Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor








Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
Cumhuriyet’in çınarları baloda buluştu
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen öldü
Her pedal bir fidan
Her pedal bir fidan
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Fedon ; ‘’Yazı ben başlatır ben bitiririm’’
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!
Metin Arolat, sahnede hayatını kaybetti!

Nüvit Tokdemir

Kulüp pazarı kurulursa şaşırmamalı!
11 Ocak 2022 Salı

Türkiye'de profesyonel futbol ligi oluştuğu yıllardan bugüne çok şey değişti...

Yıllar yıllar içerisinde gelip geçen Türkiye Futbol Federasyonu Başkan ve yönetimleri Gençlik ve Spor Bakanlığı'nca belirleniyordu; siyaset atama yapıyordu anlayacağınız!

Anavatan Partisi (ANAP) döneminde Turgut Özal'ın direktifiyle "özerkleştiriyoruz" dediler, seçim yaptırdılar ama başına gelecek ismi kendileri belirlediler! Günümüze gelinceye dek adı "özerk" kendi siyasi iktidara bağlı kaldı!

Öyle de gidiyor!

Salt futbol değil, diğer spor yönetimlerini de "özerkleştirdiler" sözüm ona; bakın başkan ve yönetim kurulları siyasal iktidara yakın isimlerden oluşmuştur!

"Benim olsun, benden olsun" hesabı!

 

X

 

Hal böyle olunca, işler öyle kulüplerin ve sporcuların, spor bileşenlerinin istediği gibi yürümüyor tabi ki!

İktidar sahibi ne derse o!

 

X

 

Profesyonel futbolda liglerin oluşumuyla mesela yabancı çalıştırıcı ve futbolcu transferi sürekli vardır futbolumuzda!

Yıllar içersinde bir fazla-bir eksik olup olmaması, kaldırılması tartışılmıştır ve bazı kararlar alınmıştır da. Ne var ki tümden kaldırılması hiç bir zaman gerçekleşmemiştir. O tartışmaların içinde de "Türk futbolunun geleceği için altyapının önemi ve milli takımlar gerçeği" olmuştur! "Bir eksik-bir fazla yabancı oyuncu ve teknik adam" derken, kazanan Türk futboluymuş gibi gösterilmiştir bugüne dek!

Oysa bugün görüyorsunuz işte...

Dünyanın isim yapmış bir çok teknik direktörü geldi-gitti; ünlü yabancı futbolculara milyonlarca dolar ve euro harcanarak transfer edildi. Şimdi öyle bir durumdayız ki ilk 11'i yurt dışında oynayan ve Avrupa'da yetişmiş futbolculardan oluşan bir milli takımımız var!

Bir de Dünya Kupası'na katılırsa gururlanacağız!

 

X

 

Daha önce de vurguladığımız gibi salt futbolda değil, diğer spor dallarında da özerkleşince para harcamaya bayılır oldu federasyonlar!

Takım oyunlarında voleybol, basketbol, hentbol; bireysel sporlarda başta halter, boks, atletizm vs. başarının söz konusu olduğu tüm dallarda yabancı transferinin önü açıldı. Dünya, Olimpiyat ve Avrupa şampiyonları devşirilerek Türkiye adına yarışır oldular. Şampiyonluklar, başarı ard arda geldi! Ne güzel değil mi? Hiç bir uğraş vermeden şampiyon sporcularımız oldu!

Takım oyunlarında basketbolda "oniki dev adam", voleybolda "filenin sultanları" kendi içimizden çıktı...

Çıktı ama dikkat! Yabancı transferi basketbolün önünü belirgin biçimde kesti. Şimdi aynı durumun voleybolda önü açılıyor, takımlarda daha fazla yabancı oyuncunun oynayabilmesi için çalışma yapıldığı belirtiliyor. Anlayacağınız önümüzdeki yıllarda "oniki dev adam" da, "filenin sultanları" da  Türk gençliği için çok zor olacak!

Yazıktır!

 

X

 

Geldiğimiz noktada; uzun yıllar öncesinde parası olan kulüplerin getirebildiği yabancı oyuncu artık alt liglerde de varlığını sürdürüyor ve kalite sorunu üst düzeydedir! Yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle alacaklı olup UEFA'ya giden ve dava açan oyuncu sayısı her gecen gün katlanıyor. Kulüplerin büyük çoğunluğu transfer yasaklısı. Bakıyorsunuz transferin gözdesi yine yabancılar!

Geçmişte bugünü gibi menecerlerle içli dışlı olan (!) yöneticiler yoktu, belki o nedenle fahiş fiyatlar ödenmiyordu diye düşünüyor olabiliriz. Ancak bugün pahalı bir oyuncu getirmeye kalktığınızda dörtte biri kadar menecere ödeniyor! Nerede bu bolluk?

 

X

 

Kulüp başkanları en küçüğünden en büyüğüne inim inim inliyor; federasyondan yakınıyor, yayıncı kuruluştan yakınıyor, federasyon kurullarına bindirdikçe bindiriyor... Düzgün giden bir iş yok noktasında her şey! 

Yakınmalardan çıkan sonuç bu!

Siyasal iktidar destekli federasyon ise günlük ve üstü örtülen çözümlerle işi götürme noktasına gelmiş. Köklü çözüm yok, halının altına ve sümenaltına süpürmek var!

"İflas ettik batıyoruz. Böyle gitmez" diye feryat eden kulüpler, bir de ötelemeli olarak kamu bankalarına borçlandırıldı ya!

Kim ödeyecek o borçları? Dolarla futbolculara olan borçları katlanan kulüplerin isyanı daha ne kadar duyulmayacak?

 

X

 

İnanın, ederi yurt dışında gittikçe düşen Türk futbol takımları için kötü şeyler düşünmek geçmiyor usumdan!

Ama...

Önümüzdeki dönemde kulüpler için bir pazar kurulursa şaşırmamak gerekir!

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Atilla Köprülüoğlu
Atilla Köprülüoğlu
"ÇEK LOKOMOTİFİ" ZATOPEK
Levent Donduran
Levent Donduran
İhtiyar gözyaşları…
Sedat Kaya
Sedat Kaya
ŞÜKRAN DANSI
Nüvit Tokdemir
Nüvit Tokdemir
Benim kitap fuarlarım...
Esat Erçetingöz
Esat Erçetingöz
Alaçatı’da “Windfest 2024” rüzgarı esti
Okan Yüksel
Okan Yüksel
GÖZTEPE'NİN "KOCA KAPTANI" GÜRSEL AKSEL
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
Ana Sayfa Yerel Bölge Ulusal Dunya Politika Ekonomi Turizm Kültür-Sanat-Magazin Sağlık Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri