Mitolojinin "altın kalemi" Prof. Dr. Şadan Gökovalı, 82 yıllık ömrüne Anadolu’nun binlerce yıllık tarihini sığdırmış bir efsanedir. Rehberlerin Rehberi, Hocaların Hocası, masalsı anlatımıyla okurları büyüleyen Gökovalı kendini “Ben Kitaplarımla Yaşadım” sözleriyle tanımlamıştır.

Durmadan yazmış, aydın kişiliğiyle karanlıklara meydan okumuştur.

 Anadolu Bilgesi Şadan Gökovalı “Hayatının Kilometre Taşları”nda sayısız ödüle layık görülmüştür.

Birkaç örnek: Akyaka’da bir sokağa, doğup büyüdüğü Gökova’da bir caddeye, Muğla Menteşe’de 3.500 kişilik açık hava tiyatrosuna adı verildi. Türkçenin doğru ve düzgün kullanılmasına neredeyse üççeyrek yılını veren Gökovalı, Türk Dil Kurumu “Radyo-TV Dil Ödülü’nü (1966) kazandı. 2019’da “Türkçeye Emek Ödülü” verildi.

              Yaşamında başarıdan başarıya koşmuş Ege Bilgesi Şadan Gökovalı’nın kitabı yazılmaz mı? Yazılır elbette ama şu fani dünyada değişik dallarda (Gazeteci, Yazar, Ozan, Radyo Programcısı…) işler başarmış bir “efsane”nin kitabını yazmak kolay mıdır? O’nu yakından tanıyan, yüzlerce yazısını araştırıp nesnel bakışla değerlendirecek bir kahraman gerekliydi. Ben bu kalemin Şadan Gökovalı’nın “manevi kardeşim” dediği Hukukçu-Şair-Yazar Veysel Gültaş olduğunu düşünürdüm.

Gültaş, Cumhuriyet Savcılığı ve Hâkimlik görevlerinden sonra İzmir Karşıyaka Hâkimliği’nden emekli oldu. Kırka yakın kitabıyla İzmir Edebiyat Dünyası’nı aydınlattı. Halen serbest avukatlık yapmakta ve yazın hayatına devam etmektedir. Türkçeyi çok iyi kullanan Veysel dostumuzun “Kadı Burhanettin’den Günümüze Hukukçu Şairler Antolojisi” adlı kitabı basında büyük ilgi gördü. Hukuk ve adaletten yola çıkarak yazdığı kitaplar Hukuk Fakültesi’nde; şiir, deneme ve öykü kitapları da Edebiyat Fakültesi’nde okutulacak nitelik taşıyor. ‘Vefa’ denilince ilk akla gelen isim Gültaş’a göre “İnsan olmanın, erdem sahibi olmanın en büyük ölçüsü vefadır.”

        Yanılmamışım… Ey yazın dostları, şiir severler; Veysel Gültaş’ın size bir armağanı var! Bin bir emekle hazırladığı “ŞADAN GÖKOVALI Kitabı” Eylül 2021’de Bilge Yayınevi’nden çıktı. Sevgili Gültaş’ın güldestesi (antoloji) 592 sayfa. Kitabın başında Gültaş’ın “ağabeyim” dediği “Prof. Dr. Şadan Gökovalı’nın aziz anısına” ithaf ettiği bir şiiri ile uzun ve çok güzel bir sunumu da var. Yazısına Yunus Emre’nin hafızalardan silinmeyen sözleriyle başlıyor Gültaş:

              “Ölürse ten ölür / Canlar ölesi değil.” Sunum yazısından birkaç satır:

              “Şadan Gökovalı, insanlığa ateşi sunan Prometheus gibi aydınlanmanın ışığında, on binlerce yılda oluşan Anadolu’nun kültürünü bugünlere taşıyıp bilimin gergefinde dokuyup bize tekrar sunan bilge insanlardan biridir. O,çağdaş bir derviştir.”

“… Söz uçtu yazılan kaldı…” Bu ilk bölümde Şadan Hoca’mızın gazetesi 9 Eylül’de çıkan yüzlerce yazısından 114 seçki yer alıyor. Gültaş, özenli çalışmasıyla bazı seçkilerin altına konuya uygun sanatsal resimler koyarak eserine zenginlik katmış. 

Şimdi girin koluma düşelim Veysel Gültaş’ın yoluna ya da onun çiçek bahçesinde bir yolculuğa çıkalım. Bu ‘güldeste’de kimler var, derseniz… Gökovalı’nın manevi babası Halikarnas Balıkçısı’ndan yar-ı vefakârı Azra Erhat’a, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten İsmet İnönü’ye, Mimar Sinan’dan Kubilay’a, Halit Okan Yüksel’den Atilla Köprülüoğlu’na, yayımlanmış 633 kitabı olan Köy Enstitülü Mevlüt Kaplan’dan Muzaffer İzgü’ye, Miletli Thales’ten Efesli Herakleitos’a, daha kimler kimler… Seçkide Gökovalı Hoca’mın “Kalbim Anadolu’da Kaldı” adlı kitabımı tanıtan yazısını görünce çok duygulandım. Ne mutlu bana ki çiçekli kaleminden “sevgi türküleri”  dökülen Şadan Gökovalı ile tanışmanın ve “Edebiyat Yolu”nda birlikte yürümenin onurunu yaşadım.

Sunay Akın, “Şadan Gökovalı’ya neresinden dokunursanız şiir fışkırır,” diyor. Gökovalı Hoca’mızın dillere pelesenk olmuş şiirleri vardır. Fakat kendisi hiçbir zaman şairliğinden söz etmemiştir ama şiire sevdalıdır. Yazdığı her yazıda şairlere bir selam niyetine onların bir şiirini veya şiirinden bir bölümünü aktarır. “ŞADAN GÖKOVALI Kitabı”na yoldaşlık eden şairlere gelince…

Melih Cevdet Anday, Aziz Nesin ile Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın şairliği tartışılmaz. Türkçenin dev şairi Nazım Hikmet’İn yanı sıra Gökovalı’nın “Has şairlerim” dediği Arif Karakoç ve Düziçi Köy Enstitüsü çıkışlı Ali Yüce. “Gülümseyen Yüz” Ünal Ersözlü… Orhan Veli Kanık, Cahit Külebi, Aykut Poturoğlu, Antik Çağ şairlerinden Epiktetos ve daha niceleri… Sebahattin Ali’nin bestelenmiş şiirlerinden bir örnek:

 “Göklerde kartal gibiydim / kanatlarımdan vuruldum/ Mor çiçekli dal gibiydim / bahar vaktinde kırıldım.”

              Veysel Gültaş “ŞADAN GÖKOVALI Kitabı” adlı seçki kitabında yazarı, şairi, şiiri, şarkısı, romanı ve öyküsünden başka neleri seçmiş, derseniz… “Söz Büyücüsü” Gökovalı’nın engin bilgisiyle denizler, dağlar, köprüler, mitolojik kentler, tapınaklar, tanrılar, tanrıçalar bir bir arz-ı endam ederken Dedem Korkut’tan Gılgamış Destanı; Nuh Tufanı ve Bin Bir Gece Masalları’nın efsunlu dünyasındasınızdır.

              Şadan Gökovalı’nın kendine has özlü Sözlerine bir örnek: “İnsanoğlunun sözlü, yazılı ve yapılı belleğinden Söylence bilimi çıkarırsanız ne sönmüş kentler kalır, ne tapınaklar, ne müzeler…”

              “Ben Kitaplarımla Yaşadım”  Şadan GÖKOVALI- Veysel Gültaş kitabın bu bölümünde, İzmir’in ve Ege’nin ünlü tarihçisi Şadan Gökovalı’nın yazdığı otuza yakın kitaptan altı tanesini seçip tanıtmış. Seçilenlerden birisi benim de çok severek okuduğum  “Ben HALİKARNAS BALIKÇISI Doğdum Sevdim Öldüm” kitabı gülümsüyordu.

            “Hakkında Yazılanlardan Seçmeler: Öncesi / Sonrası”-  Öncesi: Kültür Bilgesi Şadan Gökovalı hayattayken şair ve yazarların O’nun için yazdığı birbirinden güzel yazılar, şiirler ve özlü sözler var bu bölümde. Bir alıntı “Şadan Gökovalı; Şiiri Can Dostu, Benim Can Dostum!” (Şair-Yazar Ataol Behramoğlu.)  Sonrası: Muğla Efendisi Şadan Gökovalı’nın 31 Ocak 2021 Pazar günü vefat haberi duyulduğunda bütün dostları ağlıyordu. 02.02.2021 tarihinde vasiyeti üzerine Akyaka’da toprağa verildiğini gazetesi 9 Eylül’den başka pek çok gazete de yazdı. Öğrencileri Yılmaz Özdil ile Mustafa Balbay’ın da yazıları var. “Şadan Gökovalı: Yazıya Adanmış Ömür” başlıklı naçizane yazımı da alan değerli dost Veysel Gültaş’a çok teşekkür ederim.

              Çağdaş Bilge Gökovalı, “Gele bir devir ki! Bu Şadan’ı Yâd Eyleyeler!” (sayfa: 433) diyor bir yazısında. Gültaş’ın el emeği, alın teri, göz nuruyla hazırladığı “ŞADAN GÖKOVALI Kitabı” ile nesiller boyu sonsuza dek yâd edilecek Prof. Dr. Şadan Gökovalı. Türk Edebiyatına ölümsüz bir eser kazandıran Veysel Gültaş’ı kutlarım. Parmaklarınızın takati, kaleminizin mürekkebi hiç bitmesin yazılarından feyz aldığımız sevgili VEYSEL GÜLTAŞ…