Behramoğlu'nun mektubu şöyle;
"Sayın Vladimir Vladimiroviç Putin,
Rusya Devlet Başkanı,
2007 yılında Moskova-Kremlin’de Puşkin Madalyası törenindeki karşılaşmamızı bilmem hatırlar mısınız?
Törenden önceki yemek henüz başlamamışken , büyük salonun ortasındaki masanıza gelmiş, Puşkin madalyasına değer görülen Türk şairi olarak kendimi tanıtmış, adınıza imzaladığım Puşkin’den şiir çevirileri kitabımı size takdim etmiştim.
Karşılıklı bir kaç nezaket cümlesinden çok benim için unutulmaz olan, masanıza gelen kişiyi ayağa kalkarak karşılamanız ve öylece de uğurlamanız olmuştur.
Sayın Vladimir Putin,
Rus edebiyatı üzerine kitaplarım, yazılarım, çeviri ürünlerim ve akademisyen kimliğimle Büyük Rus kültürünün ve edebiyatının Türkiye’de tanıtımına sevgiyle, onurla emek vermiş; başta Puşkin ve Lermontov’unkiler olmak üzere büyük Rus şairlerinin şiirlerinin Rusça’dan Türkçeye kitap oylumunda ilk çevirmeni olmuş, uluslar arası Puşkin madalyasını onurla taşıyan bir Türk şairi olarak, devlet başkanı olduğunuz Rusya’nın özbeöz kardeşi Ukrayna’ya pek çok ölüme ve tarifsiz acıya yol açan müdahalesini çok büyük bir kederle ve kaygıyla izliyorum.
Müdahaleye yol açan başlıca nedenlerin kuşkusuz bilgisine ve bilincine sahibim.
Nato’nun ve başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Batı bloğunun, Sovyetler Birliği dağılmış ve Varşova Paktı ortadan kalkmışken, bu kez Rusya’yı siyasal ve ekonomik hasım olarak düşmanlık hedefine koymuşolduğunu; kışkırtıcı eylemler ve girişimlerle ülkenizi yıpratmaya, güçten düşürmeye çalıştıklarını biliyor ve görüyorum.
Ukrayna müdahalesi vesilesi ile de Rusya’ya ,Rus kültürüne; Lev Tolstoy, Fyodor Dostoyevski gibi evrensel edebiyatın onur doruklarındaki Rus yazarlarına, Pyotr Çaykovski gibi büyük, duygu dolu, hümanist bir yaratıcıya , ülke dışında çalışan Rus sanatçılara yapılan kabalıkları, insanlık kültüründen nasibini alamamış saygısızlıkları, üzüntüyle, teessüfle kınıyorum, ayıplıyorum.
Fakat bütün bunlara karşın, ülkenizin ve kültürünüzün dostu, hiç bir vicdan sahibi, akıldan ve sağduyudan yoksun olmayan kişi, bunca acıya yol açan bu müdahaleyi doğru bulamaz, onaylayamaz.
Sayın Vladimir Putin
Çok yıllar önce Moskova Devlet Üniversitesinde Rus Edebiyatı konusunda yüksek lisans öğrenimi görmekte olan bir gençken, bir akşam üstü odamdan çıkmış, tam o sırada gerçekten de gökten ipek dökülür gibi yağmaya başlayan karın üzerinden bale yaparcasına ve hayaller içinde geçip giden bir genç kızın verdiği esinle odama döndüğümde “Beyaz, İpek Gibi Yağdı Kar” adlı şiirimi yazmıştım…
Günlerdir Kiev’e ve çevresine yağan, böyle bir kar değil ne yazık ki.
Tıpkı İkinci Dünya savaşında, ülkeniz Nazi işgali altındayken, kanla karışarak yağan bir kar bu.
Ülkenizin, insanınızın o yıllarda yaşamış olduğu tarifsiz acıları dile getiren Tvardovski, Surkov, İsakovski ve kişisel olarak da dostluğunu kazanmış olma onurunu yaşadığım Simonov gibi büyük Sovyet-Rus şairlerini Türkçeye kazandırmış bir Türk şairi; dilinizin, edebiyatınızın, kültürünüzün bir dostu olarak sizden bu acılara bir an bile gecikmeksizin son
verilmesini, yaraların sarılmasına başlanmasını, yurtlarını terk eden ve etmekte olan Ukrayna yurttaşlarına ülkelerine dönme ve ülkelerinde kalma güvencesinin inandırıcılıkla verilmesini sağlamanızı bekliyorum ve önemle talep ediyorum.
Bunları başarmanız geri adım değil, ülkenizin, Rusya’nın büyük-hümanist edebiyatına, sanatına, kültürüne; nice acılardan geçmiş büyük ve barış sever halkınıza karşı göreviniz, gönül borcunuz olacaktır…
Ataol Behramoğlu İstanbul, 13.03.2022
Asya-Afrika Yazarlar Birliği LOTUS,
Avrupa HOMEROS Ödülleri ve PUŞKİN
MADALYASI sahibi.