Karataş yaptığı açıklamada, Çeşme TETUSA A.ş (Termal Turizm A.Ş) bünyesinde bulunan Alaçatı OasisAqua Park’ın 2016 yılında projenin ilk ayağı olarak yapımına başlandığını belirterek şu açıklamada bulundu;
“Çeşmemiz, deniziyle, kumuyla, rüzgârıyla ve elbette ki termal sularıyla çok büyük bir turizm potansiyeline sahiptir. Çünkü termal sularımız, tarih boyunca insanlık için şifa kaynağı olmuştur. Ancak maalesef ki hiçbir zaman ilçemizin bir turizm argümanı olamamıştır.
Bunun eksikliğini her daim hisseden ve çare arayışına giren Çeşme, 2000’li yılların başında, tek yumruk olmaya, el birliğiyle termal kaynaklarını değerlendirmeye ve uluslararası nitelikte bir termal kür merkezi yapılmasına karar verdi. Bu amaçla da aralarında İzmir Valiliği ortaklığı olan Çeştaş’ın, Çeşme ve Alaçatı Belediyelerinin, Esnaf Odası, Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) ve bazı İzmirli iş insanlarının da bulunduğu 60 paydaş ile Tetusa AŞ kuruldu.
Devletimiz de Tetusa şirketine, böylesi umut vaad eden bu proje için şu an üzerinde Aqua parkın bulunduğu taşınmaz üstünde irtifak hakkı verdi. Tetusa, içinde Aqua park, estetik cerrahi, tedavi, kür merkezi, yüzme havuzu, yaşlı bakım evi, otel ve kapsamlı spor alanlarının yer aldığı “mega bir termal tesis” olacaktı. Bu büyük projenin yapımına 2016’da Oasis Aquapark ile başlanıldı.
Projenin lansmanına göre Oasis, Türkiye’nin en büyük Aqua parkıydı ve üretici firma son dört yıldır üst üste 'Avrupa'nın en iyi kaydırağı' ödülünü kazanmıştı. Hepimiz, Çeşmemiz adıyla anılan bu tesisle gurur duyduk ve tesisin açılmasıyla birlikte, esas büyük projenin de tamamlanacağına dair büyük bir inanç besledik.
Oasis, gerçekten de büyük ses getirdi. Ünlü sanatçılar program yapıyor, otellerimiz konumlarını Oasis’e mesafeleriyle tanımlıyor, tur şirketleri Oasis turları pazarlıyor, büyük alışveriş merkezleri belli bir miktarda alışveriş yapan ziyaretçilerine Oasis turu hediye ediyordu. Artık Çeşmemiz yeni bir turizm destinasyonu kazanmıştı.
Tarih Temmuz 2017’ye geldiğinde, Aziz Kocaoğlu’nun başkanlığını yaptığı İBB’nin şirketi İzenerji, 12 milyon liraya Tetusa’nın %40 hissesini satın aldı. Kocaoğlu, o dönemki demeçlerinde termal turizme katkı sağlamayı ve Çeşme’deki konaklama sezonunu uzatmayı hedeflediğini açıklıyordu.
Beri yandan Tetusa’nın sermayesi de arttırılmaya devam ediyordu. Şirketin sermayesi 2 yılda 2 katına çıktı ve 60 milyona dayandı. Sermaye arttırımına katılamayan paydaşlar, ardı ardına yapılan olağan ve olağanüstü genel kurulları takip ededursunlar; Oasis sadece 2018 yılında tam 45 bin kişiyi ağırlamıştı. Bu sayı, Çeşme’nin toplam yatak kapasitesinin tam 1,5 katıydı.
Takvim yaprağı 2021 martını gösterdiğinde, hepimizi şok eden bir şey oldu. Bornova’daki bir programında Tunç Soyer, Aqua Park’ımızı sökeceğinden ve bir kısmını Buca’ya, bir kısmını ise Bornova’ya taşıyacağından bahsediyordu. Kendisinin söylemiyle “Çeşmelinin elinde zaten herşeyi var..”dı. Oradaki “çocuklar da Alsancaklı, Çeşmeli çocuklar kadar hak ediyorlardı!” Yok canım.. Yapmaz. Yapamaz dedik.
Ancak Parkın kapısına asılan ve internet sitesine konulan tabelayı görünce bir şeylerin yolunda gitmediğini anladık. Çünkü tabelada covid-19 salgınının yarattığı sağlık riski göz önüne alınarak tesisin 2021 yaz sezonunda açılmayacağı yazıyordu. Oasis, henüz aşının olmadığı ve hayatımızın kısıtlamalardan çok daha fazla etkilenen 2020 yazında bile açıktı. Bu yaz ise hiçbir kısıtlama yoktu ve toplumdaki aşılanma oranı da hızla artıyordu. Peki o halde neden böyle bir karar verilmişti?
Bu soru aklımızı kurcalarken, taşlar yerine oturdu. Çünkü Tetusa yönetim kurulu, 15 Eylül’de bir olağanüstü genel kurul çağrısı yapmıştı. Toplantının gündemi
“su parkının kısmen veya tamamen başka bir alana taşınması, kiralanması, satılması ve/veya başka bir tasarrufa konu edilmesi hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesi”ydi.
Anlaşılan o ki, Tunç Soyer, gerçekten de aquaparkımızı söküp taşıma niyetinde!!.
Bu niyetinden haberdar olur olmaz konuyu, Çeşme Belediyemiz Eylül ayı meclisinde konuyu tartışmaya açmak istedik. Ancak Başkan Oran, her zaman ki gibi konuyu geçiştirdi ve böylesi önemli bir konudan bahsederken bile “meclisimizi bunlarla meşgul etmeyelim” dedi.
Meclis Üyemiz Namık Kemal Aydoğdu, 15’inde yapılacak genel kurulda nasıl bir tavır alacağını anlamak üzere ısrarla sorunca da “bizim oyumuz belli” demekle yetindi ve derhal konuyu kapattı.
Belediyemiz Başkanı Oran’ın oyu bizim nezdimizde BELLİ DEĞİLDİR.. Zira konunun konuşulmasından bile rahatsız olan Oran, açıkça “bu aquaparkı söktürtmeyeceğim” diyememiştir.
Mecliste konuyu görüşmeye kapattığı için buradan kendisine seslenmek istiyorum; Çeşme Belediyemiz Başkanı Ekrem Oran, sen Çeşmemiz malını ham yaptırmayacak Şehr-i Emin misin? Yoksa Büyükşehir’e karşı gelemeyecek Soyer’in Emir Eri Misin?
Şayet Soyer’in bu ‘HAM’lesine karşı sessiz kalacak olur ise bilmelidir ki; bu seferki sessizliği, yıllar önce termal kaynaklarımızın üzerine beton döken Faik Tütüncüoğlu’nun emir eri olarak sessiz kalmasına benzemez. Bedeli ağır olur. Çünkü o dönem meclis üyesiyken; şimdi Belediyemiz Başkanı’dır. Çeşmemiz malını ham yaptırırsa, tüm Çeşme’yi ve her daim söze “Mevzu Çeşme !!” diye başlayan AK Parti’yi karşısında bulur. 2024’te Çeşme gerekli cezayı verir.
Buradan İBB Başkanı Soyer’e de seslenmek istiyorum; Tetusa, sadece bir şirket değil; Çeşme turizminin yüzyılına damga vurması hayaliyle bundan tam 16 yıl önce kurulmuş bir hayalin gerçeğe dönmesidir. Bu hayali hiç etme hakkına da sahip olduğunu düşünürse çok yanılır. Çeşme halkı, kendisinden hesap sorar.
Unutmasın ki; “Zaten elinde her şeyi” olduğunu söylediği, ekmeğini turizmden çıkarmaya çalışan, buna rağmen her yaz olduğu gibi bu yaz da patlayan kanalizasyonlardan utanmış; su akmadığı için konaklayan misafirlerine damacana su ile duş aldırtmış; kazılıp da bir türlü kapanmayan yollarda kaç lastik tüketmiş bu Çeşme halkı da İzmir’in ve Büyükşehir’in seçmenidir. 2024 ise zannedildiği kadar uzak değildir.
Oasis Aquapark ise bir çocuk parkı değil, Çeşmemiz adıyla anılan, işletmelerin konumlarını kendisine uzaklıklarıyla anacağı, seyahat rehberlerinde ilçemizde yapılacaklar arasında 4.lük tahtına oturacak kadar Çeşmemiz turizmine katma değeri bulunan bir destinasyondur.
Ayrıca Meclis Üyemiz Namık Kemal Aydoğdu’nun da ifade ettiği üzere, bu tesis oturduğu zeminden, su bağlantısına ve havuzuna kadar tüm alt yapısıyla bir bütündür. Sadece üstündeki kaydıraklarını ve borularını sökmeniz halinde, bu bütün bozulacak ve yatırımın en önemli maliyetini teşkil eden alt yapı, başkaca hiçbir işe yaramayarak büyük bir kamu ve şirket zararı oluşturacaktır. Sadece Çeşmelilerin değil, tüm İzmirlilerin menfaatlerini gözetmekle yükümlü Soyer, bu büyük kamu zararını vatandaşına; bu şirket zararını da Tetusa’nın diğer 81 paydaşına nasıl açıklamayı planlamaktadır?
Ben Soyer’e Çeşmemize daha sık gelmesini de tavsiye ediyorum. Zira belli ki oturduğu makamdan tek görebildikleri müstakil bahçeli villalarda oturan ailelerimizin çocukları. Oysa ki Çeşmemizde bahçıvan, tamirci, temizlikçi, çiftçi, hayvancı velhasıl emekçi ve dar gelirli ailelerimizin de evlatları yaşamaktadır.
Son olarak ifade etmeliyim ki; Alsancaklı ve Çeşmeli çocuklar ile Buca ve Bornova’daki çocuklarımızı ayrıştıran, kategorize eden söylemi de makamına hiç yakıştıramadım. Bu şehrin geleceği, Çeşmelisi, Tepeciklisi, Alsancaklısı veya Yıkık Kemerlisiyle birlikte tüm İzmir çocuklarına emanettir.”