21 Aralık Dünya Kooperatif Günü nedeniyle bir yazılı mesaj yayınlayan Çeşme Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi (ÇEŞKA) Başkanı Berna Güler, Dünya Kooperatif Günü için 30 Haziran, Temmuz ayının ikinci Cumartesi günü gibi başka tarihler de verildiğini belirterek, "Üzerinde odaklanmamız gereken tarih değil, kooperatiflerin ve kooperatifçilik ruhunun içselleştirilip özümsenmesi ve bu konudaki farkındalığın artması" diye kaydetti.
"Kadınları ekonomik hayatın dışına iten ülkeler geri kalmaya mahkum"
21 Aralık tarihinin, yılın en uzun gecesinin en kısa gündüzü olduğuna dikkat çeken Güler, "Bundan böyle günler giderek uzayacak ve yüzümüzü bahara döneceğiz. Tabiat uyanacak, yavaş yavaş dallara, yapraklara su yürüyecek, bollukla bezenecek dünya. Kooperatifler gibi, hele hele de kadın kooperatifleri gibi üretken, çalışkan, aydınlık yüzlü, eli bereketli kurumlara da böyle bir tarih yaraşırdı doğrusu. Dahası da var;21 Aralık Anne Mutfağı’mızın kuruluş yıl dönümü. İki yaşımızı doldurduk, üçe girdik. Kooperatifler, kamu ve özel sektörün yanı sıra üçüncü bir sektör teşkil ediyor ve ekonominin yükselen yıldızı olarak kabul ediliyor artık. Biz, kendi kuruluşumuzun konumu itibariyle Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatiflerinin önemine dikkat çekmeye çalışacağız. Kadınları ekonomik hayatın dışında tutarak dünya ile yarışmak mümkün değil. Özellikle küresel rekabetin geldiği bu noktada karşı takım sahaya tam kadro çıkarken, sizin oyuncuların yarısını saha dışında tutarak oyun kazanma şansınız yok.O yüzden de tüm kalkınma ekonomistleri hep aynı şeyi söylüyor. Kadınları ekonomik hayatın dışına iten ülkeler geri kalmaya mahkum. İlerlemek için yapılması gereken, kadınları istihdama katacak mekanizmaları hayata geçirmek. Bunu gerçekleştirmenin en akılcı yolu ise Kadın Girişimi kooperatiflerinin kurulması ve yaygınlaşması" diye ifade etti.
"Değişimin parçası değil, ta kendisi olacağız"
ÇEŞKA Başkanı Güler, yazılı açıklamasını şöyle tamamladı;
"Kadın Kooperatiflerinin çıkış noktasındaki ekonomik fikir, kadınlar arasında çok yaygın olan ev eksenli çalışma çerçevesinde gerçekleştirdikleri faaliyetlerin kooperatif bünyesine aktarılması, yani, örgütlenme olmaktadır. Kooperatif ortakları, daha önceden deneyimledikleri bir çalışmayı tek başına yapmak yerine, diğer kadınlarla el ele vermeye yönelmektedirler. Bu noktada kadın kooperatiflerinin ekonomik fayda yanında sosyal fayda yaratma kapasitesi de kendini göstermektedir. Emeğine sevgi katan kadınlarla birlikte bu çok önemli değişimin parçası değil, öncüsü ve hatta değişimin ta kendisi olacağımıza yürekten inanıyoruz. Kadınlar birlik olacak ve dünya yerinden oynayacak. Barışa, refaha, kardeşliğe doğru."