Nereye baksan yangın yeri!

Gazeteciler baskı altında, bir bir tutuklanıyor!

Hak, hukuk adalet ara ki bulasın!

Sınırlar mültecilerle dolu...

Kimi savaştan kaçıyor; kamplarda yaşayanlar rahat!

Kimileri Dünya'ya açılmak için Avrupa kapılarında...

Burunlarının ucunda gaz bombasının etkisi; sırtlarında cop izleri; çıplak bedenleri tazyikli suyla titriyor, nereye kaçacaklarını, kime sığınacaklarını bilememenin çaresizliği içinde hala umuda yolculuk peşindeler!

Böyle bir dünya yaşanılır olur mu?

X

Barış Terkoğlu...

Barış Pehlivan...

Oda TV davasında 9 yıl önce FETÖ kumpasıyla tutuklandılar...

Silivri duruşmaları, Beşiktaş ve Çağlayan Adliyeleri önünde koşuşturmalar; aileleri ile yakınlarına bir tutam moral verebilmek için dönemin TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi ile birlikte ulaşma çabaları...

Gazetecilere Özgürlük adı altında yürüyüş ve eylemler...

Hepsi birer film şeridi gibi geçti gözümün önünden...

Dün FETÖ kumpasıyla tutuklanan gazeteci Terkoğlu ve Pehlivan, bu kez daha önce  yayımlanmış bir haberden sorumlu tutularak Silivri zindanına gönderiliyor...

Hukukçular, gazeteciler, eşler ayakta...

Hak, hukuk adalet isteyen tüm kesimler haykırıyor:

"Gazetecilere Özgürlük... Özgür basın susturulamaz..."

Terkoğlu ve Pehlivan'ı yalnız bırakmak mümkün mü?

Sonsuza kadar savunacağız!

X

Ülke siyaseetine bak, yangın yeri...

TBMM'de yumruklar havada uçuyor, küfürün sonu yok!

Bir milletvekilini almışlar aralarına...

Allah ne verdiyse diyerek linç edecekler!

Neymiş efendim!

Cumurbaşkanı'nı eleştirmiş!

Sen misin?

Daha soruşturmanın başladığı gün 4 fezleke geliyor TBMM'ye...

"Düşürün vekilliğini..."

Nasıl bir adalet savunuculuğudur bu?

X

Böyle bir ülkede sorunlar çığ gibi büyümekteyken...

Birileri de çıkmış...

Futbolda adalet arayışına giriyor...

X

TFF'ye, MHKY'ye ve hakeme saydırıyor...

"Suratına tükürülen"diyor...

"Hakemliği elinden alınması gereken adam" diyor...

Bir başkası "Bunları kim yönetiyor" diye soruyor...

Kendi hakkını ararken savunmasında bunları söyleyenler, önce yüzlerinden kin ve nefret duyusunu silmek zorundadır...

Size günlerdir ne soruyorlar?

Bakanlar sırtların da takımızın formasıyla ailecek tribünde gösteri yaparken...

Yeni stadınızda locaların satılması için aracı olup, bankalardan kredi muslukları açılırken...

Kulüp borçlarınızın yeniden yapılandırılması konusunda en büyük desteği almışken...

Bir açıklama yapma gereği duymuyor; görüntülere karşı bile salt "yalan" diyorsunuz...

Bir maçta puan yitirince ayağa kalkıyor, her kesime vuruyorsunuz!

Bu mudur hak-hukuk-adalet arayışınız?

X

Bırakın her şeyi bir kenara da...

Türk futbolunu bu vurdum duymaz yapıdan kurtarın...

Uçurumun eşiğinden alın...

Hep birlikte patlayacaksınız!..