Çeşme Ovacık'ta doğal sit alanı Gücücek Koyu’nun beach club yapılmak üzere 67 milyon TL ihale ile özel bir firmaya verilmesi "Havlunu al gel" sloganıyla toplanan yüzlerce kişi tarafından protesto edildi. Ovacık bölgesindeki Azmak Koyu'nda toplanan çevreciler ve bölge sakinleri plajda oturma eylemi yaptı, "Plajlar halkındır, halkın kalacak" pankartları açtı.
Çeşme Çevre Platformu üyesi Dr. Ahmet Güler sahillerin ve denizin Anayasa'nın 46. maddesine göre halka açık olduğunu, kimsenin sahilleri halka kapatıp yasaklayamayacağını, plajlara girişlerde zorbalıkla para alınamayacağını söyledi. Güler, "Anayasa tarafından belirlenmiş kanuni haklar birtakım haydutlar tarafından gasp ediliyor" dedi.
GÜDÜDER (Gücücek Koyu Koruma Derneği) Avukatı Seher Gacar ise bir beach kulübün doğayı tahrip ederek, dere yatağını değiştirerek, bitki ve artışları keserek kısmen devletin arsasına da el koyarak sahilleri ele geçirdiğini söyledi. Gacar, işletmeye karşı iki defa dava kazandıklarını ve mahkemenin burayı kapatma kararı verdiğini vurguladı.
Gacar basın açıklamasında şu sözlere yer verdi;
“Sizlere Gücücek’’te olan ve bitmeden devam eden meseleleri anlatmayacağım 25 Temmuz’dan bu yana artik herkesin malumu.. bugün gündemde Gücücek’ten bağımsız olmayan Azmak koyu ve bütün sahillerimiz var..
Şu an üzerinde bulunduğumuz, Kıyı Kanunu 5. Maddeye göre devletin hüküm ve tasarrufu altında olması gereken sahilde devletimiz 4 yıldan bu yana hüküm ve tasarrufunu yitirdi.. Halka ait bu sahil kiralama dahi olmaksızın halkın serbest erişimine kapatıldı. Doğal koruma bölgesi olan bu alana binlerce ton beton döküldü, binlerce metrekare kaçak yapı yapıldı. Sahilden geçen halkın kullandığı yol dahi kapatıldı arkalardan ardıç ağaçları kesilerek işletmenin keyfince yeni yol açıldı. Kamuya ait, size bana ait araziler işgal edildi, üzerindeki bitki örtüsü kazınarak otopark yapıldı, personel lojmanları yapıldı .. Bu doğamıza kıyım, bu vatandaşlık haklarımıza saldırı 4 yıldır devam ediyor.. biz 2019 yılında yine buradaydık, içimizi döktük , değişen bir şey yok diyemem, değişim var.. kaçak yapı miktarı da işgal de artmış..
Biz Ankara'daki devlet büyüklerimize Gücücek koyumuzda neden özel işletme görmek istemediğimizi anlatıyoruz, bize yasa ve şartname halkı koruyor deniyor.. biz de burada bu kıyımı ve haklarımızın nasıl gasp edildiğini, kıyılarımızı işgal eden özel işletmelerin ne menem bir şey olduğunu bir kez daha göstermek istiyoruz. Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki’ye sesleniyorum, biz burada korumasızız, Anayasa, Kıyı Kanunu, İmar Kanunu, Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kanunu burada ne bizi ne tabiatı korumuyor.. sahillerimizde doğa ve halk beach clup terörünün kurban ve mağdurlarıdır.. artık bu terörün durdurulmasını istiyoruz.. Devletimiz ile yaptığımız toplumsal sözleşmeye , TC Anayasasına göre bize verilen hakların iadesini istiyoruz.. Ve Çeşme Belediyemiz... yıllardır soruyoruz yine soralım.. buraya daha ilk beton mikseri geldiğinde bağırdık neden duymadınız? Bunca yapı yapılırken neden durdurmadınız ? Sonrasında, yıkım kararlarını neden bunca yıldır uygulamazsınız? Bakanlığın size gönderdiği tahliye kararları neden yerine getirilmez.. 15 tane şezlongu bir yerden alıp öte yana koymayı tahliyeden saymazsanız tabi.. Halkçı olma iddiasındaki bir belediye halkın haklarının gaspına nasıl göz yumar? Bakınız buradan 500 metre ilerde vatandaş kendi evinin bahçesine, evin konumu rampa yukarda diye 5 basamak merdiven yapmış, belediyemiz ile çevre ve şehircilik birlikte vatandaşın üstüne çullandı, merdiveni kaldırdı yine de ceza mahkemesinde yargılandı..
Sayın Belediye Başkanımızın en nihayet Gücücek’ ten yükselen sesi duyduğunu ve koyun Belediye’ye tahsisi için kısa süre önce Bakanlığa başvuruda bulunduğunu öğrendik, teşekkür ederiz, takipçisi olacağız..Lâkin.. haftalardır Ovacık ve Çeşme halkının dayanışma içinde yürüttüğü sahillerin halka iadesi yolundaki mücadelenin 5-6 sitenin tepkisi olarak lanse edilip değersizleştirilmeye çalışılmasının da bizi incittiğini söylemek isterim.. Bakınız Azmak Koyunda site yok ama biz yine buradayız..
Gücücek özelinde hep söylüyoruz özel işletmeye kiralama dışında kamu tarafından halka tahsisi içeren her çözüme varız.. Lâkin sadece Gücücek yetmez, üzerinde bulunduğumuz Azmak Koyu ‘nun da işgalden kurtulması, özel işletmelerin insafsızlığına daha fazla terk edilmemesi için Çeşme Belediyesinin bu koy için de halka açık plaj işletmesi olarak tahsisi talebinde bulunmasını istirham ediyoruz.
Bizim Gücücek ile başlattığımız mücadelemizi karşı kıyımızdaki komşularımızın hareketine öykünme olarak yorumlayanlar var. Gücücek ile komşumuzdaki hareketin bu hoş denk gelişi sadece kader...Bizim halkımızın hak almak için mücadele etmek zorunda kalışları da hep makus kader..
Gücücek de bizim Azmak da.. güzel yurdumun tüm kıyıları bizim.. Tüm sahillerimizin beach cluplar ve diğer özel işletmelerin işgal ve teröründen kurtulup halka açılması dileği ile doğanın ve insanın yaşam ve haklarını savunan herkese selâm olsun..”
Eylemde yüzlerce kişi "Denizler halkındır", "Sahiller halkındır" sloganları atarak girişi ücretli olan bir koydaki plaja giren vatandaşlar, Anayasa ve kıyı kanununa göre halkın kullanımına açık olması gereken plajların devlet tarafından yapılan ihalelerle özel işletmelere kiralanarak ücretsiz kullanımına kapatılmasına tepki gösterdi. Yanlarında getirdikleri havluları şezlongların önüne seren çevreci vatandaşlar denize girdi.
İzmir’de 63 tane mavi bayraklı plaj bulunuyor. Bu 63 plajın 21 tanesi halk plajı olarak kullanılıyor. Kentin turizm merkezi Çeşme’de ise 14 mavi bayraklı plajın 11’i özel işletmeler tarafından işletiliyor.