CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, digital eğitimin sosyal devletin en temel görevlerinden eşit ve parasız eğitimi yerine getiremediğini vurguladı. Milli Eğitim Bakanı’nın “gerekli tedbirleri alıyoruz” tarzındaki açıklamalarının bu sorunları çözmediğini ifade eden Beko, “On binlerce evde internet ve bilgisayar hatta televizyon bile yok ama eğitimler online başladı. Aylardır süren pandemi süresinin sonunda yeni eğitim öğretim hayatının da aynı sorunlarla başlaması büyük bir utanç çünkü çocuklar online eğitime ulaşamıyor. Covid-19 pandemi süresinde toplumumuzun geleceği olan çocukların eğitimin dışında kalmasını kabul edemeyiz. Bu konunun öncelikli sorumlusu olan Milli Eğitim Bakanlığı yüz yüze eğitime geçiş için gerekli her türlü önlemi ivedilikle yürürlüğe koymalıdır. Digital teknolojilerden özellikle dar gelirli ailelerin çocuklarının yaralanmıyor oluşu sosyal devlet ilkesinin kamusal bir sorumluluk olarak devlete yüklediği eşit ve parasız eğitim hakkının kullanılmasının önünde çok büyük bir engele dönüşmüş durumdadır” açıklamasında bulundu.
YÜZ YÜZE EĞİTİM İÇİN BÜTÇE ARTIRILMALI
Eğitim hayatında yer alan her çocuğun evinden bu teknolojilerden yararlanmasının sağlanmasının şart olduğunu ifade eden Beko, bunun için acil adımların atılması gerektiğini vurguladı. Yüz yüze eğitimin toplum sağlığını tehlikeye düşürmeden kamusal eğitim hakkının bir gereği olarak hayata geçirilebilmesi için bakanlık bütçesinin arttırılması ve bakanlığın kaynak kullanımında önceliklerini yeniden oluşturmasını beklediklerini söyleyen Beko, “Bu kapsamda maske, koruyucu malzeme, dezenfektan ve benzeri hijyen malzemesinin temini, sınıf mevcutlarının düşürülmesi için mekanların kullanımının yeniden değerlendirilmesi ve yeni mekanların oluşturulması, temizlik hizmetlerinin görülebilmesi için acilen toplum yararına çalışma programı da dahil olmak üzere her tür acil tedbir alınmalıdır” dedi.
ÖĞRETMEN ATAMALARI ARTIRILMALI
Kamuda çalışma rejiminin kadro eksenli gereğinden vazgeçilmemesi gerektiği vurgusunu da yapan Beko, öğretmen atamaları ve kadro konusunda da hassasiyetle çalışılması gerektiğini belirtti. Beko şunları dile getirdi: “Kamuda çalışan sayısı artırılmalı ve bu çalışanlar sonrasında hızlıca kadrolara geçirilmelidir. Öğretmen sayısının arttırılması için her tür imkan yaratılmalı, sözleşmeli öğretmenlikten vazgeçilerek saygın kadrolu öğretmen ataması yapılmalıdır. Daha esnek bir yönetim şekli belirlenmeli demokratik katılımı esas alan bir anlayışa geçilmelidir. Öğretmenleri maliyet olarak görmek kabul edilebilir değildir. Tam tersine bu süreçte sağlık emekçileri ile birlikte eğitim emekçileri de özlük hakları iyileştirilmesi gereken öncelikli bir grup olarak görülmelidir.”