İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi; Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından,2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren eğitim kademelerinin tamamında uygulanacağı ifade edilen yeni müfredatla ilgili tespitlerini kamuoyu ile paylaştı. İzmir Barosu hazırladığı raporu Milli Eğitim Bakanlığı’na sunacak.
Yeni müfredatta Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve kurtuluş mücadelesinin önemli ismi olan İsmet İnönü isimlerinin müfredatta azaltılmasına tepki gösterdi.
İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan basın açıklamasında “15 Temmuz kalkışma hareketinden sonra, milli birlik ve beraberliğe her zamankinden çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde Atatürk ilke ve devrimlerini müfredat kitaplarından çıkartmak yerine daha doğru ve etkin anlatılmak yolu tercih edilmelidir. Yine milli kahramanımız, Kurutuluş savasının önemli isimlerinden İsmet İnönü ders kitaplarından çıkartılmaktadır. Tam aksine eğitim ve öğretim müfredatlarında Cumhuriyetin kuruluşuna emek veren başta İsmet İnönü olmak üzere bütün Türk büyüklerine ayrıntılı yer verilmeli, milli birlik ve beraberliğimizi pekiştirici ulusal öğeler İstiklal Marşı ve Milli bayrağımız, ulusal gün ve bayramlarımız, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere milli kahramanlarımız tarihsel perspektif içinde ele alınıp ayrıntılarıyla anlatılmalıdır” vurgusu yaptı.
3 komisyon araştırmada bulundu
Söz konusu müfredat değişikliği ile ilgili olarak İzmir Barosu’nun, Çocuk Hakları Merkezi , Atatürk Araştırma Merkezi ve Yasa Komisyonu bir çalışma grubu oluşturarak inceleme ve değerlendirmelerini rapor haline getirdiğini ifade eden Özcan, “Bu rapor Milli Eğitim Bakanlığı ve kamuoyu ile paylaşılmaktadır; Öncelikle belirtmek isteriz ki; yeni müfredatta, Atatürk’e ve Cumhuriyetin temel niteliklerine yapılan vurgu azaltılmıştır. Oysa, Atatürk, Cumhuriyet Türkiyesi’nin bir simgesidir. O'nun eseri olan ve Türk Devrimi adı verilen bu tarihsel olay, büyük insanın önderliğinde, ulusça başarılan bir kurtuluşlar dizisi olup Atatürk kişiliği, devrimleri ile bir bütün haline gelmiştir. 15 Temmuz kalkışma hareketinden sonra, milli birlik ve beraberliğe her zamankinden çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde Atatürk ilke ve devrimlerini müfredat kitaplarından çıkartmak yerine daha doğru ve etkin anlatılmak yolu tercih edilmelidir. Yine milli kahramanımız, Kurutuluş savasının önemli isimlerinden İsmet İnönü ders kitaplarından çıkartılmaktadır. Tam aksine eğitim ve öğretim müfredatlarında Cumhuriyetin kuruluşuna emek veren başta İsmet İnönü olmak üzere bütün Türk büyüklerine ayrıntılı yer verilmeli, milli birlik ve beraberliğimizi pekiştirici ulusal öğeler İstiklal Marşı ve Milli bayrağımız, ulusal gün ve bayramlarımız, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere milli kahramanlarımız tarihsel perspektif içinde ele alınıp ayrıntılarıyla anlatılmalıdır. Bu suretle andımız uygulamaya konmalı. Tören ve kutlamalar daha özenli ve katılım sağlanarak yapılmalıdır” dedi.
Laik eğitim vurgusu
Özcan “Bütün toplumlar için esas olan demokratik, katılımcı, bilimsel, eşitlikçi ve adaletçi bir kültür inşa etmektir. Hiç kuşkusuz ki, bunun yolu da demokratik, bilimsel ve laik eğitimden geçmektedir. Ancak bu temeller özgür, eşit ve barış içinde yaşayan toplumların oluşumunu sağlayacaktır. Bu nedenle aydınlık gelecekler için; çağdaş, bilimsel, laik ve demokratik eğitim ve öğretim sistemi vazgeçilmezimizdir.
Eğitim müfredatı hazırlanırken öncelikle bilimsel, demokratik, laik, bireyin yanı sıra toplumsal faydayı da gözeten, insan hak ve özgürlüklerine dayalı, eşitlikçi eğitim programlarının oluşturulması son derece önemlidir. Bu çerçevede yaratıcı ve eleştirel düşünen, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı, demokrasiyi özümsemiş, insan hak ve özgürlüklerini ön planda tutan, adalet duygusu gelişmiş bireylerin yetiştirilmesini hedefleyen eğitim programları oluşturmak temel hedefimiz olmalıdır” diye konuştu.
“Siyasi biçimlendirme var”
Özcan şöyle devam etti : “Türkiye’nin mevcut eğitim politikasının temelinde laik-bilimsel eğitim anlayışından çok, eğitim sisteminin iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerine uygun olarak biçimlendirilmek istenmesi yatmaktadır. Mücadelemiz çağdaş, laik ve bilimin ışığında bir eğitim sisteminden yanadır; Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ün işaret ettiği gibi, gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve kültürün müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler uygulama mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir.”