An itibariyle ülke genelinde, iktidarı, muhalefetiyle

PKK kötü müdür? Kötüdür. Yaklaşık 30 yıldır asker-sivil 40 bin den fazla vatandaşımızı öldürmüş, bir o kadarını sakat bırakmış, ülke kaynaklarının her yıl neredeyse yarısını tüketmiş bir terör örgütüdür.

FETÖ kötü müdür? Evet Kötüdür. 

Bize 15 Temmuz hain darbesini yaşatmış, kardeşi kardeşe vurdurmuş, bu Aziz Milletin Meclis’ini bombalamıştır.

Rıza Sarraf kötü müdür? Evet o da kötüdür. Bizi Amerika’ya şikayet etmiş, ülkemiz aleyhine ajanlık yapmıştır. Ajandır!

Sedat Peker kötü müdür? Kötüdür. Adı üstünde zaten suç örgütü lideridir.

Salih Müslim kötü müdür? Evet kötüdür. Kendisi PYD sözcüsüdür. PYD, PKK’nın Suriye kolu olup, bir terör örgütüdür.

SBK(Sezgin Baran Korkmaz) kötü müdür? Kötüdür elbette.

Kendisi kara para aklamaktan yargılanmak üzere aranmaktadır. 

Şimdi bakıyoruz AKP Hükümetleri bunların hepsi ile iş tutmuş.

Fetö’ye aynı menzile gidiyoruz diye vermediği destek kalmamış. Devletin tüm kademeleri kendilerine teslim edilmiş. Ülke parsel parsel bazen sudan ucuza bazen bedavaya devredilmiş.  

PKK’nın lideri Apo ile, hapis yattığı İmralı cezaevinde çözüm süreci adı altında defalarca görüşmeler yapılmış. Bir kısım PKK’lı Habur sınır kapısında törenle karşılanmış, yine Apo’nun mektubu makbul biriymiş gibi televizyon kanallarında okunmuştu. 

İranlı Reza Sarraf’a  gelince, adama resmen hayırsever işadamı statüsü verilmiş. Ülkenin dış ticaret açığının dörtte biri kendisine kapattırılmış, yetmemiş bir de damadımız olmuştu.

Sedat Peker suç örgütü lideri olmasına rağmen, hapisten çıkınca o da birden makbul iş adamı olmuş AKP lehine ve adına mitingler tertip etmesine imkan sağlanmış, tehditleri ile aydınlara gözdağı verilmiş, hatta kendisine koruma polisleri ve çakarlı araç filosu tahsis edilmiş.

Terör örgütü sözcüsü Salih Müslim bir dönem AKP Hükümeti tarafından Ankara’ya davet edilmiş, yoluna kırmızı halılar serilip, otellerde ağırlanmış, Suriye iç savaşına katkı koysun diye.

Sezgin Baran Korkmaz’ın başta AKP genel başkanı olmak üzere diğer yöneticilerle boy boy fotoğrafları var. Sahibi olduğu lüx otelde ise siyasilerden-gazetecilere, bürokratlardan-yargı mensuplarına kadar herkes gelip konaklamakla kalmamış, otel neredeyse AKP’nin kamp alanına dönmüş. 

Her türlü devlet gücü elinde olan bir iktidar, her istediğini yasal yollardan ve devlet imkanlarını kullanarak elde etmek varken niye kimi terörist, kimi mafya, kimi kaçakçı olan bu kötülerle! iş tutar. 

Kötülerle iş tutan bir iktidarın halkın yararına iş yapmasını beklemek mümkün olabilir mi?

İnsan para kaybedebilir, gün gelir çalışır tekrar yerine koyar. Aç açık kalabilir, üst üste gelen bir çok acı insanı yıpratabilir, hepsi geçer tekrar düzlüğe çıkar.

Sayın İktidar sahipleri!

Biz her gün geleceğimize ilişkin umudumuzu kaybediyoruz. Amaçsız, hedefsiz, ne yaşar, ne yaşamaz insanlar haline geliyoruz ve bunun telafisi yok.

Yeter Artık...

Bize bir umut verin.

“Biz de insanız! yorulduk, yıprandık, bu ülkede bizimde dinlemeye ihtiyacımız var.” deyin ve bırakın artık!