İ(Fotoğraf: Denizhan Güzel)
İzmirli Kent Yazarı ve Gazeteci Mustafa Yılmaz, bugün kaleme aldığı yazısında Çeşme ve Urla’da yaşanan gelişmelere değindi. Yılmaz, Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Çeşme Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Projesi’nin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı olacağını açıklamasının ardından kaleme aldığı yazısında şu görüşlere yer verdi;
Çeşme ve Urla’daki acele kamulaştırma kararları iptal edildi.
Ama henüz ayrıntıları netleşmeyen Çeşme Projesi ile ilgili Kültür ve Turizm Bakanı Niyazi Ersoy Başkanlığında bir komisyon oluşturuldu.
Bu proje o kadar ciddiye alınıyor ve acele ediliyor ki iki haftada bir toplantı yapılması kararlaştırıldı.
Peki bu acelenin sebebi ne?
Çeşme ve Urla’da olup bitenleri ve belki de bundan sonra yaşanacakları anlamak için son 3 yılda neler olduğuna bakmak gerek.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yapılan 1/100 binlik imar planlarında 2025 yılına kadar Çeşme’de 646, Urla’da ise 737 hektarlık yeni alanın imara açılması öngörülüyor.
Çeşme’de bugüne kadar olan yapılaşmanın toplamı 607 hektar. Yani 5 yılda Çeşme’ye bugüne kadar olandan daha fazla bir beton öngörülüyor.
Urla için de durum farklı değil. Urla’da da bugüne kadar olan tüm yapılaşma 1945 hektar. Beş yıl içinde 737 hektar daha eklenecek.
Bu kadar da değil. Geçen yıl Sit derecelerinde yapılan değişikle yapılaşmayı engelleyen koruma kalkanları da büyük ölçüde ortadan kaldırıldı.
Çeşme ve Urla’da pek çok alanda Birinci Derece Doğal ve Sit tanımı, “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak değiştirildi. Bu tanım değişiklikleri de eskiden Birinci Derece Sit olan yerlerde yapılaşmanın önünü açtı.
Merkezde ve iç kesimlerde yer alan, tüm yıl yerleşen sayısının daha fazla olduğu bölümlerdeki alanlar kentsel yerleşik ve kentsel gelişme alanları olarak gösterildi.
***
Uygulamaya başlanan planlarla bugüne kadar Çeşme ve Alaçatı’nın da aralarında bulunduğu pek çok yerde Birinci Derece Sit, yeşil alan, ağaçlandırılacak alan ya da tarım alanları imara açıldı.
Çeşme’de getirilen Çevre Düzeni Planı kullanım kararları 09.08.2011 tarih ve 6216 sayılı koruma kurulu kararı ile tespit edilen Doğal Sit Alanı kararları ile tamamen çelişiyor. Çeşme’de Birinci Derece Doğal Sit kapsamında olan 62 hektar alan imara açılarak turizm tercihli konut alanı yapıldı.
Benzer şekilde Çeşme ve Alaçatı’da yeşil ve ağaçlandırılacak alanda kalan toplam 168 hektar alan da imara açıldı.
Çeşme Musallah Mahallesi’nde “Ağaçlandırılacak Alan”, Reisdere Mahallesi’nde “Kentsel ve Bölgesel Yeşil Alan”, Ilıca Mahallesi’nde “Makilik – Fundalık Alan” olan 90 hektarlık bölge yapılaşmaya açıldı.
Alaçatı Mahallesi’nin batısında kalan 93 hektar alana da yine aynı şekilde imar izni verildi.
***
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Çeşme Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi Projesi’nin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı olacağını açıkladı.
Söz konusu alanda İZSU Genel Müdürlüğü`nün su kapasitesinin aşılmaması yönünde uyarılarının bulunduğu ve ayrıca da Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliğince dava açıldığı da ifade edildi.
Uzmanlık alanı kent gelişimi olan bilimsel meslek odasının görüşleri açık ve belki de defalarca tekrarlamakta yarar var. Bu bölgede olup bitenler; şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı.
***
Çeşme, doğal güzellikleriyle ve şu anki yapısıyla zaten Türkiye’nin en beğenilen, en çok tercih edilen yerlerinden biri.
Tarihin en büyük salgını yaşanırken nasıl oldu da bu ilçe; Kültür ve Turizm Bakanı ve belediye başkanlarının da katılacağı ve 15 günde bir toplantı yaptıracak kadar kentin acil meselesi haline geldi.
Oysa, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Seferihisar’da yıllarca büyük bir başarı ile “Sakin Şehir” projesini uyguladı.
Bu proje ile Seferihisar değerine değer kattı. Proje Türkiye’ye de bir model oldu..
Çeşme de “sakin” kalsa olmaz mı?