Danıştay Elektrik Mühendisleri Odası`nın (EMO) açtığı davada, elektrik üretim ve dağıtım şirketlerinin özel denetim şirketlerince denetlenmesine ilişkin yönetmeliği iptal etti. Daha öncede denetim devri öngören yönetmelikler Danıştay, yasal düzenlemeler ise Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. EMO İzmir Şube Başkanı Mahir Ulutaş konuya ilişkin, “Özel şirketler tarafından yapılsa dahi elektrik dağıtım hizmetleri bütünüyle kamu hizmetidir. Bu şirketlerin kullandığı alt yapı, görev süresi sonunda kamuya devredilecek olan kamu malı niteliğindedir. Bu alt yapının bakım ve onarım işlemlerin düzenli olarak yapılması ve geliştirilmesi gereklidir. Artık erişimi temel bir insan hakkı olarak kabul edilen elektrik enerjinin yurttaşlara en düşük maliyetle ve kaliteli olarak ulaşması için bu alt yapı üzerinde gerçekleştirilecek tüm işlemlerin kamu yararı doğrultusundan denetlenmesi şarttır” dedi.
“Denetimde yaptırımlar olmalıdır”
EMO İzmir Şube Başkanı Mahir Ulutaş, “ Denetim boşluğuna vurgu yapılarak, "Kamunun acilen sorumluluk olarak bu denetimleri gerçekleştirebilecek altyapıyı sağlaması ve denetim sorumluluğunu yerine getirmesi, denetim sonucundaki olumsuzluklar karşısında gerekli yaptırımları uygulaması ve daha da önemlisi bu cezaları kamuoyuna duyurması gerekmektedir" diye konuştu. Anayasa‘ya aykırı olarak elektrik piyasasında faaliyet gösteren şirketlerin, özel şirketler tarafından denetlenmesini içeren "Elektrik Piyasasında Faaliyet Gösteren Üretim ve Dağıtım Şirketlerinin Lisansları Kapsamındaki Faaliyetlerin İncelenmesine ve Denetlenmesine İlişkin Yönetmelik", EMO‘nun açtığı dava üzerine Danıştay 13. Daire tarafından oybirliğiyle iptal edildi” dedi.
Ulutaş, “İlk olarak elektrik dağıtım şirketlerinin denetimini özel şirketlere bırakan 7 Ocak 2007 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanan "Elektrik Piyasasında Dağıtım Sistemi Yatırımlarının Düzenlenmesi ve Planlardaki Gerçekleşmelerin Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik" EMO‘nun açtığı dava üzerine 22 Mayıs 2009 tarihinde iptal edilmişti. Danıştay 13. Daire bu davada kamunun asli görevinin Anayasa‘ya göre özel şirketlere devredilemeyeceği gerekçesiyle düzenlemenin hukuka uygun olmadığına karar vermişti. 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun‘a denetim şirketlerinden hizmet satın alınabilmesine ilişkin bir hüküm eklendi. Bu yasaya dayanarak yeniden özel şirketlere denetim yetkisi veren "Elektrik Piyasasında Faaliyet Gösteren Üretim ve Dağıtım Şirketlerinin Lisansları Kapsamındaki Faaliyetlerin İncelenmesine ve Denetlenmesine İlişkin Yönetmelik" Resmi Gazete‘de 12 Ekim 2011 tarihinde yayımlandı. Ancak yasa Anayasa‘ya aykırı bulunarak, Anayasa Mahkemesi‘nce 5 Temmuz 2012 tarihli kararla iptal edildi. AKP Hükümeti ise 12 Temmuz 2012 tarihli Resmi Gazete‘de yayımladığı 6353 sayılı Torba Yasa ile yeniden özel şirketler tarafından denetim yapılmasına ilişkin yasa düzenlemesi yaptı. Son olarak AKP iktidarı tarafından 30 Mart 2013 tarihinde Resmi Gazete‘de yayımlanan 6446 sayılı yeni Elektrik Piyasası Kanunu‘nda "Denetim" başlıklı 15. Madde kapsamında yine kamunun asli işi olan denetim görevini özel şirketlerden satın almasına yönelik düzenleme yapılmıştı. Bu yasal düzenlemeye karşın 2010 tarihli yasayı dayanak gösteren yönetmelik halen yürürlükte tutuluyordu. Yani hem Anayasa‘ya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesi‘nce iptal edilmiş, hem yeni bir yasa çıkarılarak önce değiştirilmiş, ardından çıkarılan bir yasa ile tamamen kaldırılmış bir hükme dayanan yönetmelik iptal edilmiş ve hiçbir uygulama olanağı kalmamıştır” diye konuştu.
“Elektrik kamu hizmetidir”
Ulutaş, “Özel şirketler tarafından yapılsa dahi elektrik dağıtım hizmetleri bütünüyle kamu hizmetidir. Bu şirketlerin kullandığı alt yapı, görev süresi sonunda kamuya devredilecek olan kamu malı niteliğindedir. Bu alt yapının bakım ve onarım işlemlerin düzenli olarak yapılması ve geliştirilmesi gereklidir. Artık erişimi temel bir insan hakkı olarak kabul edilen elektrik enerjinin yurttaşlara en düşük maliyetle ve kaliteli olarak ulaşması için bu alt yapı üzerinde gerçekleştirilecek tüm işlemlerin kamu yararı doğrultusundan denetlenmesi şarttır. Zaten Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun varlığının temel gerekçelerinden biri budur. Bu denetimlerin de özel şirketlere devredilerek kağıt üstünden gerçekleştirilen bir faaliyet haline gelmesi, zaten sorunlu olan ve kayıp ve kaçak oranı yüksek elektrik şebekesinin geleceği için yeni riskler yaratır. Kamunun asli görevi olan denetim hizmetlerinin özelleştirilmesi anlamına gelen bu girişimlerin Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarına rağmen sürdürmek istenmesi kabul edilemez. Gerektiğinde yönetmelik ya da kanun değişikliği yaparak sürdürülen bu girişimlerin tüm aşamalarını bundan sonra da yargıya taşımakta kararlıyız. Enerji yönetimi acilen bu ısrardan vazgeçerek, yüksek taşeronlaşma oranına sahip elektrik dağıtım şirketlerini etkin denetimi için adım atmalıdır. Yoksa, yaratılan denetim boşluğunun faturasını hep birlikte kesinti ve hizmet kalitesinde düşüş olarak uzun yıllar boyunca ödemek durumunda kalırız” bilgisini verdi.