"Sağlık konseptiyle planlanmış İnciraltı"nın 13 yıllık görev süresi içindeki en büyük hayali olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "2005-2006 yıllarında bu bölgedeki 1255 dönümü Türkiye'nin insan eliyle yapılmış en büyük kent ormanı haline getiren biziz. Kimse bu konudaki samimiyetimizi test etmeye kalkmasın! Asıl aymazlık, İnciraltı'nın planlanması konusunda beni engel olarak göstermeye çalışmaktır" dedi.
Ankara'ya bir kez daha çağrıda bulunan Başkan Kocaoğlu, "İzmir'in bu nadide parçasını gelin bir an önce planlayıp Avrupa'nın en önemli sağlık merkezlerinden biri haline getirelim. Büyükşehir Belediyesi olarak, dün olduğu gibi bugün de her türlü katkıyı koymaya hazırız" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İnciraltı'nda sağlık konseptiyle yapılacak doğru bir planlamanın, sadece İzmir için değil, ülkenin kalkınmasında da kaldıraç rolü üstleneceğini söyleyip ekledi: "Bu benim 13 senelik hayalim. Bunca yıllık emeğim, çabam ortadayken, İnciraltı'nın planlanması konusunda beni çözümsüzlüğü isteyen taraf olarak göstermeye çalışmak büyük haksızlık! Asıl aymazlık budur."
Başkanlık görevine geldikten hemen sonra, İnciraltı’nın kurtarılması için bölgenin planlanması gerektiği düşüncesiyle yoğun mesaiye başladığını kaydeden Başkan Kocaoğlu, dönemin İzmir Valisi Yusuf Ziya Göksu’ya müracaatını hatırlatarak, "O dönem Tarım İl Müdürlüğü, bölgenin tarım dışı alan olarak belirlenmesi talebimize olumsuz yanıt verince, bizim planlama girişimimiz de durdu. Ama o günden itibaren, kentin kalkınması ve İnciraltı’nın kurtarılması için bölgenin planlanması gerektiğini her fırsatta dile getirmeye devam ettik" diye konuştu.
"EXPO'yu yapmış gibi olacaktık"
2007 yılında EXPO'daki ilk adaylık sürecinde 1/25000 ölçekli planı hazırlanan bölge için hemen ertesi yıl yeni planlama çalışmalarına başlandığına dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, "O tarihte ‘İnciraltı planlarını yapalım, 2015 EXPO’yu yapmış gibi oluruz’ demiştim. 2008 yılında eğer planlama yapılsaydı, bugün İnciraltı'nda sağlık tesisleri yükselmeye başlayacaktı" dedi.
EXPO'daki ikinci adaylık sürecinde de aynı konunun gündeme geldiğini belirten Başkan Kocaoğlu, planlama yetkisini uhdesine alan Kültür ve Turizm Bakanlığı ile genel ilkelerde mutabık kaldıklarını ifade ederek, "Tam 1/25000'lik planlar bizim belirttiğimiz doğrultuda yapıldı derken, yasal bir değişiklikle plan yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verildi. Problem de burada çıktı. Turizm Bakanlığı ile anlaştığımız planla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan çıkan plan arasında ciddi fark vardı. O zaman anladık ki, bir bakanlıktan diğer bakanlığa giderken planın özüne ve sağlık konseptine bir takım müdahaleler olmuş. Bu tesbitten sonra da, hem Büyükşehir hem de Balçova belediyeleri olarak sakıncalı bulduğumuz yönleri ve hassasiyetimizi kamuoyuyla paylaşmaya başladık" şeklinde konuştu.
Asıl aymazlık..
Başkan Kocaoğlu, şöyle devam etti:
“İnciraltı’nın planlanması, siyasi malzeme yapılmayacak kadar önemlidir. Biz göreve başladığımızdan bu yana vargücümüzle bunun için çalıştık, çabaladık. 2005-2006 yıllarında İnciraltı'daki 1255 dönümü Türkiye'nin insan eliyle yapılmış en büyük kent ormanı haline getiren de biziz. Dolayısıyla kimse samimiyetimizi test etmeye kalkmasın! Asıl aymazlık, İnciraltı'nın planlanması konusunda beni engel olarak göstermeye çalışmaktır. Biz görevimiz ve sorumluluğumuz gereği, gördüğümüz yanlışları bildiriyor ve uyarıda bulunuyoruz. Düşük yoğunluklu, arazinin getirisini sadece emsalde görmeyen ve nitelik yükleyerek bölgede değer artışı sağlanacağını düşünüyoruz. Orada ticaret olmamasından yanayız. Alana ticaret merkezi yapılması yerine, bölgenin sağlık konsepti olarak planlanması gerekir. İkincisi, kısıtlı bir yoğunluk verilmesinden yanayız. Başından beri İnciraltı’nın doğru planlanmasının hem mal sahiplerinin hem de kentin geleceği için çok önemli olduğuna inanıyoruz. 4.2 milyon İzmirli adına konuşurken bunun sorumluluğunu unutmuyoruz. Her büyük kent rant yaratır; rant yaratılması da kötü bir şey değildir. Problem, bu rantın nasıl paylaşılacağıdır. Bunu birileri alıp götürecek mi, yoksa orada çalışan ve üreten mi kullanacak? Biz buradaki rantın, toprağı babasından, dedesinden miras kalmış arazi sahiplerine bırakılması yönünde planlama taraftarıyız. İnciraltı bizim istediğimiz şekliyle, sadece sağlık konseptiyle planlanırsa, yaklaşık 20 bin kişiye istihdam sağlayacak müthiş bir bölgeye de sahip oluruz."
"Yanlış varsa sessiz kalmayız"
2015 yılındaki plan iptalinin, Büyükşehir Belediyesi'nin değil bölge sakinlerinin açtığı davalar sonucunda olduğu ve ÇED'le ilgili bir itirazlarının da bulunmadığı bilgilerini özellikle paylaşan Başkan Aziz Kocaoğlu, "AKP Milletvekili Sayın Mahmut Atilla Kaya'nın İnciraltı'nın planlama sürecine ilişkin açıklamalarının kamuoyunu yanıltma ve hedef şaşırtmaya yönelik olduğu aşikardır. İnciraltı, İzmir'in kalkınmasında kaldıraç görevi üstlenecek çok özel bir bölge. O nedenle planlar yapılırken mutlaka görüşlerimiz sorulmalı ve dikkate alınmalıdır. İzmirlilerin temsilcisi olarak buna hakkımız var. Dava açma gibi bir derdimiz ise asla olmadı. Tam tersine, İzmir'e iş yapılsın istiyoruz. Ama yapılan yanlışlar varsa da kimse sessiz kalmamızı beklememeli! Kentin geleceğini sıkıntıya sokacak emrivakiler konusunda önce ilgili makamları uyarıyoruz. Çaresiz kaldığımızda da gideceğimiz makam elbette yargıdır" dedi.
Siyasi cehalet
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Milletvekili Kaya'nın "Yetmedi, kendileri yerine paydaşları olan meslek odalarına dava açtırdılar" cümlesini de "siyasi cehalet" olarak nitelendirerek şunları söyledi: "İzmir'deki meslek odalarını birilerinin paydaşı ya da arka bahçesi olarak nitelendirmek, sorumlu bir siyasetçiye yakışan üslup değildir. Söz konusu odaların Büyükşehir Belediyesi'nin plan ve projeleri aleyhine açtığı pek çok dava varken böyle bir ithamda bulunmak ise gerçekten komik olmuş."
Ankara'ya çağrı
Başkan Kocaoğlu, İnciraltı'nın planlanması konusundaki gecikmeyi "İzmir'in ve Türkiye'nin kaybı" olarak nitelendirerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bir kez daha çağrıda bulundu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, "İzmir'in bu nadide parçasını gelin bir an önce planlayıp Avrupa'nın en önemli sağlık merkezlerinden biri haline getirelim. Büyükşehir Belediyesi olarak, dün olduğu gibi bugün de her türlü katkıyı koymaya tüm samimiyetimizle hazırız" şeklinde konuştu.