Ben şiire sevdalandıktan sonra, proletaryanın dünyaya açılan şairi Nâzım Hikmet'e sevdalandım.
Ben, burjuvadan gelmesine karşın, yaşamını, kendini bildi bileli halkına adayan ve ölünceye kadar işçi sınıfının mücadelesinden kopmayan, kavgasını "şiir atlası"nda bir bayrak gibi gezdiren Nâzım Hikmet'e sevdalandım.
Büyüklüğü her geçen gün dünya çapında daha da yaygınlaşan o Nazım Hikmet'i biz zindanlarda çürütüp suçladık, “vatan haini” diye suçladık, hayatından bıktırdık adeta.
Şair Nazım Hikmet, dünyaya güzelim dil Türkçe'yi öğretti.
Bütün dünya Nazım'ı “Türkçe'nin Dev Şairi” diye niteledi.
Kim onun kadar Türkçe'yi sevgilisini okşarcasına kullanmasını bildi?
Kim onun kadar Kurtuluş Savaşı'nı "gerçekçi ve coşturucu" bir biçimde canlandırdı?
Onun şiiri aşkla dolup taşar.
O, emeğe aşıktır.
O, alın terine, toprağa, eşitliğe aşıktır.
O, özgürlüğe bağımsızlığa aşıktır.
O, kadına, sevmeye, insanlığa aşıktır.
Bugün Moskova'da Georgin Dej Sokağı'nda bir evin önündeki koca tabelada şunlar yazılıdır;
“Bu evde 1952-1963 yılları arasında Uluslararası Barış Ödülü sahibi, büyük Türk Şairi Nazım Hikmet yaşadı!”
***
“Dünya Barış Ödülü” sahibi Türk ve dünya şiirinin dev şairi Nazım Hikmet için Pablo Neruda “şiirlerimin Nazım’ın şiirleri arasında yer alması benim için onurdur. O büyük bir şiir çağlayanı, Türklerin Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra en büyük temsilcisidir” derken, Picasso, Einstein, Sartre anlatılarıyla Nazım’ın ölümsüz şairler arasında yer aldığını vurgulayanlardandır.
Kavganın ve sevdanın şairi Nazım Hikmet hayatın her alanında çocuklardan kadınlara, çevreden kültür sanata kadar uzanan şiirler dizisinin yaratıcısı olmuş, yüreklere işlemiştir.
Dev şairin en büyük eseri ise yedi düvele, emperyalizme isyan eden ve dünyada ilk bağımsızlık savaşını kazanarak destan yazan Türkiye’nin kurtuluş savaşı için yazdığı efsane şiirlerdir.
****
Memleketimden insan manzaraları ile Kurtuluş Savaşı Destanını yaratan Nazım Hikmet’in “Kuvayi Milliye Destanı”, Sarı Zeybek Kültür ve Sanat Derneği üyeleri tarafından Karşıyaka’da Çarşı Kültür Merkezi’nde sahneye konuldu.
İzmir’de 7 yıldır faaliyet gösteren Sarı Zeybek Kültür ve Sanat Derneği üyelerinin Nazım Hikmet’in Kurtuluş savaşımızı anlatan eseri Kuvayi Milliye Destanı'nı sergilemeleri, olağan üstü nitelikteydi.
2020 yılında pandemi nedeniyle ertelenen Kuvayi Milliye Destanı şiirsel tiyatrosu, üyelerin bir buçuk aylık çalışmasıyla sahnelenmeye hazır hale getirildiğini öğrendim. Amatör yapıdan oluşturulmasına rağmen,
Korkut Alp , Hülya Asak,
Havva Keskin, Güzin Kulinca , Hacı Ali Salman, Kamuran Beksan, Nevin Demirsahan, Mustafa Zorluer, Alp Öner, Uğur Karan, Talay Yavas, Sibel Atapek, Yüksel Kurtul, Zeynep Yılmaz, Nurhan Kurnaz ve Saadet Zorluer'in
profesyonel bir nitelikte destana ve Nazım Hikmet’e yakışır çalışma yaratmaları, olağanüstü bir başarıdır.
Nazım Hikmet’i ve şiirlerini bugüne taşımak için atılan tüm adımlar kıymetlidir.
Bu anlamda Dernek Başkanı Ayla Taşdelen'i, Onursal Başkan Hikmet Durmuş'u, yönetimi ve emeği geçen tüm dostları kutluyorum.
Kuvayi Milliye Destanı'nın bir çok yerde sahnelenmesini bekliyorum.
****
Bornova Belediyesi’nin düzenlediği Bornova Büyükpark’taki Kitap Günleri’nde 70 yayınevi 237 yazarla büyük bir kültür sanat şölenine imza atılıyor.
Bugün de saat 17.00'de başlayacak olan yönlendiriciliğini yapacağım “Şiir Resitali”, Gazeteci Şairler Yıldız Aktaş , Gamze Gürel, Buket Köse ve İbrahim Haydar Aktaş ’ın şiirleri ile renklenecek. Kültürel anlamda kitap şenliğini ve panelleri düzenlenmesini sağlayan Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ’a onur belgesi sunacağım.
Şiir severlerle Bornova Büyükpark’ta görüşmek üzere…