Bunaltıcı sıcağın insanı yapış yapış bıraktığı saatler geride kalıyor...
Gün, akşama evriliyordu...
Güneş, Sakız Adası üzerinden kaybolduğunda...
O bunaltıyı, insanın üzerine yapışan nemi silen tatlı bir esinti başlamış...
Çeşme sahillerinde dalga dalga yayılıyordu...
Yeni umutlar taşıyor...
Yeni oluşumlara çağrıda bulunuyordu sanki...
Bir davet gibi gelen esinti...
Çeşmeliyi...
İzmir'in "arka bahçesi" konumunu çoktan gerilerde bırakmaya başlamış bu yöreyi...
Ildır'dan Germiyan'a, Alaçatı'dan Çiftlikköy'e, Reisdere'den, Şifne'den, Ovacık'tan Ilıca sahiline...
"Ilıca'dan Ata'ya Saygı..."
"Ata'yı Selamlama Şenliği"ne katılmaya çağırıyordu...
X
Atatürk fotoğraflarıyla donanmış sergiyi ilgiyle gezdiler...
Henri Benazüs'ün anılarından birikimlerinden bin kulaç atmış gibi görsel kazanım yüklendiler; Prof. Ergun Aybars ile Ata'yı bir başka duyumsadılar...
Yılmaz Karakoyunlu ve Mehmet Culum'un Ata'ya ilişkim söyleşilerinden farklı birikimler edindiler...
İZDOB dansçılarının zeybek oyunlarına katıldılar; bale gösterilerinden etkilendiler...
X
Ata'nın Çeşme ve Ilıca'dan ne denli etkilendiğinin anlatıldığı anlarda duygusallıklarını gizleyemediler...
Ilıca sularındaki görsel şölende ay-yıldızlı bayrak belirdiğinde...
Atatürk "Kurtuluş Savaşı"nın anlatımı eşliğinde kıyıdan yürümeye başladığında...
Havai fişekler eşliğinde bir coşku seli oluştu ki...
Görülmeye değerdi...
Çeşme tümüyle Ilıca'ya akmış...
"Ataaını" selamlıyordu...
X
Sahnede Volkan Konak o güzelim tınılar eşliğinde bir müzik keyfi yaşatırken...
Yaptığı işin keyfini besleyen söyleşisini eksik etmiyordu sevenlerinden...
Müzisyen arkadaşları da, sanki onca yıllık birikimleriyle bezenmiş gösteride tüm becerilerini ortaya koyuyor gibiydiler...
O unutulmayacak tınıları...
Akşamın tatlı esintisi karşı kıyılara dek taşıyordu...
X
Söz, Atatürk ve silah arkadaşlarına; geçmişin ve bugünün şehitlerine geldiğinde...
Konak, "Bu ülke Uğur Mumcu ve daha niceleri gibi şehitler verdi ama susmayacağız" derken...
Nazım Usta'dan "Kuvayi Milliye Şehitleri" dökülüverdi dudaklarından:
"Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
Sakarya'da, İnönü'nde, Afyon'dakiler
Dumlupınar'dakiler de elbet
ve de Aydın'da, Antep'te vurulup düşenler,
siz toprak altında ulu köklerimizsiniz
yatarsınız al kanlar içinde.
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
siz toprak altında derin uykudayken
düşmanı çağırdılar,
satıldık, uyanın!
Biz toprak üstünde derin uykulardayız,
kalkıp uyandırın bizi!
uyandırın bizi!
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!"
alkışlar, alkışlar...
Dinmek bilmedi...
X
Dini siyasete alet edenler, ticaret gibi görenler de nasibini aldı gecede...
Ilıca "Ata'yı Saygıyla" selamladı...