Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çeşme Şubesi'nin ev sahipliğinde, Çeşme çarşısındaki tarihi Aya Haralambos Kilisesi'nde düzenlenen panele, Türkiye Barış Komitesi temsilcisi Aydemir Güler, Yunanistan Uluslararası Detant ve Barış Komitesi temsilcisi Stavros Tassos ve Kıbrıs Barış Konseyi temsilcisi Theofanis Christodoulou konuşmacı olarak katıldılar. Panelin yöneticiliğini ise Zuhal Okuyan yaptı.
Panele, Çeşme Belediyesi Başkan Yardımcısı Şakir Karadede, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çeşme Şubesi Başkanı Sedat Mutlu, ADD Çeşme Şubesi Başkanı Veysel Ayhan, Eğitim-Sen Çeşme Temsilciliği Başkanı Hasan Karakaya, ÇYDD Çeşme Şubesi Başkanı Hamide Bal, Çorumlular Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Selahattin Uysal ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Panelin açılışında, Çeşme'de yaklaşık üç yıldır yoğun olarak yaşanan yasa dışı göç ve göçmenler ile ilgili video ve fotoğraflardan oluşan bir slayt gösterisi yapılarak, göçmen sorununun iç burkan, yürekleri acıtan yönüne dikkat çekildi.
"Göçmenlerin yaşadıkları acı, hepimizin canını acıtıyor"
Panelde bir konuşma yapan Pir Sultan Abdal Derneği Çeşme Şubesi Başkanı Sedat Mutlu, mülteci sorununun çok önemli boyutlarda olduğunu vurgulayarak, "Ülkemiz, bu sorunun tam ortasında. Bu konuya dokunmak ve bilgilendirmek için bu panel düzenlendi. Çeşme'de yaşayan bizler, bu mülteci sorununu çok önceden beri biliyoruz. Biz sadece, insanların savaş nedeniyle ülkelerinden kaçıp, başka bir ülkeye gitmek için ölümü göze aldıklarını biliyoruz, ama bunun daha büyük nedenleri olduğunu yeni yeni öğreniyoruz. Emperyalist güçlerin, bütün dünya ülkelerinin üzerinde oynadığı oyunlar nedeniyle, halklar, yaşadıkları topraklardan sürülüyorlar. İnsanların göçmen durumuna düşerek yaşadıkları acı, hepimizin canını acıtıyor. Biz, yolu sevgiden geçen bir felsefeye inananlar olarak, göçmen sorununa duyarlılık göstermek için bu paneli düzenledik. Katılan tüm canlara teşekkür ediyoruz. Duyarlılığınızdan dolayı hepinize teşekkür ederiz" diye konuştu.
"Sürpriz bir sorun değil"
Türkiye Barış Komitesi adına toplantıya katılan panelist Aydemir Güler, yaptığı sunumda, Dünya Barış Konseyi üyesi olan Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Barış Komiteleri'nin her yıl bir ortak toplantı düzenlediğini belirterek, "Bu yılki toplantımızı İzmir'de gerçekleştirdik. İzmir'deki toplantımızdan sonra da Çeşme'ye gelerek, bu panelle, göç sorununa dikkatleri çekmek istedik. Bu tablo, bir devlet politikasıdır. Milyonlarca insanın acısının, bir devlet politikası olduğunu, bile, isteye yapıldığını varsaymak durumundayız. Bu sürpriz bir sorun değildir. Türkiye'yi yönetenlerin farkında olmadıkları, öngörmedikleri nedenlerle, milyonlarca insan buraya yığılmış, kapılardan sızıp, dağlardan koşup falan gelmiş değildir. Bu, yaratılmış bir sorundur. Bu yaratılmış sorunun karşılığı devlette aranmalıdır. Suriye'yi emperyalist güçler, gerici rejimleri tahrik etmeyi, kurcalamayı bıraksınlar, yaşanan büyük göçün nedenlerinin tamamı kesilmiş olur. Musluğu açtılar. Ondan sonra göçten şikayet etmeye başladılar. Siz bir ülkenin içine müdahale ediyorsunuz, paralı askerlerinizi oraya sevk ediyorsunuz, iç savaşı kışkırtıyorsunuz, ondan sonra da ortaya çıkan göçten şikayet ediyorsunuz" şeklinde konuştu.
"Göçmen ve mültecilere tam desteğimizi ifade ediyoruz"
Yunanistan Uluslararası Detant ve Barış Komitesi temsilcisi Stavros Tassos da yaptığı sunumda, göçmenlerin kendi ülkelerinden, emperyalist güçlerin getireceği sözde barışın getirdiği sefaletten kaçtıklarını belirterek, "Hem mülteciliğin, hem savaşların nihai çözümü aslında aynıdır: Yoksulluğu, açlığı, savaşı, insanları ülkelerinden kaçmaya zorlayan bu kötü sistemi alt etmek. Köklü çözüm budur. Emperyalist saldırılara hedef olan halklar, bu olgunluk seviyesine erişememiş savaş kurbanları, başka ülkelerde daha güvenli hayat aramaya yöneldiler. Daha özgürce yaşamak istedikleri ülkeler, kendi ülkelerindeki sorunların yaratıcısı olan ülkeler de olabilir. Gitmek istedikleri ülkelerde, ucuz işgücü olarak, kapitalistlerin karlarını arttırmak için kullanılacak da olabilirler. Bu bağlamda, Yunanistan Antiemperyalist Barış Hareketi olarak, göçmen ve mültecilere tam desteğimizi ifade etmek isteriz. Biz, Avrupa Birliği ile Türkiye'nin yapmış olduğu anlaşmanın derhal iptal edilmesini talep ediyoruz. Mülteci ve göçmenlerin, adalar ve Yunanistan'dan geri döndürülmesinin sonlandırılmasını talep ediyoruz. Mülteci ve göçmenler, gitmek istedikleri ülkelere gidebilmeleri için gereken desteğin sunulmasını talep ediyoruz. Parçalanmış mülteci ailelerin tekrar bir araya getirilmelerini talep ediyoruz. Mülteciler için düzenlenmiş olan mülteci kamplarının kaldırılmasını istiyoruz. Mülteci ve göçmenlerin Yunanistan'da kaldıkları süre boyunca geçici konaklama yerleri yapılmasını, hijyen, güvenlik gibi olanakların sağlanmasını istiyoruz" diyerek taleplerini dile getirdi.
"Avrupa Konseyi kararları yerine getirilmedi"
Kıbrıs Barış Konseyi temsilcisi Theofanis Christodoulou da yaptığı konuşmada, görüşlerini şöyle dile getirdi: "Mülteciler, bölgedeki savaşların ve yaşanan dramatik olayların en birincil kurbanlarıdır. Onlar, baskıcı rejimlerin, emperyalist güçlerin kurbanlarıdır. Aynı zamanda Avrupa Birliği içerisindeki aşırı sağcı partilerin propagandalarının kurbanlarıdır. Avrupa Birliği'nde mülteci sorunu, siyasi tartışmalar ve seçim kampanyalarında sürekli olarak kullanılan bir konu haline gelmiştir. Mülteciler aynı zamanda faşist örgütlerin, Avrupa Birliği'nde, güçlerini ve etki alanlarını güçlendirmek için sürekli kullandıkları bir propaganda malzemesidir. Mülteciler için alınan Avrupa Konseyi kararlarına rağmen, herhangi bir söz yerine getirilmemiş, uygulamaya alınmamıştır. Aksine Avrupa ülkelerinde, yabancı düşmanlığı söylemlerinde malzeme haline getirilmişlerdir. Kıbrıs halkı olarak kendimiz de geçmişte mülteciliği yaşamış, sevdiklerinden ve dostlarından ayrı kalmanın acısını çekmiş insanlar olarak, bugünün mültecilerinin yanında yer alıyoruz. Mültecilerin temel sorunlarının çözülmesi için gereken tüm desteğin verilmesini istiyoruz. Hem Kıbrıs Barış Konseyi, hem Yunanistan Barış Konseyi olarak, mültecilerle dayanışmamızı, sürekli olarak ifade ettik ve ifade etmeye devam edeceğiz."
Ataları Çeşme'den göçen Yunanlı kadından hatıra plaketi
Panelistlerin konuşmalarının ardından Sisam adasından Yunanlı bir kadın, kendi atalarının da Çeşme'den göç ettiklerini, yüz yıl önce Çeşme'den göç eden atalarından birinin geçen yıl vefat ettiğini ve ölmeden önce kendisine Çeşme'ye birgün mutlaka gideceği sözünü verdiğini söyledi. Bu toplantı nedeniyle Çeşme'ye gelerek atasına verdiği sözü yerine getirdiğini belirten Yunanlı kadın, paneli düzenleyen Pir Sultan Abdal Derneği Çeşme Şubesi Başkanı Sedat Mutlu'ya, Türk-Yunan dostluğunu simgeleyen bir hatıra plaketi verdi. Kıbrıslı panelist Theofanis Christodoulou da Sedat Mutlu'ya baykuş heykeli hediye etti.
Sedat Mutlu da, Yunanlı ve Kıbrıslı panelistlere birer plaket vererek, yaptıkları konuşmalardan dolayı teşekkür etti.
Toplantı, İzmirli müzik topluluğu Şinadika'nın, Rembetika ve Alaçatı'ya ait Rumca şarkılar seslendirmesi ile sona erdi.