CHP İzmir Milletvekili Beko, Halk TV'nin RTÜK tarafından 5 gün süre ile ilgili yaptığıı açıklamada, "Demokrasimizin evrensel ve iç hukuktan kaynaklanan tüm hakları çiğneniyor. Türlü araçlarla, baskıyla, yıldırmayla, gözaltılarla gazeteciler ve halkın haber alma özgürlüğü tutsak alınmak isteniyor. İki yüzyıllık çağdaşlaşma mücadelemiz, anayasacılık ve demokrasi deneyimimiz yok edilmek isteniyor. Ülkemizin saygınlığının teminatı Cumhuriyetimizin kurumları aşındırılıyor. Her tür medya organı çalışamaz hale geliyor. Ülkemizin düşünen insanlarına düşman hukuku uygulanıyor. Ülkelerini sevdikleri için, yazdıkları için, düşündüklerinden dolayı yargılanıyorlar, ceza alıyorlar. Ama yılmıyorlar. Boyun eğmiyorlar. Teslim olmuyorlar." dedi.
Kani Beko, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi;
"Mücadelemiz, yarınlarımız içindir."
Geleceğimiz içindir. Çocuklarımıza ve torunlarımıza saygın bir demokrasi bırakabilmek içindir.
Özgür, demokratik Türkiye Cumhuriyeti içindir.
Sömürüsüz bir dünya ideali, bizim mücadelemizin kalbinde yer alıyor. Yılmayan, boyun eğmeyen, direnen ve güzel günlerin özlemi içinde yarınlara umut olan basın emekçilerine selam olsun. Halk için, haber alma özgürlüğü için, farklı fikirlerin ifade edilebilmesi için Halk TV susturulamaz. Halk Tv susamaz.
Baskılar rejimin niteliğine karşı yapılmaktadır.
Saray iktidarınca özgür basına ve medyaya dönük yürütülen sindirme amaçlı operasyonlar artık Türkiye’de rejimin niteliğini tartışmalı hale getirmiştir. Yayın organı kapatmaların laik, demokratik, hukuk devletini, bir bütün olarak Türkiye Cumhuriyetinin varlığını, uluslararası alandaki saygınlığını tartışmaya açan eylemlere dönüştüğü artık tartışmasızdır. Cumhuriyet düşmanı, demokrasi, özgürlük, insanca yaşamaya dair değerlere düşman, gerici ve yobazların tepkileri bazen sinsice bazen açık biçimde ama her geçen gün şiddetlenerek sürüyor. Bugün ülkemiz çok tehlikeli bir dönemeçtedir.
Artık ülkemiz demokrasiler arasında sayılmıyor. Seçimli otokrasiler arasında veya diktatörlüklerle beraber anılıyor. Ne ülkenin ne halkın, ama sadece ve sadece kendi ikballerini düşünen bir grup, devletin tüm baskı olanaklarını kullanarak özgürlüğü, eşitliği, dayanışmayı, hukuk devletini, insan haklarını, ifadeyi ve eleştiriyi ezmeye, baskıyla, şiddetle susturmaya çalışmaktadır.
Gazeteler, dergiler, televizyonlar, radyolar bir bir kapatıldı, kapatılıyor. Gazeteciler, düşünce insanları, hedeftedir. Bütün tek adam düzenlerinde yaptığını yapıp halkın geniş kesimlerinin olayları görme, duyma, farklı fikirleri dinleme ve öğrenme hakkına saldırıp yok etmezse laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti yıkılamaz. Birikimi tasfiye edilemez. Özledikleri gerici yobaz karanlığa geri dönüş mümkün olmaz!