Haber; Oğuz Örnek/Ajans Bizim
Fotoğraf:Cem Doğut
Türk Hava Kurumu’na (THK) ait yangın söndürme uçaklarının ‘yok hükmünde’ sayılmasına ilişkin tartışmalar, artı ve eksileri ile yeni bir boyut aldı. Siyasi irade ile vakıf nitelikliğindeki kurum arasındaki, bedelini ülkenin ödediği sürtüşmenin iç yüzünü THK’da 2012 - 2019 yılları arasında yönetim kurulu üyeliği yapmış bir isim özeleştiri de yaparak anlattı.
Emekli Kıdemli Hava Albay Vasıf Yüceliş, havacılık sektörü ve THK'nın yıllarca içinde yer almış ve almakta olan bir isim: Antalya Bilim Üniversitesi'nde Praxis Uçuş Okulu yer dersleri öğretmeni, Gökçen Sportif Havacılık Federasyonu'nda Yönetim Kurulu Başkanı, Karain Sportif Havacılık Kulübü'nde Yönetim Kurulu Başkanı, ERAH Aviation Academy Öğretmeni, eski THK Antalya Şube Başkanı, Türk Hava Kurumu eski Genel Yönetim Kurulu Üyesi
Vasıf Yüceliş, kendi sosyal medya hesaplarında da gündeme ilişkin paylaştığı yanlış bilinen konularla ilişkin gerçekleri, THK cephesi özeleştirileri de dahil ederek Ajans Bizim'i anlattı.
Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ ‘’Uçak konusundaki sıkıntıların ana sebebi THK'nın filosunu yenileyememiş olmasıdır’’ açıklamasına karşı şu hatırlatmada bulundu Vasıf Yüceliş:
''Ülkemizde yurtiçi ve yurtdışı operasyonlarda Türk Hava Kuvvetleri'miz tarafından kullanılan ve en vurucu savaş silahlarımızdan olan F-4 Phantom Savaş uçaklarımızın en yeni modelleri 1974 model. Gündem konusu olan Türk Hava Kurumu'muza ait CL-215 amfibik yangın söndürme uçaklarımızın üretim tarihleri en eskisinde 1969 en yenisinde 1998’dir.''
Yüceliş, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, ‘’THK ile problemimiz yok, olmaz da. Elindeki uçakla ilgili problem, uçabilecek kapasitede değil, uçsa da performans verecek kapasitede değil" değerlendirmesi konusunda da şunları söyledi:
‘’Bakım ve yenileme yapıldıysa kullanılabilir demektir. Yapılmadıysa iki yıllık uçağı bile kullanamazsınız. Ülkemizde yurtiçi ve yurtdışı operasyonlarda Türk Hava Kuvvetleri'miz tarafından kullanılan ve en vurucu savaş silahlarımızdan olan F-4 Phantom Savaş uçaklarımızın en yeni modelleri 1974 model. ‘’
THK uçaklarının üretim yılları
THK bünyesinde tartışmalara konu olan CL215 yangın söndürme uçakları, resmi kayıtlarda 9 adet. Bunlardan 6’sı 2019’a kadar faal olarak görünüyor. Resmi kaynaklara göre bu uçakların dökümü şöyle;
Yüceliş, ‘’Orman yangınlarını söndürmek doğrudan THK’nin işi değil. Ancak sahip olduğu birikim, olanaklar bu sorumluluğu da taşıyacak durumda’’ değerlendirmesinde bulundu. THK’nın orman yangınlarını söndürme gücünün ülke sınırları dışına da taştığını hatırlatan Vasıf Yüceliş, 2010’lu yıllarda İsrail ve Portekiz’deki çabaları karşılığında ödül aldığına dikkat çekti.
Uçaklar hakkındaki bilgi kirliliği
Vasıf Yüceliş, tartışmalı THK amfibik yangın söndürme uçakların sürecine ilişkin gerçekleri şu ifadelerle dile getirdi;
''Yangın söndürme uçaklarımız hakkında birçok kirli bilgi var. Ben de size kendi yaşadıklarımı ve görüşlerimi aktarmak istiyorum.
Uçaklarımız, Tarım ve Orman Bakanı'nın dediği gibi oldukça eski model uçaklar, ancak kesinlikle görev yapabilir. Hepimizin bildiği gibi eski model uçak yoktur, bakımsız uçak vardır. İşte bu sebeple yangın söndürme görevini layıkıyla yapabilmesi için her sene ciddi bir bakımdan geçmesi gerekiyor. Bu da biz havacıların bildiği gibi ciddi bir maliyet gerektiriyor. Dolayısıyla bu ihaleleri Tarım ve Orman Bakanı ile önceden koordine kurarak ihaleyi alacağımızı garanti ediyoruz ve daha sonra borçlanarak bakımlarını yapıp ihaleye giriyorduk. İhale sonucu, hakedişten aldığımız paralarla hem bu borçları ödüyorduk hem de Türk Hava Kurumu'na kalan ciddi bir para ile diğer borçlarımızı da ödüyorduk ve THK çarkı dönüyordu.
Bu sistem General Ahmet Bertan Nogaylaroğlu ve THK genel sekreteri yaptığı devre arkadaşı Rafet Yavuz dönemine kadar bu şekilde devam etti.''
''THK bindiği dalı kesiyor''
''Bunların yönetime geldiği sene yine ihale süreci başladı ve Rafet Yavuz uyanıklık yapıp 'madem başka rakip yok, uçakları bizden kiralamak zorundalar, fiyatları iki katına çıkaralım' deyip astronomik bir fiyatla Tarım ve Orman Bakanlığına teklif götürdü. Bakan Pakdemirli de bu uyanıklığı fark edip, o sene uçak kiralamaktan vazgeçip aynı parayla daha fazla sayıda helikopter kiralama işine girdi.
Bizimkiler ve özellikle Rafet Yavuz alttan almak yerine basın karşısına geçip Tarım ve Orman Bakanını yerden yere vurdu. Bakan da 'uçakların durumu zaten belli, bizim sayemizde uçar pozisyona getiriliyor' diyerek cevap verdi ve hepimizin bildiği ihaleye 5000 litre şartını koyarak Türk Hava Kurumu uçaklarını devre dışı bıraktı.''
Tasfiyeye rağmen devam eden ceza
''THK kayyum başkanlığına getirilen Cenap Aşçı da bu konuyla ilgili çok çaba gösterdi, ancak Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli geri adım atmadı.
Uçaklar yerde, pilotlar yerde ve uçmadan maaş alan pilotlar için bir karar vermek gerekiyordu. Kayyum başkanı da bütün teknik ekibi ve 4-5 yılda büyük masraflar yapılarak yetiştirilen bütün CL-215 amfibik yangın söndürme uçağı pilotlarını işten çıkardı.
Anlayacağınız yanlış üzerine yanlış yapılarak Ortadoğu ve bu yangın kuşağında bulunan en güçlü yangın söndürme filosu yok edildi.
Özet olarak halkın fitre, zekat ve kurban derileri ile alınan bir değer elbirliği ile yok edildi.
Yönetim kurulundaki arkadaşlarla beraber bu konuda ciddi bir çaba ve direnç göstermeye çalıştık. Karşılığında bütün yönetim kurulu Bertan Nogaylaroğlu tarafından tasfiye edildi.''
''Bakan küstü, faturayı ülke ödedi''
''Keşke Bakan Pakdemirli THK'ya küseceğine bu uçakları elbirliğiyle uçabilir hale getirseydi ve bugün bu can kayıplarını yaşamasaydık, tabiatı yok etmeseydik, eko-sistem bu kadar zarar görmeseydi.
Yangın söndürme uçakları ile ilgili sorun 2019 yılında Bertan Nogaylaroğlu ve Rafet Yavuz ile başladı.
CL-215 uçaklarının her yıl yangın mevsimi öncesinde bakıma alınması gerekmektedir. Bu sebeple Türk Hava Kurumu'nun bu bakım maliyetini hesaplayıp bir kenarda hazır tutması gerekmekte.
THK Genel Başkanı Kürşat Atılgan döneminde, Bertan Nogaylaroğlu'na görevi devretmeden önce bu CL-215 uçakların bakımı için bir milyon dolar, diğer şirketlerimizin operasyonlardan tasarruf edilerek bir kenara ayrıldı. Kürşat Atılgan görevi Bertan Nogaylaroğlu'na devrettiğinde bu uçakların bakımı için tasarruf edilen 1 milyon doları da devretti.
Ancak Bertan Nogaylaroğlu ve genel sekreter Rafet Yavuz bu parayı, benim şahsi düşünceme göre, gereksiz olan veya iyimser tabirle acil olmayan yerlere harcayarak bitirdi.''
Yanlış üzerine yanlış
''Tarım ve Orman Bakanlığı'nın CL-215 ihale dönemi geldiğinde uçaklara bakım yaptıracak para kalmamıştı ve bakımı yapılmayan uçaklarla ihaleye girmeye kalktılar. Üstelik bir önceki yıla göre çok daha yüksek bir teklifle (sanıyorum 75.000 TL/saat) Orman Bakanlığında gittiler. Bakanlık, bu rakamı bir önceki yıla mukayese ettiği için çok yüksek buldu ve 70.000TL/saat'e inmeleri durumunda kabul edebileceklerini söyledi.
THK Yönetimi Türkiye'de bu uçaklardan başka hiçbir şirketin ve şahsın elinde olmadığını bildikleri için ve Orman Bakanlığı'nın eninde sonunda Türk Hava Kurumu'nun teklifine razı geleceğini düşündükleri için Bakanlığın bu fiyat teklifini kabul etmediler. 14.500 dolar (o tarihte Dolar kuru yaklaşık 5.290 TL civarı) gibi bir fiyatta direttiler.
Halbuki önceki dönem THK Genel Başkanı Kürşat Atılgan 13.000 ila 13.500 dolar arası fiyat teklif etmişti ve orman tarafından bu rakam kabul görmüştü.
Eğer Bertan Nogaylaroğlu ekibi, Kürşat Atılgan paşamızın belirlediği fiyattan ihaleye katılmış olsaydı, şu anda bu uçaklar Manavgat üzerinde uçuyor olacaktı. Vermiş olduğum rakamlar net rakamlar değildir, biraz yukarısı veya aşağısı olabilir.
''Ne yapılabilir?''
''Olan oldu. Bu saatten sonra ne yapılabilir;
Birinci yöntem; THK'nın uçakları Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından satın alınır ve işletmesi THK'na verilir. THK bakım maliyetlerinden kurtulacağı için en fazla bir hafta içinde 2 adet CL-215 uçağı uçar hale getirilir. Diğer uçakların bakım problemi biraz daha uzun sürer ama bir ay içinde diğer 4 adet CL-215 uçağı da faal edilebilir. Toplam 6 adet CL-215 ile göreve hazır olmak mümkün.
İkinci yöntem; THK'nın bu uçakları devlet uçağı statüsüne sokulur. Bu durumda birçok vergi ve prosedür muafiyeti olacağı için bu uçaklar çok daha çabuk uçar hale getirilebilir.
Üçüncü yöntem; 7-8 sene önce T.C. Sivil Havacılık Yönetmeliği gereği, belge ve kayıt eksikliğinden dolayı uçamayan ve en az 5'i faal durumda olan M-18 Dromadır yangın söndürme uçakları da aynı yöntemle yangın söndürme sistemine dahil edilebilir.’’