ÇESO Başkanı Osman Köfüncü, Çeşme'deki yerel basın mensuplarıyla kahvaltılı bir toplantıda buluşarak, Çeşme Projesi, rezidans sorunu, TETUSA ile ilgili görüşlerini açıkladı. Alaçatı Ot Festivali'yle ilgili bir değerlendirme de yapan Köfüncü, "Herkes genel olarak memnun. Esnafımız, moral buldu. Sezona iyi bir başlangıç olduğu söylenebilir" dedi.
İki yıllık pandemi sürecinin ardından Çeşme Belediyesi tarafından gerçekleştirilen 11. Alaçatı Ot Festivali'nin Çeşme'ye ve Çeşme esnafına cansuyu verdiğini belirten ÇESO Başkanı Köfüncü, "Alaçatı Ot Festivali'nde, hem stand bölgelerini, hem de esnafımızı ziyaret ettik. Festivalin ardından da esnafımın görüşlerini aldım. Herkes genel olarak memnun. Esnafımız, moral buldu. Sezona iyi bir başlangıç olduğu söylenebilir. Esnafımızın 2022 sezonundan umudu yüksek. Esnafımız, sezonda, kazasız belasız, bereketli günler diliyorum. Festivalde eksiklik yok muydu? Tabi ki vardı. Ama bu eksiklikleri söyleyerek, festivali gölgelemek istemem. Bu eksiklikleri yetkililere söyleriz. Ama genel olarak Alaçatı Ot Festivali'nden memnunuz. Eksikliklerin giderimesiyle festivalin daha iyi olacağı düşüncesindeyiz. Biz de daha iyi olsun diye katkı yapmak isteriz. Festival süresince özveriyle görev yapan Çeşme Emniyet Müdürlüğü'ne, İlçe Jandarma Komutanlığımıza, Belediye Zabıtamıza çok teşekkür ediyorum. Uzun mesai saatlerine rağmen, huzur ve güven için çok gayretli çalıştılar. Festivalde emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum" diye konuştu.
" 'Tehlike geliyor' dedik. Kimse bizi dinlemedi"
Çeşme'nin çevre sorunlarına da değinen Köfüncü, "Yıllar önce Çeşme'nin değişik yerlerine rüzgar ölçüm direkleri dikildi. Bu direkler 10 sene ölçüm yaparken, belli bir kesim bunlara itiraz etti. O günün yöneticileri olumlu rapor verdi. Biz temiz enerjiye karşı değiliz, yaşam alanlarımıza girdiği için karşıyız. Otoban gişelerinin orada bitmesini istedik. Ama bitmedi ve yaşam alanlarımızın içine girdi. Taksim'de kesilen ağaçlar için Gezi olayları oldu. Çeşme'de de yansıması oldu. Ama Tekke'de 200 çam ağacı kesildi. Kimse ses çıkarmadı. 'Tehlike geliyor' dedik. Kimse bizi dinlemedi. Oraya konutlar kondu. Kıyı Koruma Kanunu delindi. 'Biz yaptık, oldu' zihniyeti hakim geldi" diye belirtti.
"Alaçatı Port projesini burada kessinler, hiç olmazsa azmak deresini kurtaralım"
Alaçatı Port ile ilgili eleştirilerini de dile getiren Köfüncü, "Alaçatı Port, kamuya faydalı mı diye soruyorum? Evet, görsel olarak çok güzel. Ama ilk çıkış anı bu değildi. Mekanlar ve otellerin olacağı söylendi. Denizin içine evler yapıldı. Ama burada yaşayan yerli insanlarımıza gelince önümüze bariyerler geliyor, denizle aramıza duvarlar örüldü. 'Bu Port'un Alaçatı'ya faydası yok' dedik. Kimseye dinletemedik. Buradan yetkililere sesleniyorum; yine de geç kalınmış değil. Projeyi burada kessinler. Hiç olmazsa azmak deresini kurtaralım. Orada ekolojik denge zaten bozuldu. Hiç olmazsa kuş cennetini koruyalım. Böyle giderse orada balık da kalmayacak" şeklinde konuştu.
"Gönül isterdi ki, Çeşme Projesi toplantısı, Çeşme'de, Çeşme halkıyla birlikte yapılsın"
Çeşme Projesi ile ilgili görüşlerini de dile getiren ÇESO Başkanı Köfüncü, "Çeşme Projesi'ne gelince; Bakanımız, geçtiğimiz günlerde gelerek, İzmir'de bir toplantı yaptı. Gönül isterdi ki, bu toplantı Çeşme'de, Çeşme halkıyla birlikte yapılsın. Buradan Bakanımıza sesleniyorum; arzu ederlerse gelsinler, Amfi Tiyatro'yu, Çeşme ve Alaçatılılar ile hınca hınç dolduracağım. Bir de onların görüşünü alsınlar. Bakan bey diyor ki; 'Biz halkın görüşünü alarak yola çıktık. Burada yerel dokuyu koruyacağız.' Ben de soruyorum; 'Hangi halkla görüştünüz? Burada kiminle görüştünüz de bu kararı verdiniz?' Toplantıya katılanların listesi çok açık. Birlik Başkanım Zekeriya Mutlu, davet edildi, ama genel kurul toplantısından dolayı katılamadı. Biz, baştan beri bu toplantılara dahil edilmedik. Bakanımız, yerel sürdürülebilirlik konusuna önem verdiklerini, Çeşme'de küçük esnafın korunması için Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ile işbirliği yaptıklarını anlattı. Birlik Başkanımız Zekeriya Mutlu ile yapılacak görüşmede, Zekeriya Başkanım, 'Faydası nedir? Ne değildir?' diye bana soracaktır. Bu projenin kamuya faydası var mı, yok mu soruyorum" diye belirtti.
"Ya projeden geri dönün ya da halkın görüşünü alın"
Çeşme Projesi'ne karşı olduğunu vurgulayan Köfüncü, "Çeşme Projesi'ne tabi ki karşıyım. Hiç gerek yok. Akademisyenler, 'Gelişin, genişlemeyin' diyor. Biz, gelişmek istiyoruz. Bugün Çeşme'nin yerel nüfusunun 65 bin olması gerekiyor. 65 binin üstü, artık şehirleşmeye gider. Bizim buna ihtiyacımız yok. Bugün Çeşme'nin güney kısmı imar bekliyor. Otellerin imarını buraya verin. Neden bizi yok etmeye çalışıyorsunuz? Anlamakta zorluk çekiyorum. Çeşme Projesi'nin içinde kimler var diye baktığım zamanda, inanılmaz bir şekilde ticaret ile yoğunlaşmış insanları, mimarları görüyorum. Yani bu, olduğu gibi ticarete endeksli. Yine soruyorum; 'Bu projenin Alaçatı ve Çeşme'ye ne faydası olacak? Kamuya ne faydası olacak? Neden biz hak sahibi değiliz burada?' 'Halkın görüşünü aldık' deniliyor. Uzatın mikrofonu, Alaçatı'da, Çeşme'de yaşayan insanlara. Bakın bakalım kaç kişi bu konuda bilgi sahibi. Geçen gün yapılan toplantının ardından birçok telefon aldım, 'Senin bu konularda bilgin var mı?' diye. Yok. Biz hiçbir zaman toplantıya çağrılmadık ki. Bakan beyde ricam; ya projeden geri dönün ya da halkın görüşünü alın" diye belirtti.
"Gelecek nesli düşünün, gelecek seçimi düşünmeyin"
Tüm siyasilere bir mesaj vermek istediğini de ifade eden Köfüncü, "Gelecek nesli düşünün. Gelecek seçimi düşünmeyin. Bu tür şovlara gerek yok. Gelin, halkın nabzını tutun. İzmir'deki Çeşme Projesi toplantısına kim katıldıysa, hepsine saygım sonsuz. İyi de, onlar Alaçatı ile ilgili ne kadar bilgiye sahip? Alaçatı'yı, Çeşme'yi sevmemeye başladılar. 'Artık, Çeşme, Alaçatı çekilmiyor. Bize yeni bir düzen lazım' mı demek istiyorlar? Bunu dikte ettirerek mi bize kabul ettirmeye çalışıyorlar? Biz kabul etmiyoruz. Buranın insanı olarak benim gücüme gidiyor. Bize rağmen bu proje olacaksa, yazıklar olsun. Bize rağmen olmamalı" diye kaydetti.
"Çeşme Projesi'ni gerekirse referanduma götürelim"
Çeşme Projesi'nin şeffaf olmadığını savunan Köfüncü, "Çeşme Projesi, şeffaf bir şekilde gidiyor deniliyor, ama şeffaf değil. Buyurun, hepsini davet ediyorum. Toplantıyı Alaçatı'da, Çeşme'de yapalım. Halkın katılımıyla gerçekleşsin. Gerekiyorsa referanduma götürelim. Halk istiyor mu, istemiyor mu soralım. 'Dün dündür, bugün bugündür' diyen siyasi anlayışı kabul etmem mümkün değil. Dün söyledikleri ile bugün söyledikleri birbirini tutmuyorsa, burada bir sıkıntı var. Bu bölgeye ihtiyacımız var. Bu bölgede gelişmek istiyoruz. Bu bölgede ekmek yemek istiyoruz. Ama üçüncü bir cepheyi Çeşme'ye açmak, çok tehlikeli. Eğer turizm yapacaksak, 'nerede yanlış yaptık' diye sorgulamamız lazım" şeklinde konuştu.
"Doğamızı mahvetmeyin"
2019 yılında bize Çeşme Projesi açıklandığında, Çakabey Kültür Merkezi'nde, Çeşme Kent Konseyi tarafından, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran'ın da katılımıyla toplantı yapıldığını hatırlatan Köfüncü, " O toplantıda görüşlerimizi bildirdik. Hatta bir grup da siyah şemsiye açmıştı. Şimdi ne değişti? O gün şemsiye açanlar şimdi nerede? Bu bizim memleketimiz. Türkiye'nin her karış toprağı bizim için değerli. Ama Çeşme Projesi için burası uygun değil diyoruz. Doğamızı mahvetmeyin. Bölgemizi mahvetmeyin. Çiftlik Altınkum'dan Alaçatı Çark Plajı'na kadar olan bölgeye beş yıldızlı oteller için imar verin. Ama turizm imarı. Rezidans değil. Rezidans yapılacaksa böyle kalsın. Deniliyor ki, '2 aya sıkışmış turizminiz var'. Siz başımızda değil miydiniz rezidanslar yapılırken?" diye konuştu.
"Çeşme'de rezidanslar aldı başını gidiyor"
"Bugün Alaçatı'da, Çeşme'de çok güzel potansiyel var. Ama biz bu potansiyeli değerlendiremiyoruz.Turizm olacak bölgeye rezidans yapmamalısınız. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil" diye belirten ÇESO Başkanı Köfüncü, "Yıllardır söylüyoruz, Çeşme'de rezidanslar aldı başını gidiyor. Bizi iki aya mahkum ediyor. Bunun için size kim, ne görüş verdi? Kimi dinlediniz? Bakın Sheraton'a, akıl almaz bir şekilde rezidansa çevrildi. Çeşme'de birçok otel rezidansa çevrildi. Bunlar, Çeşme'de yaşadığımız gerçekler. Bakanlığın başındasınız. Burada da yerel yöneticiler var. Anlaşın da bizi 2 aya mahkum etmeyin. Çeşme'de, eskiden Mart'ın sonunda başlayan, Kasım ayına kadar devam eden turizm, nasıl oldu da yok oldu? Ben bu konuda ÇEŞTOB Başkanı Yakup Demir'den hiçbir açıklama duymadım. Rezidanslarla ilgili de bir açıklama bekliyoruz kendisinden. Turizm amaçlı ruhsat alınıyor, ama turizm yapmıyorsunuz, rezidansa çeviriyorsunuz. Biz de otomatikman 2 aya mahkum oluyoruz. Bu, Çeşme'ye yapılacak en büyük ihanettir" diye ifade etti.
ÇEŞTOB Başkanı Demir'e sert eleştiri
Kahvaltılı basın açıklamasında Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Yakup Demir'e de eleştiri yönelten Köfüncü, "ÇEŞTOB Başkanı Yakup Demir 25 yıldır bu işin içinde. Yeni acentelerin neden gelmediğini ÇEŞTOB Başkanı bir açıklasın. Yakup bey, Çeşme'de kumruyu yeniden icat ediyor. Ama sevindiğim bir şey var; genel kurul toplantımızda kendisinin istifasını istedikten sonra, devekuşu gibi kafasını kumdan çıkardı, etrafında esnaf olduğunu hatırladı. Germiyan'ı, Ildır'ı yeniden keşfetmeye çalışıyor. Dün Alaçatı'ya 'Oteller çöplüğü' diyen kişi, bugün Alaçatı sevdalısı olmuş. Bunu kabul etmem mümkün değil. Rezidanslara gelince bir kelime konuşmuyor. Memleket elden gidiyor. Çeşme'ye eskisi gibi yabancı turist gelmiyorsa, bir ders çıkarmamız gerekir. Kışın oteller kapalıysa bir ders çıkarmamız gerekir" diye konuştu.
"Hakkımızı verip TETUSA'da bizi ortaklıktan ayırsınlar"
TETUSA şirketi hakkında da görüşlerini açıklayan Köfüncü, "2006 yılında TETUSA diye bir şirket kuruldu. Biz de bu şirketin ortağıyız. 2022 yılına geldik, kür merkezini yapamadık. Büyükşehir Belediye Başkanı'na sesleniyorum; hakkımızı verip, bizi ortaklıktan ayırsın. Çünkü hiçbir şey yapılmıyor. TETUSA yönetim kurulunda bize rağmen kararlar alınıyor. Bize rağmen işletilmiyor. Burada bir sıkıntı var. Bunca yıla rağmen kür merkezinin yapılamamış olması ne acıdır. Geçen yıl, Oasis Aquapark'ı açmaları gerekirken açmadılar. Tamam, pandemi vardı. Ama Haziran ile Ekim ayı arasında herkes mekanlarını açmıştı. Onların da açmaları gerekiyordu. Açmadılar. Bir yere 'zarar ediyor' diyorsunuz. Ama çalışan mekan zarar eder. Çalışmayan mekan zaten zararda. TETUSA, başlı başına bir konsept. Ama bu konsept geliştirilemedi. Büyük bir güç gerekiyordu. Bu yüzden Büyükşehir Belediyesi ile anlaşmaya varıldı ve hisseler verildi. Bir yönetim kurulu var. Kendileri çalıp oynuyorlar. Bizim hiçbir etkimiz yok" diye konuştu.