Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen tören, saat 08.50’de Çeşme Kaymakamlığı, Belediye Başkanlığı, İktidar Partisi, Ana Muhalefet Partisi İlçe Başkanlıkları, TBMM’de Grubu bulunan diğer partilerin İlçe Başkanlıkları ve STK’lar tarafından Atatürk Anıtına çelenk sunumu ile başladı.
Saat 09.05’ te ise Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ ün manevi huzurunda iki dakikalık saygı duruşunda bulunulurken, sirenler Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu için çaldı.
Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı eşliğinde göndere çekilen Bayraklar yarıya indirildikten sonra, günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitim Bölümü Sosyal Bilgiler Eğitim Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şahin gerçekleştirdi.
Prof. Dr Şahin, gerçekleştirdiği konuşmasında şu görüşlere yer verdi;
“ Bugün Kurtuluş savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 82. yıldönümü. Bu vesileyle onu ve silah arkadaşlarını rahmet ve şükranla yad ediyorum. 10 Kasım’lar hüzünlüdür. Onun 57 yıllık yaşam mücadelesinin milletimize kazandırdıkları ve kazandırmak istediklerini doğru anlama bakımından da önemi oldukça büyük bir gün. 10 Kasım’lar onun düşüncelerini daha iyi anlayarak uygulanacak günler olmalı. Bugün bizler onu her zamankinden daha iyi anlamak durumundayız. Düşüncelerini kalıplarla anlamaktan ziyade irdeleyerek çıkarımlarda bulunmak durumundayız. Bu kapsamda ilmin ışığında milletimiz için daha iyi neler yapabileceğimizi düşünmeli ve zaman geçirmeden işe koyulmalıyız. Bilindiği gibi 19. Yüzyıl Avrupa’nın sanayide, teknolojide ve günlük yaşamda büyük atılımlar yaptığı bir dönemdir. Avrupalı aydınlar ve yöneticiler kendi toplumlarının gelişimine öncülük ettiler. Atatürk de ülkesinin değişim ve gelişimin hangi yönde olacağını gördü ve en iyi yolun Bilim ve Teknoloji olduğunu anladı. Gerçek kurtuluşun ekonomik bağımsızlıktan, ülkenin her bakımdan kalkınması ve güçlenmesinden geçtiğini gördü. Bunları önüne temek hedef olarak koydu. O, bu kapsamdaki amacını somut olarak, ‘Büyük davamız milletin uygarlık ve refah seviyesini yükseltmektir’ diyerek harekete geçti. 1927-38 yılları arasında sağlanan değişme ve gelişmeler, tüm milletin birbiri ile kucaklaşması ve yaşanan çağ ile bütünleşmesi benimsenmiştir. Atatürk’ün Türk milletini büyük bir atılıma hazırlamıştır. O dönemde Avrupa’nın birçok ülkesinde Totariter rejimler ve diktatörlükler bulunuyordu. Üç bin yılı aşan tarihimizle, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere bunlar bizim en önemli guru kaynaklarımızdan birisidir. Kurtuluş savaşını başlatarak yeni bir ufuk açan Mustafa Kemal ve silah arkadaşları bu milletin en önemli değerlerindendir. Her fani gibi onun da eksikleri veya fazlalıkları olabilir. Bunlar alanın uzmanları tarafından konuşulabilir, tartışılabilir. Ölümünün 92. Yılında hala bu konuların dayanıksız ve üslupsuz bir şekilde konuşulması gerçekten üzüntü vericidir. Ona yapacağımız en büyük katkı, birliğimize, hedeflerimize sımsıkı sarılmaktır. Devamlı ‘Atatürk’ denilerek onun mirasına sahip çıkılamaz. ‘Cumhuriyet’ denilerek Cumhuriyet de güçlendirilemez. Türkiye’nin kalkınması, büyümesi için çaba göstermemiş kişilerin ağızlarından çıkan ‘Cumhuriyet’ ve ‘Atatürk’ sözlerinin yararı olacağı düşünülemez. Maalesef ülkemizdeki en büyük ticaret alanlarından biri de ‘Atatürk ve Cumhuriyet’ ticaretidir. Artık buna bir son verilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna sahip çıkmak elbette hepimizin görevidir. Bunu yaparken de Cumhuriyet öncesi tarihimize haksızlık etmememiz gerekmektedir. Türk milletini kendi tarih yörüngesinden çıkartmak için geçmişi ile bağını kopartmaya çalışanların amacı da iyi anlaşılmalıdır. Hep birlikte ülkemizin geçtiği zor süreçten çıkarılması ve ardından daha büyük hedeflere ulaşılması için çalışmamız gerekiyor. Hepimiz işimizi en iyi ve layıkıyla yapmak durumundayız. Ülkenin her bir karışında bunu başardığımız takdirde üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir konu yok. Türkiye’nin asıl gücü insanımızın birliği, beraberliği ve kardeşliğidir. Birlikte tek yumruk olduğumuzda siyasi, askeri ve ekonomik olmak üzere karşımızda kimsenin dayanabilmesi mümkün değildir. Mustafa Kemal Atatürk, savaşlardaki başarılarıyla büyük bir asker, yönetimi ile büyük bir devlet adamıdır. Atatürk, evrensel bir kişiliktir. Günümüzdeki birçok liderlik kitaplarında kendisi örnek olarak gösterilmektedir. Mustafa Kemal Atatürk, kurtuluş savaşı sonrası oldukça zor olan birçok devrimi gerçekleştirmiştir. En büyük armağanı ise Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bugün ölümünün 82. Yılında Atatürk’ü gurur, sevgi ve özlemle anıyoruz.”
Günü anlam ve önemini belirten konuşmanın ardından tören sona erdi.