Denizhan Güzel
Bu başlık Çeşme için değil, bu başlık ülke geneli için...
Yazının başlığında dediğim gibi ‘Resmen dibe vurduk’ diyorum çünkü ekonomik anlamda çok zor günler bizi bekliyor.
Tablo ortada!
Emekliye verilen zam oranları, asgari ücret gibi veriler önümüzdeki sefalet günlerinin habercisi gibi.
Bu ne demek; Suç oranlarında artış demek, sosyal yaşamda dibe vurmuşluk demek, adaletsiz bir ortam demek. Çocukların okullarına aç gitmesi demek, sofralara bir kap yemeğin zorla koyulduğu hanelerin artışı demek. Saymakla bitmez, bitmeyecek de…
Geçinmenin mümkün olmadığı bir ortamda toplumun mutlu olmaası mümkün mü?Bir yumurtanın 4 lira olduğu ülkede insanlar nasıl mutlu olabilir,bu mümkün mü?
Hiç kendimizi kandırmayalım İnsanlar aç…İnsanlar mutsuz, toplumsal olarak çöküntü içindeyiz.
Tarım ülkesi gitmiş, beton ülkesi gelmiş. Tarlalar satılmış, her yer betona teslim olmuş. Rant uğruna, çıkar uğruna her yeri satmışız, satmaya da devam ediyoruz.
Arkadaşım Ali Ekber Yıldırım, tarımsal anlamda dediği gibi ‘Dibe vurduk’ derken ben ülke genelinde ‘Dibin de dibine vurduk’ diyorum.
CHP'li belediyeler dar gelirlilerin elinden tutmak adına ardı ardına 'Halk Lokantaları', Kreşler açıyor. Biliyorlar ki vatandaşın dibe vurmuş ekonomisi bunları taşıyamaz. Dışarıda bir kap çorbanın 100tl olduğu ortamda 4 çeşit yemeği 90 tl'ye yediriyorlar. Lokantaların önünde uzun kuyruklar ucuz yemek derdine düşmüş vatandaşın ekonomik durumunu bize çok net gösteriyor.
Bu zor ekonomik şartlarda halka yaptıkları yardımlarla ‘İyi ki CHP’li belediyeler var’ dediğimiz anda Cumhurbaşkanı, ‘Belediyeler borçlarını kaynağından ödeyecek’ söylemi ile ‘Silkeleme’ operasyonlarının da startı verilmiş oldu.
Ardı ardına başlayan kesintilerle belediye bütçeleri tırpan üstüne tırpan yedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ‘Antidemokratik bir durum’ diyerek tepkisini dile getirdi. Getirdi de duyan yok!
Şu ortamda yapabilecekleri tek bir şey var o da kaynak yaratmak.
Takip ettiğim kadarı ile İzmir’in ilçe belediyeleri ellerindeki taşınmazları satışa çıkarmaya başladılar. Bu krizden çıkmanın başka bir yolu da yok! Bu çarkın dönmesi mümkün değil. Aksi takdirde iktidarın ‘CHP’li belediyeler başarısız’ söylemi ile karşı karşıya kalacaklar.
Peki bu ortamda Sendikalar ve STK’lar ne yapıyor?
Bana göre güçleri sorgulanan sendikalar zayıf eylemlerle yaşananlara tepki göstermeye çalışıyorlar.
Zayıf diyorum çünkü insanlar inancını, moralini, motivasyonlarını kaybetmiş durumda. İnanmıyorlar, güvenmiyorlar. Mitinglere, protestolara, eylemlere katılmıyorlar çünkü inançlarını yitirdiler.
Ekonomistlerin ortak söylemi ‘2025’ çok daha zor olacak’ sözleri ile yazıyı tamamlayalım.