DİSK/Emekli-Sen Başkanı Cengiz Yavuz, Tüm Emekli-Sen Genel Başkanı Salman Hürkardeş ve sendika yöneticileri ile birlikte dava sürecini takip eden CHP İzmir Milletvekili ve DİSK eski Genel Başkanı Kani Beko, uluslararası sözleşmelere göre "herkesin" sendika kurma hakkı olduğunu vurgulamış ve Emekli-Sen’in kapatılmasının emeklilerin örgütlenme özgürlüğüne vurulmuş bir darbe olduğunu belirtmiştir.
HAK ARAYIŞI SÜRECEK
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa Sosyal Şartı ile güvence altına alınmış olan sendikalaşma hakkının emeklilere de tanınmasının çok önemli olduğunu belirten Beko, “Ülkemizde emeklilerin sendika hakkının önündeki engellerin kaldırılması; emeklilerin örgütlenme özgürlüğünün sağlanması açısından vazgeçilmezdir. Türkiye nüfusu, Avrupa nüfusuna benzer şekilde her geçen gün yaşlanmaktadır. Ülkemizde emekli sayısı da bu duruma paralel olarak hızla artmakta; nüfusumuzun yaklaşık 13 milyonu emeklilerden oluşmaktadır. Bugün, bizzat 13 milyon emekliyi ve ailelerini ilgilendiren bir haksız karar alınmış; DİSK/Emekli-sen kapatılmıştır. 12 Temmuz 1995 tarihinden bu yana mücadelesini sürdüren ve özgürlük ve demokrasi mücadelesinden emekli olunmaz diyerek yola çıkan Emekli-Sen’in bu mücadeleden vazgeçmeyeceği ve yasal ve demokratik yollardan hak arayışını sürdüreceğini biliyorum” dedi.
EMEKLİLER SENDİKASININ KAPATILMA KARARI KABUL EDİLEMEZ!
Beko, yaptığı değerlendirmede; “Bu konuda uluslararası alanda iyi bir örnek de; 1985 yılından bugüne kadar faaliyet gösteren ve giderek büyüyen Avrupa Emekli ve Yaşlı İnsanlar Federasyonu/FERPA’dır. FERPA, çatısı altındaki 33 sendikayla beraber, aktif işçiler ve emekli işçiler arasında nesiller boyu dayanışma sağlamakta; özellikle sosyal güvenlik, emekli aylıkları, sağlık ve bakım hizmetleri ile ilgili olarak Avrupa sosyal diyalogu çerçevesinde hareket etmektedir. Bugün sendikal hareketin Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde ücret ve çalışma koşulları üzerine yürüttükleri mücadeleleri esas alan ancak bunu da aşan bir mücadele yürüttüklerini görmekteyiz. Sendikaların; tüm kesimler için gelecek için çok çeşitli ve kapsamlı meseleleri eylem planlarının içine aldıkları bir dönemden geçmekteyiz. Emekliler ve onların hakları da bunun içindedir. Dolayısıyla, uluslararası sözleşmeler ve Anayasamızın 90. maddesi ile güvence altına alınmış olan sendikalaşma hakkının emeklilere de tanınması çok önemlidir. Bu durum örgütlenme özgürlüğünün sağlanması açısından vazgeçilmezdir. Fakat 1995 yılında DİSK öncülüğünde kurulan Tüm Emekliler Sendikası hakkında gerek idari gerekse adli yargıda lehe verilmiş kararlar bulunmasına karşın, idarenin ısrarlı tutumu sonucu sendika kapatılmıştır. Yine DİSK’e bağlı olarak 2019 yılında kurulan Emekliler Sendikası için de bugün aynı kararın verilmesi kabul edilebilir değildir” vurgusunu yapmıştır.
EMEKLİ-SEN’İN HAKLI MÜCADELESİNE DESTEK VERMEK YURTTAŞLIK GÖREVİMİZDİR
Beko, “AKP Hükümeti ve Saray, 5 milyon emeklinin çalışmasından, akşam hava karardığında pazar artıklarını toplamalarından, asgari ücretin altında maaş almalarından, açlık sınırı altında yaşamalarından zevk mi alıyor ki; bir sendikalarının olmasını ve sendikaları ile birlikte toplu iş sözleşmesi yapmalarını istemiyor. Bunu anlamak mümkün değil. Bu ülkenin taşına, toprağına, suyuna ve en önemlisi de insanına, emeklisine düşman bir iktidarı ve sendikal örgütlenmenin önünde duran bu düzenlemeleri kabul etmemiz söz konusu değildir. Bizler hiçbir koşulda, özgürlük ve demokrasi mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz ve sendikal mücadelenin her daim yanında duracağız. Bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunuyor, en kısa sürede TBMM’de bir düzenleme yapılarak; Emekli-Sen’in bu mücadelesine destek verilmesi sağlanmalıdır. Bu bizim yurttaşlık görevimizdir.”