Denizhan Güzel
Çeşme’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliği, Ertan Ortaokulu önünden düzenlenen kortej yürüyüşü ile başladı. İlçede bulunan STK ve siyasi parti temsilcilerinden kadınlar İnkılap caddesinden Cumhuriyet Meydanı’na kadar Kadın Haklarını anlatan sloganlar eşliğinde yürüdüler.
Cumhuriyet Meydanı’nda ise Çeşme Kent Konseyi, Çeşme Kadın Kalkınma Kooperatifi ve CHP Kadın Kolları’nın Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu gerçekleştirildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından günüm anlam ve önemini belirten ilk konuşmayı CHP Çeşme Kadın Kolları Başkanı Şeniz İridere gerçekleştirdi.
İridere, konuşmasına İdlib’teki şehitlere vurgu yaparak, “Bugünlerde hepimizin canını yakan, içimizi acıtan zamanlardan geçiyoruz. İdlib’te şehit olan Ana kuzularımıza, mehmetçiklerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığımızı iletiyoruz. Yaklaşık 150 yıl önce kadınların ‘Eşit işe, eşit ücret’ sloganı ile başlattıkları haklı mücadele, uluslararası karşılık bulmuş ve 8 Mart tüm dünyada emekçi kadınlar günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Bugüne kadar geçen süreçte kadınlar bazı kazanımlar elde etmiş olsalar da maalesef kadının fıtratının sosyal hayattan koparıldığı, hakaretlere maruz kaldığı hatta kadın cinayetlerinin her gün daha çok arttığı bir dönemden geçiyoruz. Bugün hayal ettikleri gerici anlayışı kalıcı kılmak için eğitimden yargıya kadar her alanda kadını dışlayan tutumlarını çekinmeden sergileyen, çocuk yaşta evliliklerin önünü açma gayretinde olan, kravat taktıkları için katilleri iyi hal indirimi uygulayan aşağılık bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Oysa Kurtuluş Savaşı’nda cepheye omuzunda cephane taşırken donarak ölen Şerife Bacıları, Nene hatun gibi, adını İzmir’de dağa veren Karafatma’lar gibi yüzlerce kadınlarımız canlarını bu vatan için feda etmişlerdir. Kadınlar için ahlak sorgulaması yapan ahlak yoksunları şunu akıllarına iyice soksunlar ki, tarlasında, fabrikasında, hastanelerinde, okullarında bu toprakların her karışında kadınların emeği, alınteri vardır. Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer diyen hamile kadınların sokakta yürümesine göz diken haysiyet yoksunlarına inat biz kadınlar yolumuza devam edeceğiz. Cumhuriyet kadınları sosyal ve ekonomik hayatta var olamaya, ‘Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlarda yükselmeye layıksın’ diyen ATA’mızın izinden yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Çeşme Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Berna Güler ise gerçekleştirdiği konuşmasında şunları dile getirdi;
“ Emekçi kadınlara adanan bu anlamlı günde burada bizleri yalnız bırakmadığınız için sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz. Türkiye’nin yüreği yanık…Anaların ki bir başka yanık. Allah’ın rahmeti şehitlerimizin üzerine olsun. Haklarımız helal olsun. Yaralı evlatlarımız da en kısa sürede sağlıklarına kavuşsunlar. Bu anlamlı günde şunu söylemek istiyorum; Nerede baskı varsa, orada direniş vardır. Cinsel, fiziksel, ekonomik ve fiziksel şiddetin her türlüsüne maruz kalan biz kadınlar, hayatın en alanında eşitlik ve özgürlük istiyoruz. Özgürlüğümüzün, bedenimiz bizimdir dediğimiz bir noktada başladığını da biliyoruz. Hiç kimsenin malı, mülkü ve emaneti olmayacağız, olmamalıyız. Bu yola bunun için çıktık. Özgür irademiz başkalarının eline teslim etmeyeceğiz. Hayatımızda kendi irademizin dışında başka bir iradenin ipotek koymasına asla izin vermeyeceğiz. Kimse boşuna hayal kurmasın korkmayacağız, yılmayacağız ve susmayacağız. Bir başka dünyanın var olduğu hayalimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Ne istediğimizi ve bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu bilmek bize yetiyor. Yasalar ve sözleşmeler tamam. Yeter ki 6284 sayılı kanun ve altına Türkiye’nin imza koyduğu İstanbul sözleşmesi sözde kalmayıp, uygulamaya geçilsin. Ama ne yazık ki cinsiyetçi söylemler kadına şiddeti körüklüyor ve katilleri, tecavüzcüleri teşvik ediyor. Bizler bu olummsuz iklim altında hala arabuluculuk, uzlaştırma gibi ucube yöntemlerle boğuşuyor, öldürülüyoruz. Şimdi zaman sorulara en net arama zamanı. Zaman, sert bir yüzleşme zamanı. 1857 yılında greve gittikleri için diri diri yakılan kadınlara bir borcumuz var! Şimdi bizleri baskı altına almak isteyenler, korkun bizden. Sizleri çok iyi tanıdığımız için güçlüyüz. Vücudumuzdaki bıçakta, tırnağımızdaki deride sizlerin izleri var. Ama sizleri bu cesareti verenleri de çok iyi tanıyoruz. Atatürk’ümüzün erkekle eşit dediği kadınları eve hapsetmek isteyenler, kahkahamızdan, karnımızdaki çocuğumuzdan rahatsız olanlar, parmağımızı size uzatıyor ve itham ediyoruz. İtham etmekle de kalmıyor, çalışıyor ve güçleniyoruz. Kadın kooperatiflerindeyiz. Girişimci kadınlar olarak iş yerlerimizdeyiz. Eğitim alıyor, meslek sahibi oluyor, haklarımızı öğreniyoruz. Yeni bir kadın türü doğuyor. Biz kadınlar, iki kere doğarız. Bir anamızdan, bir de kendimizden doğarız. Şimdi tekrar tekrar doğma zamanı.”
Konuşmaların ardından DİSK’e bağlı Emekli-Sen Çeşme Şube Başkanı Ayşe Kırındı, günün anlam ve önemine dair şiir okudu.
Çeşme Belediyesi Tiyatro Topluluğu’nun ‘Kadına Şiddete Hayır’ isimli gösterisinde ise Kadın-Erkek eşitsizliği vurgulandı. İstatistiki takamlar verilerek gerçekleştirilen gösteri izleyicilerden büyük alkış topladı.
Etkinliğin son bölümünde ise Cumhuriyet Meydanı’nda ‘Topuklu Efe’ Dans Grubu’nun Zeybek gösterisi gerçekleştirildi. Atatürk T-Shirt’lü 90 kadın, Kurtuluş Savaşı’nın simge oyunlarında biri olan Zeybek gösterisini gerçekleştirdi.