Altın madeni için Kaz Dağları’nda on binlerce ağacın katledildiğinin ortaya çıkmasıyla, Çanakkale Kirazlı’da ‘Su ve Vicdan Nöbeti’ başlatıldı.
Kanadalı Alamos Altın Şirketi’nin Kaz Dağları’nda siyanürlü maden faaliyetleri yürütmesine karşı 26 Temmuz’dan bu yana nöbet tutan yurttaşlar, madenin işletme ruhsatının iptal edilmesini ve çalışmaların sonlandırılmasını talep ediyor.
Nöbete, bölge halkının yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanından gelen çevreciler, belediye başkanları, milletvekilleri ve sanatçılar da destek veriyor.
Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, ‘Su ve Vicdan Nöbeti’ne destek olmak için Kirazlı-Balaban Çeşmesi Mevkiinde piyano çaldı. Yüz binlerce yurttaş Kaz Dağları’na akın etti.
TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve partisinin komisyon sözcüsü CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Anayasa Değişikliği Referandumu’ndan bu yana İzmir’de birlikte çalışmalar yürüttüğü gönüllü kadın saha ekibiyle beraber Su ve Vicdan Nöbeti’ne destek olmaya Kaz Dağları’na gitti.
‘KAZ DAĞLARI HEPİMİZİN VİCDAN NÖBETİ!’
İki otobüs, toplam 80 gönüllü kadın ile Kaz Dağları’na giden Bakan, “Madencilik faaliyetleri her bakımdan doğa için ‘yıkım’ demektir. Özellikle ekosistemin güçlü, biyolojik çeşitliliğin fazla olduğu yerlere madencilik kesinlikle girmemeli... Ramsar Sözleşmesi gibi, Barselona Sözleşmesi gibi tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelere de aykırı bir durum… Kaz Dağları, Munzur, Cerattepe, Murat Dağı gibi bölgeler hem kendi bölgesi hem dünyadaki yeri açısından çok çok özel bölgeler… Doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle, mitolojisiyle eşsiz değere sahip, miras niteliğindeki yerler. Buraların bu şekilde yağmalanması, geçmişimize de geleceğimize de çok büyük bir ihanettir. O nedenle ‘Kaz Dağları hepimizin, tüm Türkiye’nin vicdan nöbeti…’ diyoruz” diye konuştu.
‘EKOLOJİK BİR TALAN SÖZ KONUSU!’
CHP’li Bakan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Siyanürlü maden faaliyeti buradaki ekosistemi geriye dönüşü olmayacak şekilde yok edecek. Bunu ‘195 bin değil 13 bin ağaç kestik, ama şuraya da 20 bin tane diktik’ diye açıklayamazsınız! Burada kuşlarıyla, börtüsüyle böceğiyle, bitki türleriyle, mikro organizmalarıyla yüzlerce hatta binlerce yılda oluşmuş bir ekosistem var. Tam da bu nedenle Kaz Dağları’nda ‘ekolojik bir talan’ söz konusu! Küresel iklim krizi tüm dünyayı etkisi altına almışken, bizlerin ayrıca hassasiyet göstermesi gereken yerde havamızı, suyumuzu, toprağımızı zehirleyecek, ekosistemi bozacak şirketlere doğamızı peşkeş çekiyoruz! Kanadalı şirketin maden işletme ruhsatı iptal edilmeli ve çalışmalar derhal durdurulmalıdır. Bir tarafı Çanakkale’ye su veren Atıkhisar Barajı… Diğer tarafı tarım ve hayvancılığın çok yoğun olduğu Balıkesir… Öbür tarafı Edremit başta olmak üzere tüm sahil şeridi… Temiz havanın ve temiz suyun kaynağı olan bu bölgede madencilik faaliyeti durmazsa çok geniş bir alanda korkunç bir ekolojik felaket olacak. Bizler, madencilik faaliyetin durması için elimizden gelen mücadeleyi arttırarak sürdüreceğiz. Nöbet başladığında hemen buraya geldim ve destek oldum. Şimdi ise, 2016 Referandumu’nda bir araya geldiğimiz ve İzmir’de birlikte mücadele ettiğimiz gönüllü kadın arkadaşlarımızla beraber geldik. Fazıl Say’ın Kaz Dağları için verdiği tarihi konsere yüz binlerce yurttaşımız ile birlikte eşlik ettik. Tüm yurttaşlarımızı bu vicdan nöbetine destek olmaya davet ediyorum. Kaz Dağları hepimizin!”