Mayıs ayı yazın müjdecisi; 1 Mayıs İşçinin emekçinin bayramı. Eskiden aileler Mayıs geldi mi en güzel yemeklerini alıp, kırlarda piknik yapardık. Alaçatı ve Çeşme’deki üreticiler de emekçi olduklarından Mayıs’ın ilk gününü bir bayram havasında yaşardılar.
1 Mayıs’ı kutlandıktan sonra, 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan geceyi iple çekerdik. Çünkü Hıdırellez’den sonra yazın geldiğinin inancını yaşayan belde toplumu, Hıdırellez ile birlikte artık karakışın geride kaldığını görmekte ve tabiatın canlandığı, yeşerdiği günlere girilmekte olduğunun keyfini yaşamaktaydı. İşte böyle bir günü, bu dönüm noktasını “bahar bayramı” olarak bütün imkânlarıyla, duygularıyla, sevinciyle kutlamalar olurdu. Bağ ve bahçelerde çalışılmaz, tarlaya gidilmez, sabah erkenden kalkmayan kişinin işleri ters giderdi…
Açların doyurulması, dargınların barıştırılması, üzüntülü olanların sevindirilmesine çalışılır, gençler nişanlılarınla el ele tutuşup yeni evliler eşlerinle, samimi arkadaşlar birlik içinde Alaçatı’nın şehitler caddesi olan (şimdi pazar kurulan yol) ya da kimisi çamlık yolda havaların güzelleşmesiyle gezintiler yaparlardı. Herkes birbiriyle selamlaşırdı.
Sakızlar Mevkii’nde sakız ağaçların altında kadını erkeği hep birlikte evlerinde pişirdikleri en güzel yemeklerinle gelip veya ağaçların yan tarafında ateş yakıp ateşin üstünde kuzu çevirmesi, oğlak vb. çeşit çeşit yemekleri yaparlar her ağaç dibinden ayrı yemek kokularını mis gibi yayarlardı. Belli ailelerde; kiminde gramofon, kiminde radyo son ses açılmış o günün ses sanatçıları Nezahat Bayram, Nuri Sesigüzel, Zeki Müren’in en son şarkılarını dinler, hep beraber eğlenilinirdi.
Bu kültürlerimizi artık eski günlerdeki gibi yaşatamıyoruz. 1 Mayıs’ı, Hıdırellezi ve hatta 19 Mayısı... Bu çok anlamlı ve önemli günlerimizi coşkuyla yaşatmalıyız.
Bu yıl maalesef Corona virüsü nedeniyle 1 Mayıs’ı, Hıdrellezi, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı, Mayıs ayının ikinci haftası olan Anneler günü’nü de meydanlarda coşkuyla kutlayamayacağız. Fiziki mesafe yüzünden annelerimizin yanağından öpemeyeceğiz. Ama bu günleri de geride bırakıp, “güzel günler göreceğiz.”
Bu vesileyle içinde bulunduğumuz koşullarda canı pahasına çalışan başta sağlık emekçileri olmak üzere tüm işçi ve emekçilerin bayramını kutlarım. Emeğin sömürülmediği, işçinin alın teri kurumadan hakkının verildiği güzel günlerde görüşmek ümidiyle…