2018-2019 Eeğitim Öğretim döneminin 17 Eylül tarihinde başlayacak olması üzerine bir yazılı açıklama yapan Eğitim-Sen Çeşme Temsilciliği Başkanı Hasan Karakaya, "2018-2019 eğitim öğretim yılı başlarken, eğitimdeki sorunlar varlığını olduğu gibi sürdürüyor. Sadece eğitim alanında değil, AKP iktidarları döneminde her alanda yağma, talan politikaları, keyfiyet, hukuk dışı uygulamalardan kaynaklı sorunlar, tıkanmalar yaşanmaktadır" diye kaydetti.
"Eğitim sıralamamız yıldan yıla geriliyor"
Okula başlayacak her öğrencinin maliyetinin, geçtiğimiz yıllara göre misliyle arttığını vurgulayan Karakaya, "Velilerin eğitim harcamalarının artması yanında eğitimdeki yapısal sorunlar da olduğu gibi devam etmektedir. AKP hükümetinin uygulamalarından kaynaklı olarak eğitimin bilimsel, laik içeriği boşaltılmış, eğitimin kalitesi düşmüştür. OECD tarafından yapılan şimdiye kadarki en kapsamlı küresel eğitim araştırmasında Türkiye 76 ülke arasında 41. sırada yer aldı. PISA testinde eğitim sıralamamız yıldan yıla gerilemektedir. Bütçeden eğitime ayrılan pay sıralamasında Türkiye, Dünyada 105. sırada yer almaktadır. Türkiye’de nüfusun ortalama eğitim süresi 5 yıldır" diye ifade etti.
Eğitim-Sen Çeşme Temsilciliği Başkanı Hasan Karakaya, yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi;
"AKP hükümetlerinin yıllardır sürdürdüğü liyakata dayalı olmayan kadrolaşma politikaları, eğitim yönetimi ve okul yönetimlerinin başarısız olmasına yol açmıştır. Sınav sisteminde gelişigüzel şekilde yapılan değişiklikler, uzun süre yaşanan belirsizlikler ortaokul ve lise son sınıf öğrencilerini mağdur etmiştir. Plansızlık, denetimsizlik, kaynakların savurganca kullanılması, ders kitapları piyasasının rant alanı olarak görülmesi eğitimdeki sorunları içinden çıkılmaz hale getirmiştir.
Son olarak MEB, “Kurum Açama, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği”nde 10 Eylül 2018 tarihinde yaptığı değişiklikle “Çok programlı Anadolu lisesi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve mesleki eğitim merkezinde karma eğitim yapılır (Madde 7-(11)” maddesini çıkarmakla, karma eğitim uygulamasını yumuşatarak adım adım kaldırma niyetleri kaygıya ve tartışmaya yol açmıştır. Her ne kadar MEB açıklamasında karma eğitimin kaldırılmasına dönük bir çalışmanın olmadığını belirtse de, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın konuya ilişkin “Karma eğitimin ortadan kaldırılması gibi bir şey söz konusu değil. Fakat belli okullarda kız-erkek ayrımı şeklinde eğitim verilmesine imkân sağlayan bir karar da var ortada. Burada tercihlerin daraltılması değil çoğaltılması söz konusu” diyerek orta vadedeki niyetlerini açığa vurmuş, tartışmayı ayrı bir boyuta taşımıştır.
Karma eğitim ile ilgili tartışmalar planlı şekilde sürdürülmekte ve karma eğitimin zararlarına dönük akıl, bilim dışı düşünceler yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Yaşamın kendi doğallığı, toplumsal işbölümü ve evrensel çocuk hakları ve eğitim bilimi dikkate alındığında karma eğitimden vazgeçmenin doğru olmadığı her aklıselim tarafından görülebilir. AKP çevrelerince yapılan açıklama ise asıl niyetin karma eğitim dışı pratiklerin artırılması ve eğitimde yaşanan gerici dönüşümün sürdürülmesi olduğunu göstermektedir.
Kurulduğu günden bu yana laik, bilimsel, kamusal, anadilinde, eşit ve parasız eğitim hakkını her koşulda savunmuş olan Eğitim Sen, tüm öğrencilerin eğitim hakkının hiçbir engel olmadan kullanılmasını savunmaktadır. Karma eğitim ile ilgili tartışmaların kendisi pedagojik ve bilimsel temellerde değil, siyasal referanslarla tartışılmaktadır. Önümüzdeki dönemin en temel önceliklerinden birini eğitim alanında yaşanan gerici, dinselleştirici ve piyasacı dönüşüme karşı çıkmak ve bilimsel, laik, kamusal, demokratik eğitim mücadelesini yükseltmek oluşturmaktadır. Hiç kuşkusuz eğitimin demokratikleştirilmesi mücadelesi Türkiye’de özgürlük ve demokrasi mücadelesine sıkı sıkıya bağlıdır."