Çeşme'deki bir özel kolejde eğitim gören 2. sınıf öğrencileri, öğretmenleri, okul müdürü ve velilerinin desteğiyle, Yerli Malı Haftası nedeniyle, okullarında bir manav tezgahı açtılar. "Yerli Manav" adı verilen tezgahta, çeşitli meyveler satışa sunulurken, öğrenciler ders aralarında geldikleri tezgahtan aldıkları meyvelerin ücretlerini, tezgahtaki kumbaraya attılar.
Kumbarada toplanacak olan parayla, ihtiyacı olan bir çocuğa tekerlekli sandalye alınacak olması, hatta yeterli para toplanırsa bir de işitme cihazı alınacak olması, öğrenciler arasında heyecan yaratırken, "Yerli Manav" tezgahına konan kumbara, bir gün içinde tamamen doldu.
"Çocuklarımız, dürüstlüğü, karşılıksız yardımı da öğreniyorlar"
"Yeli Manav" ile ilgili bir açıklama yapan Okul Müdürü Emrullah Dikeç, Milli Eğitim Bakanlığı'nın çalışmaları içerisinde "Değerler eğitimi" olduğunu belirterek, "Dürüstlük, vatanseverlik, karşılıksız yardım gibi temalar belirleniyor. Bu ay belirlediğimiz tema, karşılıksız yardım. Öğretmenlerimizin, rehber öğretmenlerimizin, velilerimizin de katkılarıyla, karşılıksız yardımda bulunmak üzere Yerli Manav'ımızı açtık. Tezgaha koyduğumuz kumbaraya çocuklar aldıkları meyvelerin paralarını atıyorlar. Bu kumbarada biriken parayla, ihtiyaç sahibi bir çocuğumuza tekerlekli sandalye alacağız. Çocuklarımızın bu sosyal sorumluluk projesi içerisinde yer almaları çok önemli. Tezgahta çeşit çeşit meyveler duruyor. Kumbarada da çok miktarda para var. Bir tane çocuğumuz, parasını kumbaraya atmadan, bir tane meyve almıyor. Bu ahlakın çocuklarımıza yerleştirilmesine de katkıda bulunmuş oluyoruz. Dışarıda dolaşırken yerde 1 lira para buldum, getirip kumbaraya attım. Çocuklar, 'hiçbir şey satmadan para kazandık' diye çok sevindiler. Muhtaç sahibi çocuğa bir damla daha gelmesi onları sevindirdi. 50 kuruşların, 1 liraların birikmesiyle, ihtiyaç sahibi bir çocuğun sevindirilmesi, damlaya damlaya göl olmasını, çocuklarımız yaşayarak öğreniyorlar. Okul, eğitim yuvasıdır. Çocuklarımız okulda sadece derslerini öğrenmiyorlar. Böyle sosyal sorumluluk projeleri içerisinde yer alarak, dürüstlüğü, karşılıksız yardımı da öğreniyorlar" diye konuştu.
"Sıradan bir Yerli Malı Haftası olsun istemedik"
Projeyi öğrencileriyle birlikte gerçekleştiren 2-A sınıfı öğretmeni Leyla Dikeç de, "Sosyal sorumluluk projelerine çok önem veriyorum. Çocuklara dersleri ile ilgili akademik eğitimi zaten veriyoruz. Ama akademik eğitimden ziyade, çocuğun sosyal hayatında ne kadar duyarlı olduğunu, çevredeki insanalar karşı ne kadar hoşgörülü olabildiğini, olanı olmayanla paylaşmanın ne kadar önemli olduğunu fark etsinler istiyoruz. Yerli Malı Haftası'nda da sıradan bir kutlama yapmak istemedik. Çocuğun Yerli Malı Haftası'nda aldığı ürünün ihtiyaç sahibi bir başkasına yardım etmek amacıyla olmasının önemine dikkat çekmek istedik. Çocuk, karşılıksız yardımı, desteklemeyi, paylaşabilmeyi yaşayarak öğrensin istedik. Çocuklara projeyi anlatırken, 'kendisi için değil, bir başkası için biriktirmek, paylaşabilmek için biriktirmek, bir portakalı alırken, bir başkasının önemli bir ihtiyacının karşılanacağını bilerek al' dedim. Çocuklarımız, Yerli Manav'dan meyve alırken, bir ihtiyaç sahibini sevindireceklerini bildikleri için heyecanlanarak meyve alıyorlar. Kumbarada biriken parayla bir tekerlekli sandalye, eğer fazlası olursa bir de işitme cihazı alacağız. Öğrencilerimizin de isteği ikisinin birden alınması" diye anlattı.
"Önerim heyecanla karşılandı"
Öğrenci velisi Fatma Özdemir de bir açıklama yaparak, "Sınıf kahvaltısında, Yerli Malı Haftası ne yapacağımızı konuşurken, böyle bir şey aklımıza geldi. Çocuklar, kantinden abur cubur yemek yerine, meyve yesinler, böylece hem alış veriş yapmayı öğrensinler, hem de sağlıklı beslensinler istedik. Ben, bunun sosyal sorumluluk projesi ile güzelleştirilmesini önerdim. Sosyal sorumluluk projelerine velilerimizin çok duyarlı olduğunu biliyordum. Okul müdürümüz ve öğretmenlerimiz de sosyal sorumluluk projelerine katkıda bulunuyorlar. Ben sağlıkçı olduğum için, ihtiyacı olan bir çocuğumuza işitme cihazı ya da akülü bir tekerlekli sandalye almayı önerdim. Önerim heyecanla karşılandı. Çocuklarımız da büyük bir heyecanla gelip meyve alıyorlar ve bir çocuğun yüzünü güldürebilmek için paralarını kumbaraya atıyorlar. İhtiyacı olan çocukları bulabilmek için araştırma yapmaya başladık. Umarım Çeşme'de ihtiyacı olan bir çocuğun yüzünü güldürebileceğiz. Eczacı olan eşim de medikal malzeme satan firmalarla görüşmeye başladı. En uygun fiyatla almaya çalışacağız" diye konuştu.
"Çocuklarımız çok mutlu oldu"
Öğrenci velilerinden Evrin Akkuş da yaptığı açıklamada, şunları söyledi; "Çocuğum, derslerini her şekilde öğrenecek. Daha çok, merhamet duygusunun gelişmesi, yardımlaşmayı öğrenmesi gerçekten çok önemli. Çok mutluyum. Kendimi de çok şanslı hissediyorum. Çocuğum da bu projeden dolayı çok heyecanlandı. 'Anne, biz işitme cihazı alacağız. Duymayan bir çocuk bizim sayemizde duymaya mı başlayacak?' dedi. 'Evet annecim' dedim. 'O çocuk duyunca, şarkı söyleyebilir, dans edebilir, benim gibi her şeyi duyabilir' diyerek çok mutlu oldu. Çocuklar her ders arasında heyecanla Yerli Manav'ın başına toplanıyorlar. Sürekli meyve alıyorlar. Hem sağlıklı besleniyorlar, hem de yardımda bulunmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Çok güzel bir proje oldu."