürlüğü tarifi yaptı, mevcut yasalar ve Anayasa uyarınca idareyi, hukuka uymaya çağırdı. Yani gazetecinin tanımını bunlar yapamazlar. Belki her şeyin tanımını yaparlar ama gazeteciliğin tanımını Fahrettin Altun yapamaz. Geçmişte basın kartı komisyonu Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Gazeteciler Cemiyeti Ankara, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası gibi basın meslek örgütlerinin temsilcilerinden oluşuyordu. Bugün Türkiye’de basın kartlarını veren komisyon gazetecilikle ilgisi olmayan bir kurul haline geldi. Bu kurulun bağlı olduğu kurumun başındaki kişi Fahrettin Altun. Bu kişi istediği kişiye basın kartı veriyor istemediğine vermiyor.”
AŞI ÇAĞRISI
Basın kartı olmayan gazetecilere aşı yapılmamasını da eleştiren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, gazetecilikle ilgisi olmayanların basın kartı taşıdığını ve bu nedenle aşı yaptırdığını ancak sahada aktif olarak çalıştığı halde basın kartı olmayan gazetecilere aşı yapılamadığını söyledi. Sertel, “Ayrıca basın kartı olanlara aşı olmayanlara yok dediler. Ve alanda çalıştığı halde basın kartı verilmeyenlerin de aşı olmasının önüne geçtiler. Bu çok büyük bir haksızlıktır. Tabi bu hukuksuzlukları yapanlar, her şey bizden sorulur diyenler gün gelir bu hukuksuzlukların hesabını verirler” dedi.