Güneş gülen yüzünü gösterince, ev ortamından bunalan özellikle orta yaş üstü grup kendini sokaklara atıyor...
Cadde ve sokaklar hareketleniyor; parklar çocukların da katılımıyla yoğunlaşıyor...
Banklarda oturacak yer bulmak zor!
O cadde ve sokaklar ki, siyasetin de, ekonominin de, doğrusu bu ya ülke gündeminin belirlenip, konuşulduğu, tartışıldığı yerlerdir!
Vatandaş ne diyor, ne düşünüyor bir çırpıda alırsın haberi; manşetler oralarda şekillenir!
Bir zamanlar, özellikle de seçim dönemlerinde il il "vatandaş nabzı tutmak" için görevli gönderildiğimiz kentler için, ustalarımız "mutlak bir taksiye binip şoförle sohbet etmemizi" önerirlerdi! Bir kentin siyasi havasını koklamak, ekonomisine ilişkin bilgiyi kısa yoldan toplamak adına geçerli bir yöntemdi!
Şimdilerde de park-bahçe ve sokaklarda, kaldırımlarda adım başı tanık olduğunuz söyleşilerde bir çok şey yaşıyorsunuz...
İyi bir gezginseniz gözlem alanlarınız da aynı orana genişliyor; farkındalığınız yoğunlaşıyor!
İnsanlar adım adım yürüyor...
Kimi küçük alış-veriş, yani günlük gereksinimini karşılamak için sokaklarda; kimileri soluklanmak adına bir bankta oturacak yer arıyor!
Köşedeki çay ocağının tabureleri dolu; sohbetler koyu!
Genç adam arkadaşını görür görmez çöküyor!
"İyi ki gördüm seni! Şu kahvaltı kuru kuru gitmiyor. Bi çay söylesene!.."
Arkadaş mutsuz, "Dur yahu, bir selam ver hele! Söyle hadi ne yapalım" diyor...
Kendi aralarında keyifsiz bir kısa sohbetten sonra, baskına uğrayan iki çayın 6 lira olduğunu duyunca, "ulan sabah sabah yılan sokmaz adamı. Bu ne ya!" deyip ödüyor hesabı ama...
Sonrasını yazmaya kalem oynamıyor, elim varmıyor!
İki çay parasına bile isyan eder oldu insanlar!
X
Küçük kız oynuyor, zıplıyor, güleç yüzüyle çekiştiriyor büyükannesinin elinden...
Bir an önce varmak istiyor köşede muz satan seyyar satıcıya...
Kadın çocuğu durdurabilmek için uğraşıyor da, nasıl becerecek?
Muz fiyatları düşmüş, kilosu 8 lira!
Kadın pazarlığa yelteniyor, ne dediği belirsiz; satıcı "kurtarmaz abla" diye direniyor!
Al takke-ver külah, kadın 2 muz için anlaşıyor satıcıyla...
Kadın ağlamaklı, satıcı "bittik biz bu nasıl iş, nasıl alış-veriş" diye şaşkın ve hüzünlü!
Kız çocuğu istediğini almış, mutlu!
Gerçekten bu nasıl alış-veriş?
Nasıl bir mutluluk?
Adını koyabiliyor musunuz?
X
"Büyük indirim! Şok şok şok!"...
Böyle bir afiş mağazanın üstünde... Yandan "Bir alana bir bedava" yazısı iniyor...
Ayakkabı mağazası. Çekici bir vitrin görüntüsü var. Beklentilerini gösterişli vitrin, ilgi çekici satış yöntemleriyle karşılamaya çalışıyorlar belli ki!
Müşteri ya da ilgilenenler ne kadarını yerse artık!
"İndirimde" edikleri malların etiketlerindeki rakam silinip, altına yüzde 10 dolayında düşülmüş bir rakam yazılmış!
"Bir alana bir bedava"yı sorunca, somurtkan-azarlayan bir ses tonundan, "o tertip mallardan kalmadı"...
"Eh işte" diyebileceğin bir ayakkabı, o da sezonu geçirmek için 250-300 lira!
Koş vatandaş koş!..
X
Sokak içindeki ilköğretim okulundan cıvıl cıvıl çocuk sesleri yükseliyor...
Teneffüsteler; koşanlar, zıplayanlar, düşenler-kalkanlar, birbirlerini itişerek şakalaşanlar, gülüp oynayanlar...
Kuş seslerinin ovalara yayılışı gibi, mahalleyi kuşatan neşeli çocuk sesleri!
Ne güzel şey onların varlığını, seslerini duyumsayarak yaşamak hey!..
Veliler, okulun büyük demir kapısına dayanmış; çocuklarının çıkışını bekliyorlar ya, covid salgınının giderek yükseldiği şu günlerde, yarısı maskeli yarısı maskesiz iç içe girmişler durmadan konuşuyorlar! Sesleri neredeyse çocukları bastıracak!
Bu veliler çocuklarını koruyamamaktan yakınıyor; hiç bir şeyin önlemini almayan MEB e okul yönetimleri okullardaki hijyenden söz ediyor!
Neyin önlemi, hangi hijyen bu sözü edilen?
Sabah karanlığında okula gönerilen çocuklar; gün batımında okuldan çıkıp evine ıssızlık öncesi girmeye çalışan kızlar! 50-60 kişilik sınıflarda, böyle bir eğitim ve sözüm ona okul önü önlemi ne zaman düzelir?
Yanıtı var mı?
X
Sokaklar, sokaklar, sokaklar!..
Sokakların dili farklı; sokaklardaki yaşam gerçeğin sesini yansıtıyor; sokaklar "yönetiyoruz" diyenlere farklı mesajlar veriyor!
Türkiye siyaseti ve yönetenler...
Sokağın sesini elbet duyacaklar!..